Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı: Temiz toplum için önce medyanın temizlenmesi gerekmektedir
Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı ile konuştuk.
Haber Üsküdar – Ramazan Alperen Şallı
Kendinizi tanıtır mısınız, kaç doğumlusunuz? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?
Ben Osman Hakan Kiracı, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanıyım. 1951 Yozgat doğumluyum. Gazeteciliğe, lise yıllarında duvar gazeteciliği ile başladım. 1968 yılından itibaren önce Babıali’de Sabah gazetesinin daha sonra sırasıyla Türk Haberler Ajansı, Anadolu Ajansı, Tercüman, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin Yozgat muhabirliklerini yaptım. Hürriyet Haber Ajansı’ndaki görevim 1994 yılına kadar sürdü. 1 Mart 1974 tarihinden itibaren Yozgat gazetesini günlük olarak yayımlamaya başladım. İnternette ise 1 Mart 2006 tarihinden itibaren https://www.yozgatgazetesi.com/ adlı haber portalını günlük olarak yayına sundum. www.yozgatgazetesi.com, Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarıyla birlikte Yozgat sosyal medyasında en çok okunan yerel dijital gazete konumundadır. Halen Yozgat Gazeteciler Cemiyeti başkanıyım. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Yönetim Kurulu, Basın Konseyi ve TGC üyesiyim. Bundan bir ay önce de İç Anadolu Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığı görevine seçildim. Yozgat’ta sürekli basın kartını edinen ilk gazeteciyim. Eski adı Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve benzeri Türkiye’nin çeşitli saygın basın kurum ve kuruluşlarının düzenlediği yarışmalarda makale, haber ve sayfa düzeni dallarında toplam 20 basın başarı ve yılın gazetecisi ödüllerine layık görüldüm. 1990 yılında ise Ankara Gazeteciler Cemiyeti jürisinin seçtiği ‘Türkiye’de son on yılın en başarılı gazetecileri’ arasında yer aldım. Orta Anadolu bölgesinde (Ankara hariç) en çok basın başarı ödülü kazanan gazeteciyim. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından da 2019 yılında meslekte 50. yıl plaketi ile ödüllendirildim. Yozgat Gazetecilik, Matbaacılık, Reklamcılık ve Medya Hizmetleri Limited Şirketinin sahibi ve yöneticisiyim. İnternet’te halen www.yozgatgazetesi.com günlük yayınını sürdürmektedir. Bu bilgilere ek olarak evli ve iki çocuk babasıyım.
Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
Yozgat Gazeteciler Cemiyeti 1974 yılında tarafımızdan kuruldu. Kentimizdeki meslektaşlarımız arasında dayanışmayı, yerel basının sorunlarının çözümünü birlikte takip etmeyi, basın mensupları arasında birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla oluşturulan Yozgat Gazeteciler Cemiyeti kurulduktan sonra dini bayram günlerinde YOZGAT BAYRAM gazetelerini yayımladım. Eskiden 1970 ve 1980’li yıllarda günlük gazeteler dini bayram günlerinde yayımlanmazdı. Bu günlerde yasa gereği illerdeki basın cemiyetleri BAYRAM gazetesi adı altında gazete çıkarırdı. Cemiyetimizin YOZGAT BAYRAM gazetesi ise İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa’dan sonra yayımlanan bayram gazeteleri arasında yerini aldı.
Yozgat Gazeteciler Cemiyeti o günden bugüne öncelikle Yozgat’ta yerel basının ve cemiyet üyesi gazetecilerin mesleki sorunlarının çözümüne katkı sağlamak için bir dizi etkinlik düzenledim. Anadolu basının sorunlarının ilgili ve yetkili kurumlar nezdinde genel anlamda takibi ve çözümü için önce Türkiye Gazeteciler Federasyonunun, sonrasında da Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun oluşumunda kurucu cemiyetler arasında yer aldı. Bundan 10 yıl önce faaliyete geçen ve yerel medyanın en üst çatısı konumunda bulunan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu yerel basını sahiplendiği gibi bugüne değin yaptığı etkin çalışmalar sonucunda da Anadolu basınının bildik temel sorunlarının çözümünde etkin rol aldı. Halen bünyesinde 46 gazetecinin yer aldığı Yozgat Gazeteciler Cemiyeti, mesleki yerel etkinliklerin yanı sıra Yozgat’ta zaman zaman bölgesel mesleki toplantılara da ev sahipliği yaptı. Son defasında Yozgat’ta düzenlenen “İç Anadolu Yerel Medya Paneli” başlıklı toplantıda buluşan 12 ilin yerel medya mensupları Anadolu basınının sorunlarını enine boyuna tartıştılar. Toplantıya davet edilen basının duayen isimleri de konuşmalarında yerel medyanın sorunlarına projeksiyon tuttular.
Cemiyet Başkanlığını yaptığınız şehrinizde gazetecilik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç basılı gazete var, kaç bağımsız haber sitesi var? Şehrinizdeki gazeteciliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yozgat kent merkezinde 6 günlük, ilçelerde de 9 adet haftalık olmak üzere il düzeyinde toplam 15 gazete yayımlanmaktadır. Bu 15 gazetenin internette de haber siteleri bulunmaktadır. Yozgat kent merkezinde ayrıca 2 adet bağımsız haber sitesi ile 2 adet de internet üzerinden yayın yapan dijital TV yayınlarını sürdürmektedir.
Nüfusuna göre, gazete enflasyonunun yaşandığı Yozgat’ta yerel medya, öteden beri ekonomik sıkıntılarla iç içedir. Uzun süreden beri nitelik eleman temininde de sorun yaşamaktadır. Ekonomik özgürlüğüne kavuşamayan Yozgat basınının işlevini yeterince ve gereğince yapamadığı gözlenmektedir.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu konuda çalışmalarınız var mı?
Şehrimizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları diğer şehirlerin yani Anadolu medyasının temel sorunlarıyla hemen hemen aynıdır. Nihayetinde Yozgat basını da Anadolu basınının bir parçasıdır. Bu nedenle kentlerdeki medyanın temel sorunlarını ‘Anadolu basının sorunları’ başlığı altında değerlendirmemiz gerekmektedir. İşte bu açıdan biz Yozgat Gazeteciler Cemiyeti olarak yerel medyanın sorunlarını sadece Yozgat bazında değil, Anadolu basınını temsil eden, yerel medyanın sorunlarının takipçisi ve sesi olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonuyla birlikte takip etmekteyiz.
Günümüzde gerçek olan şudur ki; Anadolu basınında bir bütün olarak yaşanan sorunlar önem sırasına alınamayacak kadar büyük, karmaşık ve birbirini etkileyen niteliktedir. Medya sektörümüz ekonomik sorunların yanı sıra yasal düzenleme eksiklikleri, basın özgürlüğü, yetişmiş eleman sıkıntısı, teknik altyapı, istihdam ve etik değerler gibi sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Yerel medyanın sorunları saymakla ve sıralamakla bitmez. Bunlardan en önemli olan sorunların çözümü için önerilerimiz şunlardır:
▼ Medya sektörünün özgürlüklerle ilgili en önemli sorunlarından biri yayına ve habere erişimi engelleme kararlarıdır. Türkiye’de son 10 yılda kamuoyunu ilgilendiren 600’ü aşkın olayla ilgili haberlere yayın yasağı getirilerek kamuoyunun bilgilenmesinin önüne geçilmiştir. Bu sebeple Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler acilen yeniden düzenlenerek değiştirilmelidir.
▼ Ülkemizde medyanın ekonomik bağımsızlığını sağlayacak düzenlemeler öncelikle gerçekleştirilmeli, gerek medya kuruluşları, gerekse de bu kuruluşlarda çalışan emekçilerin ekonomik baskılardan kurtarılması sağlanmalıdır.
▼ Medya sektörü, döviz artışıyla maliyetleri karşılanamaz boyutlara ulaşan kâğıttan mürekkebe, elektronik cihazlardan yazılımlara kadar malzeme kullanımında dışa bağımlılıktan kurtarılmalı, ilk aşamada eskisi gibi yerli kâğıt fabrikaları kurulmalı ve işletilmeli, gerekli teknolojik destek verilerek darboğazdan çıkmalarına destek olunmalıdır.
▼ Yerel medyanın yaşam kaynağı genelde resmi ilanlardır. Bu açıdan yılda sadece bir kez artırılan Basın İlan Kurumu’nun fiyat tarifesi, gazetelerin ekonomik sorunlarına yeterince çözüm olamamaktadır. Fiyat tarifesi yüksek enflasyon ortamında her 3 ayda bir güncellenmeli, gazetelerin gelir kaybına engel olunmalıdır. Ayrıca, Basın İlan Kurumu eskisi gibi özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır.
▼ Medyanın en önemli sorunlarından biri de ‘kirlenme’ sorunudur. Üzülerek ifade etmek gerekirse, bugün ülkemizde yaygın medyada gözlendiği gibi, yerel medyamız da ciddi boyutta kirlenme sorunuyla iç içedir. Sadece resmi ilan pastasından yararlanmak veya siyasi ikbal ve kişisel rant için yayımlanan gazetelerin basın etik kurallarını hiçe saydıklarını kaygı ile izlemekteyiz. Son zamanlarda çıkar amaçlı parti sözcülüğü veya tehdit ve şantaj yöntemleriyle gazetecilik yapanların medyadaki kirlenmeyi utanç verici boyutlara getirdiğini esefle izlemekteyiz. Temiz toplum için önce medyanın kirlilikten arındırılarak temizlenmesi gerekmektedir. Kirli medya ile mücadele konusunda öncelikle basın kuruluşlarının üzerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmesinin yanı sıra bu konuda birtakım yasal düzenlemeler de yapılmalıdır.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Yozgat’taki basının ekonomik özgürlükten yoksun bulunması, günümüzde demokratik koşulların sıkıntılı olması ve bazı gazetecilerin de bu işi çıkar amaçlı yapmaları nedeniyle meslektaşlarımız görevlerini halkın beklentilerine göre icra edememektedir.
Hepimizin yakından bildiği gibi, internet gazeteciliği ve sosyal medya, kentlerde habercilik işlevini daha hızlı yaptığı için vatandaşın bölgesindeki olayları anında değerlendirebilmesi nedeniyle yazılı medyanın okur üzerindeki etkisi azalmıştır. Olayları sıcağı sıcağına okuruna aktaramayan ve kentin sorunlarını da malum sebeplerle açıklıkla yorumlayamayan yazılı basın dijital medyanın gerisinde kalmıştır.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Yürürlüğe giren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun sosyal medyanın çeşitli mecralarında kol gezen trollerin kontrol ve tespiti ile internet basınındaki başıboşluğun ve sorumsuzluğun önlenmesi bakımından olumlu uygulamalar getireceğini sanıyorum.
Öte yandan, internet basını medya sektörüne kazandırılsa da basın kuruluşları ve çalışanları açısından birçok olumsuz düzenlemeyi bünyesinde barındırmaktadır. Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan talebinde bulunacak internet basınına getirdiği koşulların ağır olduğunu düşünüyorum.
Bu arada yeni yasada görünen sorunların başında ise sansür konusu gelmektedir. Çünkü, yasada neyin dezenformasyon olduğuna dair açık bir tanımlama yapılmamıştır.
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Yukarda da izah ettiğim gibi, yerel medya yaygın medyaya göre işlevini zor şartlarda sürdürmektedir. Yaygın medyaya göre hiçbir zaman daha özgür olamadı. Bundan sonra da daha özgür olması imkânsızdır.