Röportaj: Yusuf Emir Şahin

Serbest gazetecilik, çeşitli nedenlerle dünyada giderek popülerleşen bir gazetecilik pratiği. Türkiye'de de pek çok serbest gazeteci var. Üsküdar İletişim'de aldığım Serbest Gazetecilik dersi kapsamında ben de serbest gazetecilik yapan Oğuz Bakır ile bir röportaj yaptım. Mesleğin zorluklarının neler olduğunu sordum.   

Serbest gazeteciliği nasıl tanımlıyorsunuz? Kimlere serbest gazeteci denilmektedir?

Ben 13 yıldır aktif gazetecilik mesleğini sürdürüyorum. Lise yıllarında gazetelere dair düşkünlüğüm bir hikâye anlatıcılığı üzerine başladı. Zira her haberi aslında bir hikâye olarak görüyordum. İnsanlara bu hikâyeleri anlatmanın önemini okudukça, izledikçe ve dinledikçe öğrendim. Ancak elbette tarzlar vardı. Bu tarz da gerçek ve yandaşlıktı. Yanlış anlaşılmasın sadece hükümet yandaşlığı değil, muhalif partilerin yandaşlığını da bu çerçeveye koyabiliriz. Hiçbir yanda olmadan bu hikâyeleri olduğunca belgeli ve net bir şekilde vermenin önemini daha da anladıkça önce çoğunlukla her gazeteci gibi Uğur Mumcu gibi Hukuk Fakültesi’nde okumak istemiştim. Zira yasaları çok daha iyi bilip öyle gazetecilik yapacaktım. Ancak Hukuk değil de direkt Gazetecilik bölümünü kazanınca yasaları kendim öğrenmeye başladım. Çünkü temel hak ve özgürlükler konusunda dahi bilgi sahibi olmanın önemini kavradım.

2012 yılında bir cesaretle girdiğim Cumhuriyet gazetesinin kapısından kendimi İstihbarat Servisi stajyer muhabiri olarak buldum. Büyük ağabeylerimizin dediği doğruydu; sahiden de Cumhuriyet benim için ikinci okul oldu. Bu süre zarfında Gazetecilik bölümünden sonra İktisat Fakültesi’ne de giriş yaptım ancak dördüncü senesinde türlü sebeplerden kaydımı dondurup Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne geçiş yaptım ve halen daha üçüncü üniversite olarak devam ediyorum. Elbette gazeteciliği aksatmadan ve hep aktif kalarak.

Başa dönecek olursak; serbest gazetecilik, bir medya kuruluşuna bağlı olmadan, bağımsız şekilde haber, röportaj, analiz ve içerik üreten gazetecilik türüdür. Serbest gazeteciler, genellikle kendi belirledikleri konular üzerine çalışır ve ürettikleri içerikleri farklı medya organlarında yayımlar ya da istenilen haberlere odaklı çalışır (burada satar demiyorum çünkü o kavram üzerinde başka bir şekilde tartışmamız gerekir) ya da kişisel mecralarında (web sitesi, sosyal medya, podcast vb.) yayımlar.

Ne zamandan beri serbest gazeteci olarak çalışıyorsunuz? Serbest gazeteci olmaya nasıl karar verdiniz, sizi serbest gazeteci olmaya yönlendiren şeyler nelerdi?

Yanlış hesaplamıyorsam son beş senedir aralıklı olarak serbest gazeteci olarak çalışıyorum. Kısa dönemli çalıştığım mecralar olsa da o zamanlarda da anlaşma yaparak serbest gazeteciliğe devam ettim. Zira çalıştığınız kurumda yayımlayamayacağınız haberler olabilir, tarza uygun olmayabilir. O zaman da ya kendi kişisel mecranızda ya da başka mecrada bu haberi yayımlayabilirsiniz.

Açıkçası serbest gazeteciliğe tahminen herkes gibi mecburi sebeplerden başladım. İşsiz kaldığım dönemlerde kendi başıma bir şey yapmaya kalkınca ve yaptıklarım ilgi görünce teklifler aldım. Sonra o işlere devam edince ve biraz da olsa isim yapabildikçe başka yerlere başka içerikler yapmak daha olanaklı oldu.

‘Rahatlık’ vesaire gibi bir kısımdan bahsetmeyeceğim, zira düşünüldüğü gibi rahat bir iş değil. Öncelikle bir kurum güvenceniz yok, tek başınasınız, eğer siz dışarıdan ödemiyorsanız sağlık güvenceniz yok. Daha da önemlisi hasta olmak vesaire gibi bir ‘lüksünüz’ yok. Çünkü haber yaptıkça geçim sağlayacaksınız ve yapmadığınızda bir geliriniz olmayacak. Sürekli bir üretim söz konusu. Bu durum da maalesef bir yerden sonra zihinsel olarak çok yoruyor. Tabii bu kadar karamsar bir durum yok, eğlenceli tarafları da var. Şahsen sürekli kendini geliştirme zorunluluğu eğlenceli bir süreç. Eğer geliştirmezseniz geri kalırsınız ve ne kadar iyi haber yaparsanız yapın bir anlamı olmayacak. Sadece düz yazı kimseye çekici gelmeyecek. Bunu ilerleyen sorularda daha açık konuşabiliriz.

Serbest gazeteci olarak nasıl çalıştığınızı anlatabilir misiniz? Haber konularını siz mi öneriyorsunuz yoksa sizden belirli haberleri yapmanız mı isteniyor? 

Aslında benim için ekstra bir durum yok. Uyanık olduğum süre zarfında sürekli haber okuyup, dinleyip, izlediğim için haberden kopma gibi bir durum olmuyor. Ya gündeme dayalı işlerim oluyor ya da gündemden apayrı bir konu bulursam ona odaklanıyorum.

Genelde benim önerilerim oluyor ama eğer kurumlardaki kişiler benim yapabileceğim tarzda haber olduğunu düşünüyorsa onlar talepte bulunuyor. Ama bu nadir oluyor yani ayda bir belki.

Tabii sadece başka mecralara değil, özellikle teknolojinin olanaklarını da iyice kullanıp son günlerde kendi mecralarımı kurma üzerine odaklandım. Ama yine de sadece kendi mecramda da değil, yine ‘Bu haber buraya gider’ dediğim yerlerle çalışmaya devam edeceğim.

Düzenli olarak belirli mecralara mı haber yapıyorsunuz yoksa haberinizi kim isterse o mecraya mı satıyorsunuz? En çok haber yayımlattığınız mecralar hangileridir? 

İlk zamanlarda tek bir mecra ile iletişim halinde olup haberi ona vermeye çalışırdım ama ekonomik nedenlerden dolayı bu zorlaştığı için birkaç mecra ile çalışmaya devam ediyorum. Özellikle en çok da Journo’da Serbestiyet’te haberler yapmaya devam ediyorum.

Serbest gazetecilikten elde ettiğiniz geliri yeterli buluyor musunuz? Yoksa serbest gazetecilik dışında başka işler de yapmak zorunda kalıyor musunuz? Eğer başka işler de yapıyorsanız bunlar ne tür işlerdir?

Elbette yeterli bulmuyorum. Ancak başka iş yapınca gazeteciliğe zaman kalmadığını görünce yapmamaya başladım. Zira odaklanmak gerekiyor sürekli telefon görüşmeleri, sürekli araştırma, not alma ve yazma durumu diğer işi de etkiliyor.

Ancak başka iş yapmaktansa, haber yazma haricinde editörlüklerle bu ekonomik dengeyi sağlamaya çalışıyorum. Mesela Erk Acarer ve Özgürüz Radyo’da yayın editörlüğü yaparken zaman zaman yayınlara çıkıp röportajlar yapabiliyorum. Diğer yandan da mesleğimde önemli bir yere sahip olan hukukçu Figen Çalıkuşu’nun YouTube kanalında haftada iki gün soru cevap şeklinde yayınlar yaparak ekonomik anlamda dediğim gibi bir denge kurabiliyorum. Ama elbette bu da yorucu yani birkaç işte birden çalışma durumu zihinselden öte fiziksel de yorucu olabiliyor.

Sizin için gazetecilik etiği ne anlama geliyor? İlkelere uygun davranmak önemli mi? 

Bir gazeteci olarak gazetecilik etiği, mesleğin vicdanıdır. Doğruya, gerçeğe ve toplumsal yarara sadakat anlamına gelir. Bu etik; doğruluk, tarafsızlık, bağımsızlık, hesap verebilirlik ve şeffaflık gibi temel ilkeleri kapsar. Bu ilkelere uygun davranmak yalnızca önemli değil, gazeteciliğin varlık koşuludur. Çünkü halkın güveni bir kez sarsıldığında hem meslek itibarsızlaşır hem de bilgiye dayalı demokratik tartışma zemini çöker. Bir gazeteci haberin öznesi değil, tanığı olmalı; haberi eğip bükmeden, kendi ajandasını katmadan kamuoyuna aktarmalıdır.

Kısacası etik ilkelere uymayan biri gazeteci değil, sadece haber/içerik üreticisidir. Gerçek gazetecilik; güç karşısında eğilmeyen, halktan yana olan ve ne pahasına olursa olsun gerçeğin izini süren bir duruştur.

Serbest gazeteci olarak kendinizi ne ölçüde özgür hissediyorsunuz? Serbest gazeteciler medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerden daha mı özgür? Serbest gazeteciliğin avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Elbette böyle bir ayrım söz konusu olamaz. Çünkü her anlamda gazeteciliğin bir güvencesi kalmadı. Sadece haberin olduğu yerde olup haber yapan onlarca arkadaşımızın gözaltı ya da tutuklanma haberlerini herkes görüyor. Bulunduğumuz dönem maalesef gazetecinin haberin olduğu yerde değil istenileni yapması durumunun olduğu bir dönem. Ama elbette ‘gerçekten’ gazetecilik derdiniz varsa bir yolunu buluyorsunuz ve yapıyorsunuz. Bunun adı da ‘korkusuz gazetecilik’ değil. Popülerleşen ‘reklamcı’ kadroyu saymazsak, gerçekten romantik ya da reklamvari davranmadan tek odağınızın işinizi yapmak olması gerekiyor.

Serbest gazeteci olarak turkuaz basın kartından yararlanabiliyor musunuz? Yararlanamıyorsanız bu durum sahada haber yaparken sıkıntı yaratıyor mu? Bu sorunun çözülmesi için ne önerirdiniz?

Elbette basın kartından yararlanamıyorum. Uluslararası kuruluş olan IFJ International Press Card sahibiyim. Ama onun da Türkiye’de mevcut dönemde geçerliliği kabul edilmiyor. IFJ’in belli şartları vardır, belli bir zaman aralığında x tane haber sayısı, kuruluş listesi vesaire gibi. Bence illa bir basın kartı almamız gerekiyorsa ortak ve benzer şekilde şartlar sağlanabilir.

Serbest gazeteci olmak isteyen gençlere ne önerirdiniz? İyi bir serbest gazeteci olarak neleri bilmeliler? Ne türden bilgi ve becerilere sahip olmalılar?

2025 yılında serbest gazeteci olmak isteyen gençler için artık sadece “iyi yazmak” ya da “haber kovalamak” yetmiyor. Teknolojiyle iç içe, çok yönlü ve yaratıcı bir donanıma sahip olmak şart. Bu yola girmek isteyen genç gazetecilere önerilerim: Serbest gazetecilikte bir niş (uzmanlık) alanına sahip olmak fark yaratır. Bir konuda derin bilgi sahibi olan gazeteci, sadece içerik üretmez; o konuda başvuru kaynağı haline gelir. 2025’te serbest gazeteci için dijital okuryazarlık artık temel değil, zaruri. Multimedya çalışmak sizi öne çıkarabilir. Yapay zekâ destekli araştırma: ChatGPT, Perplexity gibi araçları doğru ve etik biçimde kullanmak…Kişisel yayıncılık: WordPress, Substack, Medium veya YouTube üzerinden kendi kanalını kurmak.. Kendi hikayelerini pazarlamayı öğrenmeliler; Editörlere nasıl ulaşılır, nasıl pitch (teklif) yazılır, nasıl iş alınır bilmeliler. Ulusal ve uluslararası medya bağlantıları kurmalılar ve kendi kitlelerini oluşturmalılar.

Serbest çalışırken mesleki denetim zayıftır, bu yüzden etik ilkelere ve basın hukukuna hâkim olmalılar. Telif hakları, kaynak gizliliği, özel hayatın korunması gibi konularda bilgi sahibi olmak şart. Güncel gelişmeleri takip etmeliler. (Yapay zekâ, platform ekonomisi, içerik trendleri). Online ya da vakitleri varsa fiziksel olarak konferansları, eğitimleri ve kursları kaçırmamalılar.

2025’te iyi bir serbest gazeteci sadece Türkiye'yi değil, dünyayı da takip eder. İngilizce bilmek, uluslararası medya organlarına yazabilmenin, dünyadaki meslektaşlarınla ortak işler yapmanın anahtarıdır. Ama bulunduğumuz tarihte artık sadece İngilizce yetmiyor, kendi ilgilerinin çektiği ve işine odaklı yarayacağını düşündükleri dilde de bir o kadar yetkin olmalılar.

Tekrar seçim yapma şansınız olsaydı yine gazeteciliği mi seçerdiniz yoksa başka bir meslek mi seçerdiniz?

Bunu zaman zaman düşündüğüm oluyor. Hatta bir dönem bırakır mıyım diye düşündüğümde sadece uzaklaşmam bir gün sürdü. Şahsen bırakabilecek birisi değilim. Başka mesleklerde yetkinliğim olsa da yine var olabileceğim ve hayattan tat alabileceğim meslek kolları ve yöntemleri farklı olsa da ortak noktada ‘gazetecilik’.