Çocuk her yerde çocuk
Hilal Fatma Nur Taşyumruk: Amacımız 'çocuk’ olduklarını unutmamalarını sağlamak
Haber Üsküdar - Gamze Şimşek
Son yıllarda tüm dünyada mülteci adı altında büyük bir insani kriz yaşıyoruz. Suriye’deki savaş 2011’den bu yana devam ediyor. Birçok insan evinden ve ailesinden uzaklarda zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor. Yaşanan bu krizler sonucunda da en ağır bedeli ödeyen ve en ağır yükü taşıyanlar çocuklar oluyor. Eğitimleri, duygusal sağlıkları, hatta yaşamları bile risk altında. Ülkemizde mülteci çocukların hayat standartlarını arttırmaya yönelik birçok faaliyet düzenleniyor. Bunlardan biri de bir grup sivil toplum gönüllüsü üniversite öğrencisi tarafından gerçekleştirilen‘Mülteci Çocuklar Festivali’. Gerçekleştirdikleri etkinliğe misafir olarak katıldım ve tüm etkinlik sürecini üçüncü bir göz olarak seyretme imkânı buldum. Bitiminde ise etkinlik sorumlusu gönüllü öğrencilerden Hukuk 3. sınıf öğrencisi Hilal Fatma Nur Taşyumruk ile kısa bir röportaj gerçekleştirdim.
Merhabalar, sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar ben Hilal Fatma Nur Taşyumruk. Hukuk 3. sınıf öğrencisiyim. Ticaret Genç KADEM Yönetim Kurulu Başkanıyım. Ayrıca İHAK komite üyesi olarak görev yapmaktayım.
Mülteci Çocuklar Festivali hakkında bizleri bilgilendirebilir misiniz?
Tabii ki. Öncelikle mülteci çocukları güzel koşullar eşliğinde misafir etmek düşüncesiyle bu yola çıktık. Beyoğlu Belediyesiyle iletişime geçtik. Kendilerine ait bir okulları olduğunu, oradan çocukların davet edilebileceğini söylediler. Okul müdürüyle belediye vasıtasıyla iletişime geçtik ve olumlu dönüş aldık. Birinci sınıfta MEB müfredatına bağlı ders gören 54 çocuğu davet ettik. Çocukların Türkçe bilmesi iletişim kurmamız açısından çok önemliydi, bu hususa özellikle dikkat ettik. Öğretmenleri de çocuklara eşlik etti ancak kendilerini rahat hissetmeleri açısından bizimle iletişim kurmaları önemliydi. Programımızın ilk etabını tamamen çocukların bize alışması için kaynaşma bölümü yaptık, gruplar oluşturduk ve her çocuğa bir gönüllü olacak şekilde program yaptık. Birebir ilgilenmek istedik. Ancak bazı çocuklar aileleri izin vermediği için aramızda olamadı. Toplam 32 çocuk etkinliğimize katıldı. Yüz boyaması yaparken hangi figürü istiyorlarsa onu yüzlerine çizdik. Türk Bayrağı çizmemizi isteyen bile oldu. İnanılmaz şaşırdık. Onlardan gözlerinde nasıl bir Türkiye tasviri olduğunu öğrenmek için resim çizmelerini istedik. Diğer etapta ise gönüllü arkadaşlardan oluşturduğumuz müzik topluluğu çocuk şarkılarından oluşan bir konser verdi ve çocuklar doyasıya dans ettiler ve sahneye çıkıp şarkı söylediler. Ardından kazananı olmayan yarışmalar düzenledik. Her biri için hazırladığımız özel hediyeleri verip onları uğurladık. Eğlence amaçlı düzenlediğimiz yarışlara katılan tüm çocuklara madalyalar dağıttık. Çünkü onlar için de bizim için de kazanan kardeşlikti, çocukluktu.
Festivalin ismi oldukça dikkat çekici. Neden bu ismi seçtiniz?
Açıkçası dokunulması gereken ama göz ardı edildiğini düşündüğümüz bazı noktalara dokunmak istedik. Mültecilerin varlığı ülkemizin gerçeği ve kanımca bu insanların topluma entegre edilmesi gerekmekte. Bu entegrasyonu çocuklardan başlatmak gerektiği düşüncesindeyim. Belli bir yaşa gelmiş insanlara bir takım şeyleri aşılamak ve yaşadıkları savaş psikolojisinden uzaklaştırmak çocuklara göre çok daha zor olmaktadır. Biz gönüllü çalışanlar olarak mülteci kadınların topluma entegrasyonu konusunda da çalışmalar yapmaktayız. Ama önceliğimiz tabii ki çocuklar ve onların sağlıklı bireyler olarak yaşama devam etmelerine yardımcı olabilmek. Onlara özgüven aşılayıp birey olarak değerli olduklarını hatırlatmak ve yaşadıkları savaş psikolojisinden uzaklaştırarak ‘çocuk’ olduklarını unutmamalarını sağlamak.
Bu festivalin amacını bizlere üç ana cümle ile tanımlayacak olsanız. Bunlar ne olurdu?
Aslında üç cümle ile sınırlandırmak zor olacak. Çünkü burada gönüllü olarak çalışan arkadaşlarım adına bir sözcü görevindeyim ama her birimizin burada olma amacını ortak bir noktada anlatmaya çalışacağım. İlk amacımız daha önce de söylediğim gibi savaş mağduru çocukların topluma entegrasyonunu sağlamak. Daha sonra eğlenceli vakit geçirmelerini sağlayarak aslında bu hayatta önemli olduklarını hatırlatmak ve özgüven aşılamak. Son olarak, geleneksel oyunlarımızı ve kültürümüzü tanıtarak kültürler arası etkileşimlerine bir nebze de olsa yardımcı olmak.
Festivalin içeriğinde özellikle dikkat ettiğiniz bir husus var mı?
Evet, bahsettiğim gibi özellikle entegrasyona yardımcı olmak adına yaptığımız bir takım etkinlikler oldu. Çocuklara özgüven kazandırmak ve değerli olduklarını hissettirmek için kendilerini tanıtmalarını istedik. Festivalde tüm söz hakkı onlarındı. Her şey onların istediği gibi olsun istedik. Gün onların günü olmalıydı. Onlar da zamanla kendilerine ait festivali benimsedikçe sahneye çıkıp dans ettiler, şarkılar söylediler. Bu tabii ki bizim amacımıza ulaştığımızın bir kanıtı oldu ve inanılmaz bir motivasyon sağladı. Meselâ oynayacakları oyunları seçerken geleneksel oyunlarımızdan seçtik, kültürümüzü daha yakından tanıtmak adına. Onlar için de büyük bir farklılık olmuş oldu. Onlardan ‘Çocuk Gözünden Türkiye’ temalı bir resim çizmelerini istedik. Amacımız onlardaki Türkiye tasvirini görmekti. Çok güzel resimler çıktı. Resimleri sergilemek adına mutlaka bir çalışma gerçekleştireceğiz.
Mülteci çocuklar konusunda gerçekleştirmeyi umduğunuz başka çalışmalar var mı?
Biz bu etkinlikten çok etkilendik. Gönüllü arkadaşlarımızdan biz de onları okullarında ziyaret edelim ve seneye tekrar daha kapsamlı bir etkinlik gerçekleştirelim tarzında söylemler duymaya başladım bile. Aramızda kısıtlı bir zamanda bir gönül bağı kuruldu. Ayrılırken çok zorlandık. Aramızda Arapça bilen arkadaşlar var, halk eğitim merkezleriyle görüşüp Türkçe öğrenmelerine yardımcı olabiliriz diye düşündük. Çizdikleri ‘Çocuk Gözünden Türkiye’ temalı resimlerin uzmanlar tarafından psikolojik değerlendirmesini yaptırmayı düşünüyoruz. Bu sonuçları öğretmenleriyle paylaşacağız.
Festival tamamıyla gönüllülük odaklı diyebilir miyiz?
Tamamen gönüllülük esaslıydı. Seneye sizleri de katılımcı olarak davet edelim.
Peki, kim bu gönüllüler?
Farklı sosyal sorumluluk projelerinde görev yapmış ve farklı vakıflarda görev alan üniversite öğrencileri diyebiliriz. Ama herhangi bir yaş kısıtlamasına gerek duymuyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi bizim için gönüllülük esas.
Festivali geleneksel hale getirmek gibi bir amacınız var mı?
Kesinlikle. Uzun yıllar sürecek olan bir festival bırakmak istiyoruz ardımızda. O kısa sürede aramızda oluşan bağ bile bunun için bizi aşırı isteklendirdi. Birlikte çok eğlendik. Çocuklar bizden, biz de onlardan ayrılırken çok zorlandık. Bu bağı arttırarak devam ettirmeliyiz diye düşünüyoruz. Şimdiden gelecek sene için çalışmalara başladık bile.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanların bu konuda ellerinden geleni yapmalarını istiyoruz. Yardım etme ya da gönüllü olma konusunda daha istekli ve bilinçli olmaları gerekiyor sanırım. Bu çocukların farklı bir yaşamdan ya da milletten olmalarını konuşmak dahi istemiyoruz.