Sosyal medyanın seçmenler üzerindeki etkileri irdelendi
18.04.2019 00:15

Sosyal medyanın seçmenler üzerindeki etkileri irdelendi


Haber Üsküdar- Esra AYDIN- Tuğba UÇAR

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam Tasarım ve İletişimi Bölümü öğrencilerinin kurduğu Stratejik Araştırma ve Geliştirme Kulübü (ÜSAK) ile Üsküdar Üniversitesi İnsan Odaklı İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi (İLİMER) paydaşlığında yapılan 2. Bilimsel Araştırma Zirvesi’nde sosyal medyanın seçmen tercihleri üzerindeki etkisi irdelendi.

Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu'nda 15 Mart'ta gerçekleşen zirvede PİAR Gallup Araştırma Şirketi kurucusu Bülent Hasan TANLA, Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İRVAN, Bahçeşehir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Şafak ŞAHİN, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat KIRIK, Şehir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Övünç Meriç FERMANOĞLU birer konuşma yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam Tasarım ve İletişimi Bölümü öğrencisi ve ÜSAK başkanı araştırmacı Nihan Koncu Akhuy, “Bizim sloganımız Araştırmadan Bilemezsin. Rektörümüz bu sloganı çok beğendini söyledi araştırmanın dokunmadan, hissetmeden yapılamayacağını söyledi" dedi. Akhuy, konuşmacılara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.

Dr. Öğr. Üyesi Gül Esra Atalay: "Aktif sosyal medya kullanıcılarının nüfusa oranı yüzde 70"

Açılışta ÜSAK’ın danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Gül Esra Atalay da bir konuşma yaptı. "Bugün gündemimizde son derece güncel bir konu var, sosyal medyanın seçmen tercihleri üzerindeki etkisini konuşacağız. Türkiye’de internet kullanımına baktığımız zaman yüzde 80'leri aşmış durumda, günlük kullanım 7 saatten fazla. Günlük ortalama sosyal medya kullanımı 3 saat, aktif sosyal medya kullanıcılarının nüfusa oranı yüzde 70 civarında. Bu perspektiften baktığımız zaman sosyal medyanın seçimler üzerinde az ya da çok etkili olacağını düşünüyoruz. Ama konuklarımız ne söyleyecekler. Ben kürsüyü konuklarımıza bırakmak istiyorum ve tekrardan hoş geldiniz diyorum” diye konuştu.

Bülent Tanla: "Sosyal medyanın seçmen tercihleri üzerinde fazla etkisi yok"

Türkiye'de kamuoyu araştırmalarının duayenlerinden PİAR Gallup Araştırma Şirketi’nin kurucusu Bülent Hasan Tanla “Sosyal Medyanın Seçmen Tercihleri Üzerindeki Etkisi” başlıklı konuşmasında sosyal medyaya duyulan güvenin fazla olmadığını, ne amaçla kullanıldığının bilinmemesinden dolayı sosyal medyada bilgi kısıtlılığının var olduğunu, internetin ve sosyal medyanın genelde eğitim seviyesi yüksek kişiler tarafından kullanıldığını, sosyal medyanın seçmen üzerindeki etkisinin çok olmadığını söyledi. Tanla, kamuoyu araştırmalarının gelişmesi için üniversitelere büyük görev düştüğünü, üniversitelerin bu konularda yeterli çalışma yapmadığını ifade etti. 

Tanla, kamuoyu araştırma şirketlerinin araştırmalarını nasıl yaptıklarının da açıklanması gerektiğini ifade etti.

Prof. Dr. Süleyman İrvan: “Kamuoyu araştırmaları demokrasinin sağlıklı işleyişi açısından gereklidir”

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Seçimler ve Kamuoyu Araştırmaları” başlıklı sunumunda kamuoyu araştırmalarıyla ilgili iki temel tartışmanın olduğunu söyledi. İrvan, bunlardan birinin bu araştırmaların seçmen tercihlerini yönlendirme amacıyla yapıldığı yönünde olduğunu, ikinci eksenin ise kamuoyu araştırmaları ile seçim sonuçları arasında ortaya çıkan farklılıklara dayalı değerlendirme ve eleştiriler olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Süleyman İrvan, kamuoyu araştırmalarının demokrasinin sağlıklı işleyişi açısından bir gereklilik olduğunu vurguladı. Kamuoyu araştırmalarının seçmenler ve partiler tarafından doğru ve nesnel biçimde anlaşılıp değerlendirilmesi için haberleştirilme sürecinde belli temel bilgileri içermesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan,  bir kamuoyu araştırmasının ESOMAR/Avrupa Kamuoyu ve Pazarlama Araştırmaları Derneği ve WAPOR/Dünya Kamuoyu Araştırmaları Derneği’nin belirlediği kriterleri taşıması gerektiğini vurguladı. İrvan, şunları söyledi: “Araştırmayı yapan şirketin adı, araştırmanın kimin adına yapıldığı, kim tarafından finanse edildiği, anketin hangi tarihlerde gerçekleştirdiği, örneklem büyüklüğü, örneklem belirleme yöntemi, anket sorularının nasıl formüle edildiği, anket uygulama yöntemi, hata payı ve kararsızların nasıl dağıtıldığı şeklindeki doneler mutlaka bulunmalıdır. Bir araştırma en temel bulgulara sahip olmalı, bu sorulara yanıt verilmeli. Bu verilerin şeffaf şekilde açıklanmış olması ve kamuoyu denetiminin olması lazım. Araştırmacılar Derneği bu veriyi elinde tutup özdenetim mekanizmasını da kurmalı” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Şafak Şahin: "Seçmenler sosyal medyadan etkileniyor"

Bahçeşehir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Şafak Şahin, “Sosyal medya üzerinde çok az araştırma var ve hayatımızı çokça etkilen bir alan, dolayısıyla bu araştırmaların çok önemli olduğunu, gerekli olduğunu düşünüyorum” diye sözlerine başladı. Şahin, dünyada birçok ülkenin nüfusundan daha fazla Türkiye’de sosyal medya kullanıcısı olduğunu, bu yüzden sosyal medya kullanıcıları açısından profillemeye ihtiyacı olduğunu belirtti. Markaların bu profillemeyi çok iyi yaptığını ama siyasal iletişimde maalesef bu profillemenin yapılmadığını vurgulayan Şahin, “Bir siyasetçinin 4 milyon takipçisi var demek 4 milyon oy vereni var demek değildir. Veya bir siyasetçinin yaptığı paylaşımın beğenilmesi o paylaşımın desteklendiği anlamına da gelmiyor. Bana göre kişiler sosyal medyada üç sebepten dolayı oradalar. Birincisi bilgilenmek, ikincisi eğlenmek, üçüncüsünde başkaların hayatına izinli veya izinsiz olarak dahil olmak için orada var oluyorlar. Siyasal iletişimde de bu aidiyet kavramını ortaya çıkıyor. Araştırmalarda da bu ayrımlara dikkat edilmelidir.” dedi.

Doç. Dr. Ali Murat Kırık: "İyi bir medya okuryazarı olursak algı yönetimine kurban gitmeyiz"

2000’li kuşakların geleneksel iletişim araçlarından kopmaya başladığını belirten Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat KIRIK, geleneksel medyanın son demlerini yaşadığını, belki birkaç sene sonra şu an çok ütopik gelse de, istatistiklere baktığımızda TV kanallarını bile göremeyeceğimizi söyledi. Sosyal medyanın hayatımızı çok etkilediğini ve buna bakarak gelecek kuşak için sosyal medyanın seçmen üzerinde etkisi yok demenin doğru olmayacağını belirten Kırık, 82 milyon nüfusun 70 milyonun elinde akıllı telefonun var olduğuna, 59 milyonun ise internet kullandığına değinerek bunun gözardı edilemeyecek bir rakam olduğunu söyledi. Burada önemli olanın sosyal medyada verilen mesajların nasıl algılanmış olduğunu belirterek algı yönetiminin üzerinde duran Kırık, sosyal medyada algı yönetimi sağlanırken, meşrulaştırma, yasadışı gösterme, görmezden gelme, çelişkilerin önemini dikkate almama, kişileri kahramanlaştırma gibi algılar yaratabilir dedi. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Sosyal medya çok etkili bir sistemdir. Sosyal ağların çok etkin bir şekilde kullanılması gerekiyor. Sosyal medyada verilen mesajların iyi okunması gerek, iyi okumak iyi bir eğitimden geçer, iyi bir medya okuryazarı olursak algı yönetimlerine kurban gitmeyiz” diyerek konuşmasını bitirdi.

Dr. Öğr. Üyesi Övünç Meriç Fermanoğlu: "Sosyal medya siyasilere cevap verebilme olanağı sağlıyor"

Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Övünç Meriç Fermanoğlu seçimlerde katılımın dijitalleşmesi üzerine bir konuşma yaptı. Fermanoğlu, “Araştırmamda dijital demokrasi kavramını temel aldım. Yeni medya kavramı demokrasi kavramının da değişmesine yol açtı. Temelinde aslında iletişim pratiklerimizi de çokça değiştirdi. Araştırmamda sosyal medyanın siyasal katılımı destekleyecek bir araç olarak kullanılıp kullanılmadığını analiz ettim” dedi. 2014 İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarının o dönemde sosyal medya kullanımlarına ve seçmenlerin verdiği tepki ve yanıtlara ilişkin yaptığı akademik çalışmasından bahsetti. Fermanoğlu, “Her sosyal medya platformunun kendine ait bir dijital mimarisi var. Örneğin twitter’da temel mesaj, retweet edilebiliyor olması ve bunun ötesinde katılımcı yurttaşlık anlamında kullanılabiliyor olması önemli. Adaylar seçmenlerine ne söylediler ben bunu analiz ettim. Geleneksel medya ve sosyal medya farkını da analiz etme fırsatı buldum” diye konuşan Fermanoğlu, sosyal medyanın siyasilere cevap verebilme olanağı sağladığını ifade etti.