Üniversite öğrencileri uzaktan eğitimi verimsiz buluyor
Haber Üsküdar - Melisa Duygun
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 11 Mart 2020 tarihinde ilk koronavirüs hastasını duyurmasıyla birlikte Türkiye’de yeni bir süreç başladı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 16 Mart 2020’den itibaren üniversitelerin 3 hafta tatil edildiğini açıkladı. 23 Mart 2020 tarihinde ise üniversiteler uzaktan eğitim sistemine zorunlu geçiş yaptılar.
Haber Üsküdar olarak, farklı üniversitelerde okuyan öğrencilere ulaştık, uzaktan eğitimle ilgili yaşadıkları deneyimleri sorduk, pandemi sürecinin kendilerini nasıl etkilediğini öğrenmeye çalıştık ve yaz okulu ile ilgili şikâyet ve önerilerini dinledik.
Uzaktan eğitim hakkındaki görüşleriniz neler, pandemi süreci eğitim hayatınızı nasıl etkiledi?
Hale Kapan (23 yaşında, İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 4. sınıf öğrencisi): Pandemi döneminde, daha önceden aldığımız uzaktan eğitimler sebebiyle sahip olduğumuz sistemi kullanarak ve daha sonrasında başka bir sisteme geçerek derslerin online olarak devam etmesi sağlandı. Bu açıdan ufak tefek aksaklıklara rağmen iyi iş çıkarıldığını düşünüyorum. Teknik anlamda bizle aynı sorunları yaşayan öğretmenlerimizin müsamahaları ile sorunlar ortadan kaldırıldı. Aynı sorunları yaşamayan öğretmenlerimiz bizi anlayamadıklarında müsamaha gösterilmediği durumlar da oldu. O zaman sorunlar da yaşadık. Pandemi sürecinin bana online eğitimde katkıları oldu. Dersleri daha yakından takip edebildim. Kaçırdığım kısımları tekrar izleyebildim. Tek problemim yaz okulu durumunda oldu.
Hacer Açıkgöz (22 yaşında, İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 4. sınıf öğrencisi): Online eğitim sistemi birçok olumsuzluğuyla -internet sorunları, her evde bilgisayar olmaması durumu, evden çıkamayışımızla birlikte gelen çözümsüzlükler- verim alamadığım bir sistemdi. Pandemi süreciyle beraber yaşadığım gelecek kaygım arttı gerek psikolojik gerekse fiziksel olarak yorgun geçirdiğim bu süreçte derslere odaklanmakta ciddi zorluklar çektim ve birçok okul öğrencileriyle sürecin başından bu yana ders işlemekteyken biz okulumuz iç mimarlık ve iç mimarlık ve çevre tasarımı bölümü olarak online uzaktan eğitime kısa bir başlangıç yapıp sonrasında uzun ara verdik. Dönemini bitiren okullar varken biz hala final teslimlerini yapmış değiliz ve şahsım adına tecrübesizliğimle birlikte bu dönem için alttan 2 proje daha almıştım ve yetiştiremedim bu yüzden yazın bitmesine az kalmışken psikolojik olarak çok yıprandığımı belirtmeliyim.
Murat Uçar (20 yaşında, Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 2. sınıf öğrencisi): Sınava girmek yerine ödev yapma avantajımız oldu, ödevi yapmak için 3 haftalık uzun bir süremiz oldu. Yüz yüze eğitimden çok daha yararlı ve sağlıklı oldu. Bizleri pozitif etkiledi.
Cansu Aybüke Turap (21 yaşında, İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 2. sınıf öğrencisi): Online eğitimden beklediğimiz verimi alamadık.
Ceren Yaman (19 yaşında, Karabük Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi): Online eğitimden pek fazla verim alamadık, bu da sınavlarımızı olumsuz etkiledi.
Sena Erkal (20 yaşında, İstanbul Gelişim Üniversitesi Havacılık Yönetimi Bölümü 3. sınıf öğrencisi): Online eğitim konusu gündeme geldiği zaman çok fazla kaygılanmıştım ve zorlanacağımı düşünmüştüm. Evimde bilgisayar olduğundan ve internet bağlantısı sorunu yaşamadığım için kaygım biraz azaldı. Ben bu konuda şanslıydım ama biliyorum ki benim kadar şanslı olmayan arkadaşlarım da vardı bu süreçte. Ayrıca derslerde öğrenmemiz gereken konuların çok kısa sürelere sığdırılmaya çalışılması da beni olumsuz etkiledi, çok fazla verim alabildiğimi düşünmüyorum.
Altuğ Aluğay (23 yaşında, Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü 3. sınıf öğrencisi): Pandemi süreci kısmi olarak beni notların ortalamasının yükselmesi sebebiyle kötü etkiledi.
Selcan Ergin (20 yaşında, Okan Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi): Online eğitim her ne kadar doğru bir şekilde yapılsa da bizler için çok verimli olduğunu düşünmüyorum. Odaklanma konusunda epeyce bir sıkıntı çektim. Yüz yüze daha samimi bir ortam oluşturuyor. Ama üniversite olarak bu sureci güzel atlattığımızı düşünüyorum. Pandemi süreci epeyce zorluydu ve yorucuydu.
Tijda Bal (20 yaşında, Medipol Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü 2. sınıf öğrencisi): Online eğitimin hiç verimli olmadığını düşünüyorum. Pandemi süreci derslerimi olumsuz yönde etkiledi.
Onur Özcan (21 yaşında, Sakarya Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü İngilizce Hazırlık öğrencisi): Online eğitime katılmadım İngilizce hazırlıkta olduğum için, çünkü online eğitim yoktu. İngilizce hazırlığın hiçbir yararını göremedim, 5 ay eğitim aldım, 1 senem çöp oldu.
Bazı üniversiteler Yaz Okulu açılmayacağına dair duyurular yaptı, bu konu hakkındaki düşünceniz nedir?
Hale Kapan: Bu süreç toplum sağlığını etkileyen bir süreçti. Buna yönelik önlemler alınmasını anlarım. Fakat aynı sistemde eğitim yapılıp öğrenciler finallere girebiliyorlarken yaz okulunun yapılamama sebebini anlayamıyorum. İşin tuhaf yanı, bunla ilgili net bir açıklamanın da henüz yapılmamış olması. Zaman daralıyor. Sonuçlar aleyhimize çözümlenirse, öğrenciler çok mağdur olur. Maddi ve manevi olarak büyük kayıp yaşar ve hayal kırıklığına uğrarlar. Bir an önce mezun olmak istiyoruz. Evlerimizde kalarak, özel ortamlarımızı kamulaştırarak bizler de sorumluluklar aldık. Mağdur olmayı hak etmiyoruz. Üstümüze düşeni yaptık.
Hacer Açıkgöz: Yaz okulunun açılmayacağına dair duyuru bile yapmayan okulum bizleri mağdur etti. Biz bu haberi okulun whatsapp gruplarından öğreniyoruz ve diğer okulların yaz okuluna başvurma hakkımız da elimizden alınmış oldu. Bizler gibi binlerce öğrenci olduğunu biliyorum, mağdur olmak istemiyorum, hakkım olan yaz okulunun açılmasını istiyorum.
Murat Uçar: Benim okulum yaz okulu açtı ama çoğu ders yok. Hiç yoktan iyidir diyorum ve sayın rektörüme teşekkürlerimi sunuyorum.
Cansu Aybüke Turap: Online eğitimden beklediğimiz verimi alamadığımız için yaz okulu bizim için önemli ve açılmasını bekliyoruz.
Ceren Yaman: Yaz okulu bizde açıldı ve ders seçimi de yaptık.
Sena Erkal: Ben okulumda yaz okulu açılacak diye biliyordum, açılmayacakmış ve okulumuz tarafından bize bir duyuru bile yapılmadı. Öğretmenlerimiz aracılığıyla bunu öğrendik. Çok zor bir durumda bırakıldık. Çoğu okulların yaz okulU başvuru tarihleri de geçti, bu yüzden başvuru da yapamıyoruz. Bu dönemde böyle bir konudan olumsuz etkilendiğimiz için geleceğimle ilgili kaygım arttı.
Altuğ Aluğay: Her okul yaz okulu açmıyor olsa da, yaz okulu açan okulların öğrencileri mağdur etmeyecekleri şekilde eğitim vermeli.
Selcan Ergin: Yaz okulu konusunda düşüncem, olması gereken bir şey ama ne kadar verim elde edebiliriz orası muamma.
Tijda Bal: Yaz okullarının açılmamasının doğru olduğunu düşünüyorum. Pandemi süreci geçtikten sonra açılmalı.
Onur Özcan: Yaz okulu olması gereken bir durum, ne yazık ki bazı üniversiteler açmıyor. Bu durumda mağdur olan yine öğrenciler, en azından online şekilde eğitim verilmeli.
Eğitim hayatınız boyunca herhangi bir sorun yaşadınız mı?
Hale Kapan: Üniversiteyi tam burslu olarak okudum. Başta tercih yaparken çekimser davrandım. Dört yıl boyunca sorun yaşamamıştım. Dört yılın sonunda başka üniversitelerde burslu öğrencilere daha iyi inisiyatifler tanındığını öğrendim. Örneğin bir yıl okulun uzaması halinde bursluluk devam ediyordu. Burada tanınmamış olması ve sağlığım sebebiyle alttan bıraktığım iki tane dersim beni sıkıntıya düşürdü.
Hacer Açıkgöz: Ben yüzde 50 burslu bir öğrenciyim, üniversite hayatımın ilk iki senesi aileme maddi destek olmak amaçlı part-time çalıştım ve okulla birlikte işi götüremediğim için çalışmayı bıraktım, bu süreçte derslerim ciddi anlamda sekteye uğradı, ilk sorumluluğumun okulum olduğunun elbette bilincindeyim bu bilinçle birlikte kendi vicdanımla hareket ederek çalışmıştım, okul hayatımı bu denli olumsuz etkileyeceğini öngöremedim, dolayısıyla toparlamam gereken bir eğitim hayatım oldu, teslim edemeyeceğimi, yetiştiremeyeceğimi anladığım projelerimi teslim etmeyip alttan bırakarak dönem içinde alma hakkımı kullanmaya çalıştım. Bu dönem son dönemimdi ve pandemi süreciyle beraber bütün planlarım hepimizin olduğu gibi alt üst olmuş durumda. Online olarak verimsiz geçen bu eğitim süreci için kesintisiz ödeme yapmak zorunda kalmak ne olursa olsun mağdur edildiğimi düşünmeme sebep oldu.
Murat Uçar: Maddi olarak çoğu zaman idare eder düzeyde olsam da çok sıkışık olduğum dönemlerim olmuştur ama bunun ne akademik ne de sosyal hayatıma zarar vermesine izin vermedim, her zaman bir yolunu buldum. Manevi olarak sıkıntı çekmiyorum.
Cansu Aybüke Turap: Bölümümüzden kaynaklı olarak malzeme masrafımız çok fazla.
Ceren Yaman: Maddi olarak yaz okulunda ki ders ücretleri pandemi döneminde bizi zorladı, bunun haricinde uzaktan eğitimde ki sorunlar ile karşılaştık onun dışında başka bir sorun ile karşılaşmadık.
Sena Erkal: Eğitim hayatım üniversite sınavına gireceğim yıla kadar maddi ve manevi olarak çok rahattı. Sınava gireceğim yıl babam rahatsızlandı ve aylarca çalışamadı. Tercihler açıklandığında yüzde 75 burslu bir bölüm kazanmıştım, küçük yaşlarımdayken bana özel ders aldırabilen babam, bu dönemde maddi olarak sıkışık olduğumuzdan bana "istersen bu sene kaydını yaptırmayalım" demişti ve bu düşüncesi bana çok kötü hissettirmişti. Bir şekilde hallettik ve şu an 3.sınıf öğrencisiyim, bu konuda ona minnettarım.
Altuğ Aluğay: Burası Türkiye her orta halli öğrenci biraz refah seviyesini arttırmak için çalışmak zorunda kalmıştır. Manevi olarak hem çalışıp hem okumak yorucu, devletin bursları yetersiz.
Selcan Ergin: Eğitim hayatımın zor yanlarını söyleyecek olursam eğer bu ulaşım zorluğu olur benim için eğitim konusunda da gayet iyi sosyal, doğayla iç içe bir ortam onun haricinde sıkıntı yaşadığım bir durum yok.
Tijda Bal: Maddi ve manevi sıkıntı çekmedim.
Onur Özcan: Maddi yönden çok fazla zorluk çektim. KYK yurtları çok fazla hijyenik değil. Özel yurtta kalmak için de durumunun iyi olması gerekiyor. Kendime destek olabilmek için işe girmek durumunda kaldım.
Sizce üniversite yönetimi öğrenciyi nasıl görüyor?
Hale Kapan: Okul yönetimi, arkadaşlarımdan duyduğum bazı sorunlar nedeniyle beni üzdü. Ücret ödenmediğinde sınav sonuçlarını görememek gibi. Evet, özel bir okul. Buraya yazılıyorsa, bir ürün aldığımızda karşılığında ödeme yapmak gerektiği gibi okuyanlar, bunu tercih edenler de bunun sorumluluğunu almalı ancak neticede bizler öğrenciyiz ve hayat müşterektir. Buna göre de öğrencilere yalnızca eğitimci gözüyle yaklaşılmasını temenni ediyorum. Ülkemizde yapılan sınavlar için yüksek harçlar alınması, öğrencilerin kültür alanlarında, müzelerde aynı sorunlarla karşılaşması buna birer örnektir. Pandemi sürecinde öğretmenlere ödenen yarı ödenekten dolayı öğretmenlerin yaz okulu açamayacaklarını duydum. Bu olay doğruysa skandal bir durumdur. Bunda öğrencinin suçu nedir? Ülkenin geleceği bugünün gençlerine bağlıdır. Gelişmiş ülkeler seviyesine gelebilmek için temelden eğitim ve kültür yönündeki engeller kaldırılmalıdır. Öğrenciler banka; öğretmenler gider değildir. Eğitimde yapılacak iyileştirmeleri umut ediyorum.
Hacer Açıkgöz: Öncelikle diğer okulların yönetimi hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığım için fikir yürütemiyorum ancak kendi okulum için ne yazık ki -özel üniversite olmasının da etkisiyle- öğrencilere "finansal getiri" gözüyle bakıldığını söylemeliyim. Okul taksitinin gecikmesiyle kapanan öğrenci bilgi işlemleri sitesi buna en basit örnek olabilir diye düşünüyorum. Sonuçta hepimiz iyi veya kötü bir şekilde öğrenciyiz ve öğrencinin konumu asla bu olmamalı. Okul yönetimlerinin her zaman öğrencisinin yanında olması gerektiğini sonuna kadar savunuyorum. Eğitimcilerin yaklaşımı bu denli acımasız ve düşüncesizce olmamalı, bütün şartlar ve hayatlar göz önünde bulundurulmalı, her öğrenciye, her bireye bir değer verilmeli diye düşünüyorum.
Murat Uçar: Kendi okulumun yönetimi hakkında konuşacak olursam eğer, akademik olarak öğrencileri gayet düşünüyorlar ve bir şeyler yapmaya çalışıyorlar, fakat sosyal anlamda en ufak bir girişimleri söz konusu değil. Ülkemizde öğrencinin konumu olarak ise genelde şehir dışında okuyarak o şehrin ekonomisini kalkındırması ve mezun olduğu bölümlerden çok cüzi miktarlarla çalışarak sistem köleliğine devam etmesi beklenir.
Cansu Aybüke Turap: Öğrenci olarak sürekli bir yarış içerisindeyiz, bazı şeyleri kendimiz öğrenmeye çalışıyoruz, bir noktada okulun desteği kesiliyor.
Ceren Yaman: Bizim okulumuzda karşılaştığımız problemlerde tavsiyelerimizi göz önünde bulundurup bizlere yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Sena Erkal: Kendi okulum ve diğer vakıf üniversitelerinin yönetimi hakkında yorum yapmam gerekirse, bizi bir öğrenci olarak değil de sadece finansal bir gelir olarak gördüklerini düşünüyorum. Pandemi döneminden önce ödeme yapmayı geciktirdiğimiz zaman okul sistemimizi kapatıyorlardı. Bu dönemde farklı olur, kapatmazlar diye düşünürken kapattılar ve sınav notlarımızı ödeme yapmadan öğrenemedik. Bütünleme tarihlerine kadar ödeme yapamazsak girip girmeyeceğimizi bile bilmiyoruz. Bu yüzden okulumun bir ticarethane olduğunu düşünüyorum.
Altuğ Aluğay: Okul sisteminde öğrencinin bir değeri yok. Sebebi, her mahalle muhtarının isteğine göre üniversite açılması ve üniversitelerin sıklaşması. Ülkemizde çok fazla üniversite var ve bu üniversitelere yetkin düzeyde personel yetiştiremiyoruz. Öğrenciler, sadece geçici bir misafir.
Selcan Ergin: Eğitim sistemi olarak pek verimli olduğumuzu söyleyemem, özellikle bir sınavla meslek seçme durumu tedirgin edici iki saatlik bir sınav bunu belirleyemez. Lisedeki dört yılımız ilerde seçeceğimiz mesleği belirlese daha verimli olurdu, şu an birçok kişi istediği mesleği yapmıyor. Sistem olarak doğru bir yerde olduğumuzu düşünmüyorum.
Tijda Bal: Üniversiteler dışındaki eğitimler öğrenciyi çok sıkıştırıyor ve yoruyor. Kuralcı olduklarını düşünüyorum.
Onur Özcan: Ülkemizde eğitim ezbere dayalı, ezberlersen başarılı olursun.