
Aret Vartanyan, iletişim öğrencilerine etkili iletişim tekniklerini anlattı
Haber-Fotoğraf: Kadir Ayhan
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü tarafından düzenlenen “Etkili İletişim Teknikleri” etkinliğinde, yazar Aret Vartanyan etkili iletişim becerilerinin kişisel gelişim ve özgüven üzerindeki etkilerini öğrencilerle paylaştı.
Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Etkili İletişim Teknikleri” başlıklı etkinlikte, etkili iletişim kavramı kişisel ve profesyonel yaşam açısından ele alındı. Prof. Dr. And Algül’ün moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte konuşan yazar Aret Vartanyan, iletişimde özgüvenin önemi ile bireysel gelişimin sürekliliğine dikkat çekti. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, iletişim becerilerinin yaşam kalitesine etkisi örneklerle aktarıldı.
“Yaşam yaşayarak öğrenilir, kimse bize bizim hayatımızı veremez”
Hayatın anlamını bulmanın ve özgüvenin içsel bir süreç olduğunu, başarıya giden yolun ise yalnızca istemekten değil, gerçek olma ve kendi gücünün farkına varma ile mümkün olduğunu anlatan Vartanyan, "Benim için hayatta tek bir şey var önemli olan 'niye yaşıyorsunuz?' sorusu. Ben bu soruyu kendime ilk olarak 6-7 yaşlarında sordum. O cevabı ailemden alamadım ve ilk olarak kitaplara başvurdum. Hayatınız sizin elinizde, ben yurtdışında birçok okula başvurdum daha küçük yaşta ve elimde bir çeviri sözlüğü ile teoloji okumak istediğimi yazdım. Başvurduğum üniversiteler arasında Oxford bana geri döndü ve İngiltere'de Teoloji okudum. Türkiye'ye geri döndüğüm zaman reklam yazarlığı yaptım. 20-21 yaşımda ilk Kristal Elma ödülünü kazandım. Hayata ilk önce ailenin istediği gibi bir çocuk olduk, okula gittik, öğretmenin istediği çocuk olduk, toplumun istediği çocuk derken yavaş yavaş kendinizden vazgeçiyorsunuz. Özgüven dışarıdan gelmez, hiçbir şey vermez. Gerçek olmak, sen olabilmektir. Eğer iki şey varsa, ulaşamayacağınız hiçbir şey yok. Birincisi, 'istemek başarının yarısıdır' yalanından uyanmak. İstemek hiçbir şeydir. İstemek, bende olmayanı, bende eksik olanı ifade etmektedir. Yıllarca o hastalık sana gelmesin diye sağlıklı besleniyorsun, spor yapıyorsun ve o hastalık seni buluyor. Çünkü inandığın şey hastalığa yakalanmaktı. O yüzden nasıl bir gücünüz olduğunun farkına varın” dedi.
“Elalem ne der diye yaşadığınız sürece var olamayacaksınız”
Dışarıdan mükemmel görünen hayatların ardında da psikolojik mücadeleler olabileceğine dikkat çeken Aret Vartanyan, “Orada burada gördüğünüz, yerinde olmak için imrendiğiniz, alkışladığınız her insan belki çantasında antidepresan taşıyor ya da psikiyatristten randevu almaya çalışıyor. Dolayısıyla öyle ışıltılı hayatlar, kolay hayatlar yok. O yüzden birine yaslanarak ilerlemeye devam ederseniz, o düştüğü an siz de düşersiniz. Hiçbir zaman beklediğiniz fırsat önünüze gelmeyecek, siz devam edeceksiniz, onlar zaten gelecek. Diğer insanların düşüncelerini tahmin etmekten vazgeçin. Bu bir hastalık, bundan kurtulun, size iyi gelecek ama bunu yapmaya devam ettiğiniz her an yanılmaya mahkûmsunuz” ifadelerini kullandı.
Etkinlik, teşekkür belgesinin verilmesinin ve toplu fotoğrafın ardından sona erdi.