
Mindshare uzmanlarından Üsküdar İletişim öğrencilerine medya planlamasının incelikleri
Haber \ Fotoğraf: Suden Gülsüm Işık
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü tarafından düzenlenen seminerde, medya planlama ve dijital reklamcılıkla ilgili önemli konular ele alındı. Seminerin moderatörlüğünü Doç. Dr. Cihan Becan üstlenirken, konuşmacılar Mindshare Türkiye'den Elif Sarıhan Elmas ve Ece Yıldız oldu.
GroupM bünyesinde faaliyet gösteren Mindshare’in üst düzey yöneticileri Elif Sarıhan Elmas ve Ece Yıldız, medya planlamanın dinamiklerini öğrencilerle paylaştı. Etkinliğin moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Becan üstlendi.
Elif Sarıhan Elmas: “Her şey bir hedefle başlar”
Elif Sarıhan Elmas, medya planlamanın temelinde hedef belirlemenin yer aldığını ifade ederek, reklam kampanyalarının yalnızca görünürlük sağlamak değil, aynı zamanda belirli bir davranışı tetiklemek üzere kurgulanması gerektiğini belirtti. Elmas, “Reklamcılıkta ve medya planlamasında aslında her şey bir hedefle başlar. Bu hedef, kimi zaman satış olabilir, kimi zaman bilinirlik, kimi zaman da algı değiştirmek. Bu hedefin net bir şekilde ortaya konması gerekiyor ki, tüm strateji bu doğrultuda kurulabilsin” dedi. Medya planlamanın artık yalnızca mecraları satın almak değil, doğru anda, doğru yerde, doğru mesajla tüketiciye ulaşmak olduğunu vurgulayan Elmas, şunları ekledi: “Bugünün dünyasında, bir marka sadece görünmekle yetinemez. Onun için önemli olan, karşısındaki kişinin zihnine girebilmek. Bu da ancak derin içgörülerle, iyi analizle ve yaratıcı medya çözümleriyle mümkün" ifadelerini kullandı.
Ece Yıldız: “Tüketiciye ulaşmak için önce onu anlamak gerek”
Ece Yıldız ise, medya planlamanın önemli aşamalarından biri olan tüketici içgörüsüne dikkat çekti. Tüketici içgörüsünün bir kampanyanın temel yapı taşı olduğunu vurgulayan Yıldız, bu sürecin gözlem ve veri analiziyle desteklenmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Tüketiciyi gözlemlemeden, onun hayatına temas etmeden gerçek bir içgörü elde edemeyiz. İçgörü sadece bir fikir değil; insanların davranışlarının ardındaki duygusal, sosyal, kültürel nedenleri anlamaktır. Gözlem çok kıymetlidir. Her medya planlamacı bir sosyolog gibi çalışmalı”. Bu noktada İngiltere merkezli başarılı bir kampanyaya örnek veren Yıldız, Sport England tarafından gerçekleştirilen ve 14-40 yaş arası kadınları spora teşvik etmeyi amaçlayan “This Girl Can” kampanyasını anlattı. “Yapılan araştırmalarda bu yaş grubundaki kadınların spor salonuna gitmek istemediği, çünkü orada vücutlarının yargılanacağını düşündükleri ortaya çıktı. Yani insanlar kendilerini iyi hissetmiyorlar, dışlanmış gibi hissediyorlar. İşte bu bir içgörü. Kampanya da bu içgörü üzerine kuruldu: ‘Evet, terliyorsun ama güçlü hissediyorsun.’ Mesaj şu: ‘Sen de yapabilirsin.’ Bu, kadınları cesaretlendirdi ve spor salonlarına gitme oranlarını artırdı.” Konuşmalarında medya planlamanın hem rasyonel hem de duygusal bir süreç olduğunu belirten Elmas ve Yıldız, dijitalleşmenin sektöre kattığı yeniliklere de değindi. Elmas, bu süreci “Veriyle hayal gücünün evliliği” olarak tanımlayarak, “Elimizde çok fazla veri var ama sadece veriyle bir yere varamayız. Yaratıcılığı da işin içine katmalıyız” dedi.
Öğrencilerin sorularıyla etkileşimli hale gelen oturumda, sektörün dinamik yapısı, reklam verenle ajans ilişkisi ve gençlerin kariyer planları üzerine de konuşuldu. Etkinliğin sonunda moderatör Doç. Dr. Cihan Becan, sektör profesyonellerinin deneyimlerini öğrencilere aktarmasının büyük değer taşıdığını belirterek Elmas ve Yıldız’a teşekkür etti.