
Üsküdar İletişim'de, afet yönetimi ve amatör telsizciliğin önemi konuşuldu
Haber-Fotoğraf: Seda Sancar
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema ile Gazetecilik Bölümü’nün ortaklaşa düzenlediği “Afet Yönetimi ve Amatör Telsizciliğin Önemi” konulu etkinlik gerçekleşti. TRAC Kadıköy Şube Afet Haberleşme Sorumlusu Erhan Erbaş ve TRAC Kadıköy Şube Başkan Yardımcısı Metin Avcı, afetlerde amatör telsizciliğin önemi konusunda açıklamalarda bulundular.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü ile Gazetecilik Bölümü'nün düzenlediği, “Afet Yönetimi ve Amatör Telsizciliğin Önemi” başlıklı etkinlikte, Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) Kadıköy Şubesi’nden alanında uzman isimler öğrencilerle buluştu. Etkinlikte, TRAC Kadıköy Şube Afet Haberleşme Sorumlusu Erhan Erbaş ve TRAC Kadıköy Şube Başkan Yardımcısı Metin Avcı, Amatör telsizciliği ve AFAD 'ın görev ve sorumluluklarına değindiler ve deneyimlerini paylaştılar.
Erhan Erbaş: "Amatör telsizcilik evrensel bir hobidir"
Konuşmasına kendini tanıtarak başlayan Erbaş, ardından amatör telsizcilik kavramını tanımlayarak şöyle devam etti: “Öncelikle amatör telsizciliğin tanımından bahsedelim. Bu kavram, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 43. maddesinde açıkça tanımlanmış durumda. Ancak, bu konunun geçmişi daha da eskiye dayanıyor. Ülkemizde telsiz haberleşme altyapılarının serbest kullanımı ilk olarak 1983 yılında, 2813 sayılı Telsiz Kanunu ile yürürlüğe girdi. O döneme kadar bu faaliyetler yasaktı. Günümüzde, 5809 sayılı kanuna göre amatör telsizcilik, herhangi bir maddi kazanç veya çıkar gözetmeksizin kişilerin elektronik ve haberleşme alanında kendilerini geliştirme uğraşı olarak tanımlanıyor. Bu işle ilgilenen kişilere ise ‘amatör telsizciler’ deniyor. Amatör telsizcilik sadece ulusal değil, aynı zamanda uluslararası bir faaliyet alanı. Dünyada yalnızca Kuzey Kore ve Libya’da yasak; bunun dışında tüm ülkelerde serbestçe uygulanabiliyor. Elektronik haberleşmeye meraklı bireyler için kendilerini geliştirme ve araştırma yapma imkânı sunan, tam anlamıyla evrensel bir hobidir” dedi.
Amatör telsizciliğinin birçok noktasına değinen Erbaş, AFAD’ ın görev ve sorumluluklarını da yer verdi: ”AFAD, Türkiye’de afet ve acil durum yönetiminde ulusal otorite olarak görev yapar ve afet öncesi hazırlık, afet anında müdahale ve afet sonrası iyileştirme süreçlerini koordine eder. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları (STK) ve derneklerle iş birliği içinde çalışarak toplumun afetlerden korunmasını sağlar. Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi çerçevesinde riskleri en aza indirmeyi hedefleyen AFAD, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında İçişleri, Dışişleri, Milli Savunma, Milli Eğitim, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıkları ile koordineli çalışırken, Türk Silahlı Kuvvetleri de afet müdahale süreçlerinde aktif rol alır” ifadelerini kullandı.
Metin Avcı: “Arabamda mıknatıslı, çift anten girişli bir sistem kurdum"
Konuşmasına, radyo istasyonunu oluşturan ekipmanları tanıtarak başlayan Avcı, şunları dedi:” Öncelikle Türkiye’de son dönemde sıkça konuşulan 2.4 GHz frekans bandından bahsetmek istiyorum. Bu frekans, QO-100 uydusu üzerinden haberleşme sağlıyor. Ancak Türkiye’de savunma sanayisinde, özellikle İHA ve SİHA sistemlerinde kullanıldığı için bu frekansın kullanımı genel olarak yasaktır. Ancak, BTK ile yapılan özel görüşmeler sonucunda, her pazar saat 21.00’de 15 dakikalık bir süreyle bu uyduya çıkış iznimiz bulunuyor. Bu iletişimi sağlayabilmek için, VHF ve UHF bantlarından giriş yaparak 2.4 GHz’e çıkış yapıyoruz. Uydu, yanlış hatırlamıyorsam 427 kilometre yukarıda bulunuyor. Haberleşme için çanak anten kullanıyoruz. Anteni 185 dereceye ayarlayarak doğrudan uyduya yöneltiyoruz. Böylece, herhangi bir kesinti yaşamadan net bir şekilde görüşme yapabiliyoruz."
Haberleşmeyi sağlamak için nasıl bir yöntem kullandıklarına da değinen Metin Avcı, konuşmasına şöyle devam etti:” Eski model cihazlarda ses kartı olmadığı için, haberleşmeyi sağlayabilmek adına bir çevirici kullanıyoruz. Bu cihaz, ses kartı olmayan cihazlar için bir dönüştürücü görevi görüyor. Yeni teknoloji cihazlarda ise bu özellikler entegre olduğu için ekstra bir cihaza ihtiyaç duyulmuyor. Ayrıca, mobil istasyonlar da kullanabiliyoruz. Örneğin, arabama çift anten girişli bir sistem kurdum. Mıknatıslı anten tabanı sayesinde farklı antenler monte edilebiliyor. Dışarıdan bakıldığında arabada herhangi bir cihaz görünmüyor, ancak gerektiğinde tüm haberleşme sistemini mobil olarak arabaya kurabiliyorum. Bunun yanı sıra, DMR (Dijital Mobil Radyo) sistemleriyle de çalışıyoruz. UEFA ve UHF analog sistemleriyle entegre çalışabilen dijital cihazlarımız var. Kızılay ile ortak bir protokolümüz bulunuyor ve ben Kızılay Anadolu Yakası Haberleşme Sorumlusu olarak görev yapıyorum. Eğer bu sistemler ve haberleşme üzerine daha fazla bilgi almak isterseniz, sizi Kadıköy şubemize bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Etkinlik , konuklara teşekkür belgesi verilmesi ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.