Üsküdar İletişim'de “Bilge Ana Mevlüde Genç” belgesel gösterimi yapıldı
Haber Üsküdar
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü Öğr. Gör. Zafer Sevener’in üstelndiği etkinlikte "Bilge Ana Mevlüde Genç" belgesel filminin gösterimi yapıldı. Etkinliğin devamında belgesel filmin yönetmeni Sevinç Yeşiltaş ile belgesel filmin misyonu ve belgesel film yapımı hakkında söyleşi gerçekleştirildi.
Bilge Ana Mevlüde Genç belgesel filmi, 1993 yılında Almanya’nın Solingen şehrinde Türk Aile Durmuş ve Mevlüde Genç çiftinin müstakil evinin pro-naziler tarafından kundaklanmasıyla aileden beş kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan faciayı ve Mevlüde Genç’in olay sonrası mücadelesini anlatıyor. Belgesel, Mevlüde Genç’in olay sonrasında her toplantıda ve anma töreninde barış, sevgi ve kardeşliği vurgulamasına, Almanya’da ve Türkiye’de barış içinde bir arada yaşamanın ve nefreti reddetmenin sembolü haline gelmesine odaklanıyor. Mevlüde Genç kamuoyunda da Bilge Ana olarak tanınıyor belgeselin adı da buradan geliyor. Belgeselin yönetmeni Sevinç Yeşiltaş “Bu olay unutulmasın istedik” diyor.
“Solingen Almanya’daki Türkler için bir dönüm noktası”
Sevinç Yeşiltaş Solingen’in Almanya’daki Türkler için bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. “Dönüm noktası olmasının nedeni de ilk defa bir Türk kadını çıkıyor o zamana kadar zaten 40 Metrekare Almanya filmindeki gibi, işte Türk kadını evinde, odalarda sokağa çıkamıyor hep böyle bir imaj var. İlk defa Mevlüde Teyze öne çıkıyor. Almanlar şaşırıyor ve Almanlar da ilgi gösteriyor ve o tarihten sonra Türklerle ilgili basında, yani bölgedeki göçmenlerle ilgili haber yapılmıyor. Ama ondan önce inanılmaz haberler yapılıyor işte ‘gemi doldu dönün’ gibi. Solingen olayından sonra bu tür haberler duruyor. Solingen olayından sonra Alman basınında hiçbir şekilde haber çıkmıyor. Çünkü Alman kamuoyu da büyük tepki gösteriyor. Ama burada önemli olan belgeselde de öne çıkardığım gibi Mevlüde Teyze’nin tepkisi. Eğer Mevlüde Teyze orada Almanlar kötüdür deyip geri dönseydi… Zaten orada saldırı yapan ırkçıların amacı Türklerin Türkiye’ye geri dönmesini sağlamak. Eğer geri dönseydi Mevlüde Teyze, ırkçılar kazanmış olacaktı. Geri dönmeyerek aslında çok büyük bir cevap veriyor ‘hayır biz buradayız ve gitmiyoruz’. Bu bence aslında ırkçılara çok büyük bir cevap. Bunu bir kadın yapıyor ve bir Anadolu kadını yapıyor.”
“Hiçbir zaman bu kadar konuşmamıştı Mevlüde Teyze”
Belgesele yaparken özellikle de karakter belgeselciliği yaparken dikkat edilmesi gereken önemli hususları da aktaran Yeşiltaş, belgesel film yaparken büyük ekiplerle röportaj yapmaya gidilmeyeceğini hemen ilk günden röportajlara başlanmayacağı konusunda uyarılarda bulundu. Önce karakterin sizi tanıması içine kapanmaması ve yabancılaşmaması için size güven duyması ve kendini rahat hissetmesi gerektiğine vurgu yaptı. Belgeseli yaparken Mevlüde Teyze’yle kurdukları iletişimin belgesele kattığı değerin üzerinde duran Yeşiltaş “Hiçbir zaman bu kadar konuşmamıştı Mevlüde Teyze” dedi. Yeşiltaş daha önce Mevlüde Teyze’yle yapılan gazete ve televizyon haberlerinin, kayıtların olduğu ama etraflıca yapılmış bir işin olmadığını belirtti. Belgesel filmin kameramanlığını üstlenen Öğr. Gör. Zafer Sevener de Bilge Ana Mevlüde Genç Belgesel filmi için “kaynak olarak alınabilecek yegâne belgesel” ifadesini kullandı.
Belgesel filmin bir misyonu olmalı
Yeşiltaş bir belgesel film çekerken “bu belgeseli niye çekiyorsunuz? Muhakkak bu sorunun cevabını vermeniz gerekiyor bir motivasyonunuz olmalı” diyor. Belgesel filmde iletişimin tüm alanlarını verimli bir şekilde kullanılabileceğini aktaran Yeşiltaş öğrencilere belgesel film yapımı konularında tavsiyelerde de bulundu. Farkındalık yaratmanın çok önemli olduğunu kendisinin de belgesel filmi yapımına bu nedenle giriştiğini söylüyor. “Belgesel yapımına başlamadan daha önce bu konuda bir şeyler yapılmış mı muhakkak bakmalısınız. Eksik olan bir şey varsa belgeselde siz bunu tamamlayacaksınız. Araştırma çok önemli. Mevlüde Teyze’nin bir kişişel arşivi yoktu ve tamamen hepsini biz araştırdık. Kaynağa ulaşmakta zorlandık”.
Yeşiltaş, belgesel film projesine başlarken proje dosyası hazırlamanın çok önemli olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda Belgesel Sinemacılar Birliği yönetim kurulu üyesi ve Kültür Bakanlığı Proje Destekleme Kurulu üyesi olan Yeşiltaş; “Mesela önümüze gelen dosyalarda konu hakkında detaylı bilgiler geliyor. Biz bunu istemiyoruz ki. Bana ne yapacağınızı nasıl yapacağınız anlatmanız gerekiyor. Araştırmış mısınız? Emek harcanmış mı? Google’dan kopyala yapıştır yaparak olmaz. Hiçbir araştırma yapmadan kesinlikle hiçbir yere başvurmayın. Ön araştırma yapmak zorundasınız. Dosyanızda ‘mümkün olursa şu kişilerle görüşülecektir, mümkün olursa şu arşive bakılacaktır, mümkün olursa bu antik kentte çekim yapılacaktır’ gibi ifadeler kullanmayın. Yani kendinizden emin olmanız gerek. O soruların cevabını almış olmamız gerekiyor. İzinlerimizi almış olmamız gerekiyor. Karakterinizi tanıyor olmanız gerekiyor. Karakter kimdir, kim üzerinden yapacaksınız, bunu nasıl yapacaksınız? O mekâna gitmiş olmanız gerekiyor. O mekâna giriş iznini almış olmanız gerekiyor? Yani öncesinde emek harcamış olmanız gerekiyor ve kafanızın net olması gerekiyor. Bu projeyi neden yapacaksınız? Sizin motivasyonunuz ne, nereden kaynaklanıyor. Fikir nedir sınırsızdır. Proje nedir o fikrin sınırlanmış halidir biz bunu dosyanızda görmek istiyoruz” dedi.