Üsküdar'da sanat ve yaratcılık atölyesi: Hayal gücü ahşap ve deriyle buluşuyor
Haber-Fotoğraf: Kübra Kale
Üsküdar'da Çiğdem Erol ve Seyit Esen’in eğitim verdiği atölye, ahşap ve deri sanatını çocuklarla buluşturuyor. Yaratıcılığı destekleyen projelerle özgüven ve el becerilerini geliştiren bu özel mekân, her yaştan katılımcıyı ağırlıyor.
Çocukların ve yetişkinlerin yaratıcılığını geliştirmek amacıyla kurulan Üsküdar’daki özel bir atölye, ahşap ve deri sanatına ilgi duyan herkesi bir araya getiriyor. Çiğdem Erol ve eşi Seyit Esen'in ortak tutkuları olan bu sanat dalları, onları üniversite yıllarından itibaren derinden etkiledi. Bu ilgiyi profesyonel bir projeye dönüştüren çift hem çocukların hem de yetişkinlerin özgüvenlerini artıracak ve yaratıcılıklarını geliştirecek bir alan oluşturdu. Atölye, çocukların el becerilerini geliştirmelerinin yanı sıra, hayal güçlerini özgür bırakmalarına da olanak tanıyor. Çocuklardan yetişkinlere kadar her yaştan bireyin kendini ifade edebildiği bu yaratıcı mekân, sosyal medya ve farklı şehirlerdeki etkinliklerle büyümeye devam ediyor.
Atölyeyi kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu alanda çalışmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında biz, çocukluktan beri bu işlerle ilgileniyorduk. Hem ben hem de Seyit, üniversite yıllarımızda ahşaba ve deriye büyük bir ilgi duymaya başladık. Seyit üniversitede enstrüman yapıyordu, ben de deri üzerine bir marka kurmuştum. Bu ilgi zamanla büyüdü ve atölye kurma fikri ortaya çıktı. Mezun olduktan sonra hem çocuklara hem yetişkinlere yönelik eğitimler vermek istedik ve böylece bu atölyeyi kurmaya karar verdik. Hedefimiz, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerine katkıda bulunmak. Çocuklar burada motor becerilerini geliştirirken, aynı zamanda özgüven kazanıyorlar. Yetişkinlerle de ahşap ve deri işleri yaparak yaratıcı projeler üretiyoruz.
Atölyede çocuklara öğretmek istediğiniz en önemli beceriler veya değerler nedir?
Çocukların en önemli becerilerinden biri özgüven kazanmak. Bir şeyi başarmanın verdiği o mutluluğu deneyimlemeleri çok kıymetli. Burada motor becerileri de gelişiyor. Testere, zımpara gibi aletleri kullanmak, nesneleri şekillendirmek… Bunlar hem ince hem kaba motor becerilerini geliştiriyor. Ama en önemlisi, kendi başlarına bir şeyler yaratabiliyor olmaları. Bu da onların özgüvenini artırıyor. Ayrıca, grup içinde çalışmayı öğreniyorlar, birbirleriyle uyumlu olmayı keşfediyorlar.
Çocukların yaratıcılığını ve el becerilerini geliştirmek için özel bir yöntemler var mı?
Aslında burada en önemli şey, çocuklara özgürlük tanımak. Mesela onlara ne yapacaklarını söylüyoruz ama “bunu böyle yapmalısın” diye bir dayatma yapmıyoruz. Örneğin, bir testereyi kendi başlarına kullanabiliyorlar ya da tahtalarını kesip istedikleri şekli verebiliyorlar. Yaratıcılıklarını en iyi şekilde kullanabilmeleri için serbest çalışma imkânı tanıyoruz. 7-15 yaş grubunda serbest çalışmalara daha fazla yer veriyoruz. Bu da onların daha fazla kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyor.
Atölye sürecinde bu süreçte karşılaştığı en yaygın zorluklar neler oluyor?
Aslında en büyük zorluk, ebeveynlerin kaygıları. Birçok ebeveyn, çocuklarının aletleri kullanırken kendilerini zarar vereceklerinden korkuyorlar. Testere, zımpara gibi araçlarla çalışırken biraz endişeleniyorlar. Ama biz her zaman çocukları dikkatlice yönlendiriyoruz ve çoğu zaman çok başarılı oluyorlar. Bir de ebeveynler arasında 2 tip yaklaşım var: Biri çocuklarına serbest bırakıyor, diğerleri ise aşırı müdahale ediyor. O aşırı müdahale de bazen çocukların kendi yaratıcılıklarını sergileyebilmelerini engelliyor.
Ebeveynlerin atölye sonrası geri bildirimleri nasıl oluyor? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Genel olarak çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Özellikle çocukların ilk derslerinde zorlandıkları aletleri kullanmakta güçlük çektikleri gözlemleniyor ama 4 dersin sonunda çocuklar tek başlarına zımpara yapabiliyor, testere kullanabiliyor. Ebeveynler bu değişimi gördüklerinde çok mutlu oluyorlar ve çoğu zaman daha fazla ders almak istiyorlar. Bu geri bildirimler bizim için çok değerli çünkü gelişimi gözlemlemek ve bunu ailelerle paylaşmak çok keyifli.
İlerleyen zamanlarda atölyeniz için yeni projeler veya etkinlikler düşünüyor musunuz? Bunu daha geniş kitlelere ulaştırma planlarınız var mı?
Evet, kesinlikle. Şu an sadece Üsküdar'da faaliyet gösteriyoruz ama aslında bu atölyeyi daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Şu an sosyal medya üzerinden büyüyoruz, Instagram’da 10 bin takipçiye ulaştık. Ayrıca anaokullarıyla da çalışıyoruz; onlar bize gelip atölyede ders alabiliyorlar ya da biz onların okullarına gidip dersler veriyoruz. Bu deneyimi farklı illerde de yaşatmak istiyoruz. İzmir, Antep, Konya ve Ankara gibi şehirlerde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.