Sokak müzisyenleri kısa çalışma ödeneği mağduru
Haber Üsküdar - Alihan Sivri
Onlar İstanbulun tarihi güzelliklerine güzellik katan, sokakları, caddeleri duygudan duyguya sürükleyen, yoldan geçen insanlara moral kaynağı olan sokak müzisyenleri.
Pandemi ile mücadele ettiğimiz bugünlerde eskiden olduğu gibi hemen her yerde, Taksim'de, Kadıköy'de, Beşiktaş'ta, metro duraklarında sokak müzisyenlerine rastlamak, onları dinlemek neredeyse imkânsız hale geldi. Sokak başında çalınan türküye, vapur seyahatinde söylenen seranatlara hasret kaldık. Salgının neden olduğu bu durum, sokak müzisyenlerine büyük zarar verdi. Tatlı ve kulağa hoş gelen sesler şimdi dört duvara esir oldular. Kimisi küstü, kimisi umudunu kaybetmeyip her şeye rağmen çalıp söylemeye devam ediyor.
Onlardan biri de Karaköy’ün Galata’ya yol olan merdivenlerin başında çalan genç müzisyenlerden Osman Ozan Adın. Yanına ulaştığımız esnada bizi yeni neslin popüler sanatçılarından Tuğkan’ın “Kusura Bakma” adlı şarkısı ile karşıladı. Sonrasında Robert Hatemo’ nun dillere pelesenk olan parçası “Beyaz ve Sen” ile bizi büyüledi. Bu esnada biz de dayanamayıp ona eşlik ettik.
“Her ne kadar riskli bir durum olsa da buna mecburum”
Pandemi sürecinde zar zor görebildiğimiz sokak sanatçılarından birini yakaladığımız ilk fırsatta yanına gittik ve sormaya başladık. “Hayat nasıl gidiyor, halinden memnun musun?”
Yaklaşık dört senedir sokakta şarkı söyleyen 19 yaşındaki Ozan, “Müzik benim iyi olma sebebim, şu an iyiyim çünkü şarkı söylüyorum, ama yarın?” diye sorarak aslında röportajın kısa özetini çıkarmış oldu.
Üniversite öğrencisi olan Ozan, “Benim müzik dışında bir gelirim yok. Annem ve babamdan en son ne zaman harçlık aldığımı hatırlamıyorum bile. O kadar alıştım ki kendi kendime kazanmaya, bir müddet sonra evin giderlerine yardım etmeye başladım” dedi.
Sigortasız çalışan sokak müzisyenleri kısa çalışma ödeneğinden yararlanamıyor
Pandemi sürecinde müzisyenlerin yaşadıkları muğdiyetleri kısmen de gidermek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilmeye başlanan kısa çalışma ödeneğinden sigortaları olmadığı için sokak müzisyenleri yararlanamıyor.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan müzisyen, “Bu durum gerçekten çok can sıkıcı, bakmayın 19 yaşında olduğuma, hayallerim var ve bunları gerçekleştirmek için para kazanmam gerekiyor. Haliyle bu durumdan faydalanamadığım için de üzülüyorum, keşke bir çaresini bulsalar. Haksızlık olarak görüyorum bunu” ifadelerinde bulundu.
Kendisi gibi mağdur olan arkadaşlarını da unutmayan genç müzisyen, “Arkadaşlarımdan bir tanesi, daha doğrusu ben ona ağabey diyorum, benden yaşça büyük, yıllardır bu işi yapıyor, sokakta tanışmıştık, pandemi öncesi çektiği krediyi şimdi ödeyemediği için sokaklarda yatar vaziyete geldi. Aynı zamanda mekânlara da çıkıp şarkı söylüyordu. Mekanlâr da kapanınca tatsız gelişmeler kaçınılmaz oldu.”
Sosyal medyadan umutlu olan Ozan, "Artık hayatımızda sosyal medya diye bir gerçek var. Bunu inkâr etmek olmaz, özellikle benim gibiler için bulunmaz bir nimet. Karantina dönemi boyunca uğraştığım YouTube kanalım iki bin aboneyi geçti ve yavaş yavaş oradan da para kazanmaya başladım. Aslında kafasını kullanmayı bilene çok büyük imkânlar sunuyor, ben de bunu değerlendirmek isteyenlerden biriyim” ifadelerini kullandı.
Son olarak, “öncesi sonrası” diye bir soru sorduğumuzda genç Osman Ozan Adın şunları söyledi: “Öncesi parlak ışıklı, sonrası kuyu dibinde görünen pırıltı.”