Uzaktan eğitim verimsiz geçiyor
HaberÜsküdar - Jülide GÖKSAL
Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde, eğitim veren tüm kurumların online eğitime geçmesiyle birlikte sorunlar da başladı. Haber Üsküdar olarak uzaktan eğitimin olumlu ve olumsuz yanlarını İstanbul’da bir öğretmeni ve iki öğrenciyle konuştuk.
‘’Yalan haberleri yapan bizler değiliz, ama linci biz yiyoruz’’
Bir devlet lisesinde biyoloji öğretmenliği yapan ve Koronavirüsten dolayı derslerine online bir şekilde devam eden Barış Şahin online eğitim ile ilgili düşüncelerini şöyle aktardı: “Şu anda içinde bulunduğumuz durumdan dolayı online halde uzaktan eğitimler yapıyoruz. Açıkçası bu süreçte pek olumlu bir yan göremedim. EBA’dan zorunlu yayınlarım oluyor, bunun dışında Zoom yayınları da yapıyorum. Çünkü EBA’ya girerken öğrenciler sorunlarla karşılaşıyorlar, fazlaca kasan bir sistem, bazen ben bile ders saatimden geç girebiliyorum. Bu yüzden de ek olarak online ders işleyebileceğim farklı platformlardan yayınlar yapıyorum. Bunun yanı sıra uzaktan eğitim olduğu için ve MEB’in ‘sınıfta kalmak yok’ söyleminden sonra Zoom yayınlarıma katılım oranları düştü. Bir bütünlük sağlayamadığımız için garip bir ortam oluştu. Ailelerin üzerimizde oluşturduğu psikolojik baskı çok fazla, meselâ çocukların anne babaları Zoom üzerinden yayınlar yaptığımı biliyorlar. Geçenlerde bu uygulama hakkında bazı haberler çıktı. Zoom’a yabancı kişiler erişebiliyor, pornografik öğeler gösteriyorlar, çocuklar da bunları görüyor gibi bir sürü aslı astarı olmadığı anlaşılan yalan haberler çıktı. Tamam bu haberleri yapıyorlar ama bunu kullanan öğretmenleri hiç düşünmeden yapıyorlar, bu haberleri okuyan aileler bana gelip ‘siz nasıl bir eğitimcisiniz, çocuklarımıza böyle mi eğitim veriyorsunuz’ diyorlar. Örnek verdiğim bu konuşma en hafifi, yani neler deniyor, nasıl kötü ithamlarla karşı karşıya kalıyorum anlatamam. Bunun dışında bir de bu yıl YKS’ye girecek öğrencilerim var, onlara yeterli olmaya çalışıyorum ama sonuçta uzaktan eğitim şeklinde ilerliyoruz, tam verim aldığımız söylenemez. Ailelerin ve çocukların sınav stresini, heyecanını anlayabiliyorum ama ailelerden tek isteğim onların da bizleri anlamaları ve bu konuda daha kibar olmaları. Ben ve eminim ki tüm meslektaşlarım öğrencilerimiz için maksimum yararı sağlamaya çalışıyoruz.’’
“Şu anda eğitimde eşitsizlik var”
Köydeki çocuklarla şehirdeki çocuklar aarsında eğitim eşitsizliği olduğunu ifade eden öğretmen Barış Şahin şunları söyledi: "Bir eğitimci olarak, köyde yaşayan ve bu şekilde ders görmeye çalışan, sınava hazırlanmak için elinden geleni yapan öğrenciler için endişeli ve üzgünüm, çünkü şehirdeki çocukla köydeki çocuk şu an eşit durumda eğitim göremiyor. Köyde internet sıkıntısı çeken ya da teknolojik aletleri temin edemeyecek öğrenciler var. Umarım bu çocukların daha iyi bir eğitim alması için artık bir şeyler yapılır.”
“Sınavdan istediğim puanı almam pek olanaklı gözükmüyor"
Tunceli’nin Dereova köyünde yaşayan ve bu sene YKS’ye girecek olan 12. sınıf öğrencisi Berkan Kızılarslan online eğitimde yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı: “Bu virüsten önce yüz yüze olan derslerimiz gayet iyi gidiyordu. Ama bugünlerde internetten dolayı online eğitim almam pek mümkün olmuyor. Aynı şekilde öğretmenlerimiz de internet sıkıntısı çekiyor ve sadece haftada bir kez online ders yapabiliyorlar. Bir de benim bilgisayarım yok, telefonumdan girip o şekilde dinliyorum. Tabii ki verimli olmuyor, internetim çekmiyor ve anlatılanları parça parça duyduğum için pek bir şey anladığım söylenemez. Hiç anlayamadığım bir düzeninin içine girdik. Köyde yaşayan ya da maddi sebeplerden dolayı hiçbir imkana sahip olmayan öğrencilerin bu sınavı kazanmasını pek ihtimal dahilinde görmüyorum. Sonuçta biz de bu ülkenin öğrencilerinden biriyiz, biz neden Büyükşehirde eğitim gören çocuklarla eşit eğitim alamıyoruz, neden bu dönemde es geçildik? Sınav tarihlerini tekrar öne çektiler diye sınav süresini uzattılar, baraj puanını aşağıya çektiler, sadece ilk dönem gördüğünüz konulardan sorumlusunuz dediler. Bunların benim gibi köyde yaşayan öğrenciler için ne gibi bir faydası olabilir? Haftada sadece bir kez yapılan online derslerimize katılmaya çalışıyorum ama bazen o bile mümkün olmuyor. Psikolojik olarak bu sınavı kazanamayacağımı düşündürten onlarca sebep var aslında, ama en ağır basanı bize hiçbir kolaylık sağlanmaması, hakkımızda hiçbir şey denmemesi, unutulmuş olunmamız. Ben tüm bunları kendi kendime düşününce diyorum ki, demek ki kimsenin bizden bir beklentisi yokmuş, kimse bizi umursamıyormuş. Bu hissi pek ifade edememiş olabilirim ama demek istediğim, sınavdan istediğim puanı almam pek olanaklı gözükmüyor olsa bile yine de şansımı deneyeceğim. Ama her şeyden önce artık tüm bunların bir an önce bitmesini ve eski günlerimize geri dönmemizi istiyorum.”
‘’Sınava girmeyeceğim, önümüzdeki seneye erteleyeceğim’’
İstanbul’da yaşayan ve bu sene YKS sınavına girecek olan 12.sınıf öğrencisi Berkay Değirmenci online derslerden verim alamadığını ve bu durumun sınav stresini daha da artırdığını şu şekilde anlattı: “EBA’da derslerimiz oluyor ama çoğunlukla girmiyorum. 12. sınıf öğrencilerine yönelik, sınav için yararlı hiçbir şey göremedim, zaten sisteme girmek çok zor. Öğretmenlerimiz ayrı olarak Web Meeting üzerinden yayınlar yapıyorlar, EBA’ya göre daha iyi oluyor tabii ki ama yine de tam olarak verim aldığım söylenemez. Bu dönemde öğretmenlerimiz fiziksel olarak yanımızda olamasalar bile desteklerini her zaman hissettirdiler, ne kadar gergin olduğumuzu bildikleri için genelde derslere başlamadan önce bizi rahatlatıcı, motive edici konuşmalar yapıyorlar. Matematik, fen bilimleri gibi sayısal derslerde çok zorlanıyorum. Sınavda ne yapacağım hakkında hiçbir şey bilmiyorum ve kendimi hazır hissetmiyorum. Aslında bu yüzden bu sene sınava girme fikrini tamamen gözden çıkarttım ama ailem böyle bir şey yapmamamı, en azından sınava girip şansımı denememi istiyorlar.’’