
Cansu Canan Özgen: YouTube, geleneksel medyanın yapamadığını tamamlıyor
Röportaj: Elif Altın
Geleneksel medyadaki yılların deneyimini dijital dünyaya taşıyan gazeteci Cansu Canan Özgen, YouTube gazeteciliğinin çok daha özgür ve yaratıcı bir alan olduğunu belirterek, “YouTube geleneksel medyanın yerini almıyor ama çok güçlü bir alternatif oldu. Yani aslında YouTube, geleneksel medyanın yapamadığını tamamlıyor diyebiliriz” dedi.
Deneyimli gazeteci ve yazar Cansu Canan Özgen, yıllarca geleneksel medyada sunuculuk ve program yaptı, kitaplar yazdı. Şu anda TV100 kanalında her gün “Cansu Canan ile Hayata Dair” programını sunuyor. Özgen, aynı zamanda sosyal medya platformu YouTube’da her Cuma program yapıyor. Özgen ile YouTube gazeteciliğini konuştuk.
YouTube’da gazetecilik yapmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Bu kararı almanızı sağlayan nedenler nelerdi? YouTube gazeteciliği ile geleneksel medya arasında nasıl farklar var? Avantajları, dezavantajları neler?
7 yıl önce YouTube için içerik üretmeye başladım. YouTube gazeteciliği çok daha özgür ve yaratıcı bir alan. Kendi tarzınızı yansıtabiliyorsunuz, izleyiciyle birebir bir bağ kurmak mümkün. Ama bu özgürlük aynı zamanda büyük bir sorumluluk da getiriyor. Geleneksel medyada belli kurallar, denetimler var. YouTube’da ise doğrulama ve etik tamamen sizin inisiyatifinizde. Hızlı ulaşmak kolay ama yanlış bilgi riski de daha yüksek.
Türkiye’de YouTube gazeteciliği sizce yükselişte mi? Geleneksel medyanın yerini mi alıyor, yoksa yanında mı yürüyor?
Bence YouTube geleneksel medyanın yerini almıyor ama çok güçlü bir alternatif oldu. Özellikle gençler haberleri artık buradan takip ediyor. Daha bağımsız, daha samimi buluyorlar. Yani aslında YouTube, geleneksel medyanın yapamadığını tamamlıyor diyebiliriz.
YouTube algoritması izlenmeleri etkiliyor mu? Sizin bu konuda bir stratejiniz var mı?
Kesinlikle etkiliyor. Algoritma neyi nasıl sunduğunuzu belirliyor. Başlık, kapak görseli, video süresi, hatta ilk 30 saniyenin temposu bile çok önemli. Ben de elimden geldiğince bu dinamikleri gözeterek içerik hazırlıyorum. Ama şunu da söyleyeyim; algoritmaya uyacağım diye özgünlüğü kaybetmemek lazım.
YouTube’daki gazetecilik RTÜK tarafından denetlenmeli mi sizce?
Bence bu platformun özgürlüğü çok kıymetli. Ama elbette sınırsız bir özgürlükten bahsetmemeli. RTÜK gibi yapılar yerine, daha şeffaf, bağımsız bir denetim anlayışı geliştirilirse çok daha sağlıklı olur. Sansür değil, sorumluluk esas alınmalı.
YouTube’da etik kurallar ne kadar önemli sizin için? Bir ürün tanıtırken nasıl bir çizgi izliyorsunuz?
Etik bence her yerde geçerli olmalı. YouTube’da da izleyiciyle aramızda bir güven var ve bunu korumak çok önemli. Reklam varsa açık açık söylüyorum. Kimseyi kandırmadan, neyse onu anlatmaya çalışıyorum. Sonuçta gazetecilikten geliyorum, o disiplin içime işlemiş zaten.