CİSEM2025 açış panelinde iletişim eğitiminin önemli isimleri konuştu
27.11.2025 11:57

CİSEM2025 açış panelinde iletişim eğitiminin önemli isimleri konuştu


Haber Üsküdar

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Cumhuriyet ve İletişim Sempozyumu (CİSEM2025) açış panelinde, iletişim alanının önde gelen akademisyenleri görüşlerini paylaştı. Panel, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Geray’ın moderatörlüğünde gerçekleşti.

Panelin ilk konuşmacısı, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi ve İLAD Başkanı Prof. Dr. Aysel Aziz oldu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi eski öğretim üyesi olan Prof. Dr. Aziz, yapay zekânın iletişim eğitimine entegrasyonunun kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ardından, fakültenin duayen isimlerinden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Oya Tokgöz, Basın Yayın Yüksekokulu’nun kuruluş yıllarına ilişkin anılarını ve gazetecilik eğitiminin gelişim sürecini paylaştı. Panelin üçüncü konuşmacısı, doktorasını Ankara İletişim’de yapan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan oldu. İrvan, günümüzde gazetecilik eğitiminin karşı karşıya olduğu sorunlara dikkat çekti. Son olarak moderatör Prof. Dr. Haluk Geray, gazeteciliğin yaşadığı meslek krizini değerlendirdi.

Prof. Dr. Aysel Aziz: “Derslerde yapay zekâya yer verilmesi için güncellemeler gerekiyor”

“İletişim Eğitiminde Yapay Zekânın Etkisi: Olanaklar, Riskler ve Kurumsal Değişim” başlıklı sunumunda Prof. Dr. Aysel Aziz, üretken yapay zekâ alanındaki çalışmaların dünya genelinde ve Türkiye’de hızlı biçimde arttığını belirtti. İletişim eğitiminde yapay zekâ uygulamalarının giderek yaygınlaştığını söyleyen Aziz, birçok lisans programında yapay zekâya yönelik derslerin yer almaya başladığını ifade etti.

Yapay zekânın öğrenciler için bir yardımcı araç olduğunu vurgulayan Aziz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yapay zekâdan alınan bilgilerin bir ön çalışma niteliğinde görülmesi gerekiyor. Öğrencilerin bu bilgileri mutlaka analiz etmeleri ve doğrulamalarını yapmaları şart. Yapay zekâ; haber yazımında, senaryo geliştirmede, medya analizlerinde ve reklamcılıkta kullanılabiliyor.” Üniversitelerde yapay zekâya yönelik altyapının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Aziz, müfredatların tamamen değiştirilmesine gerek olmadığını, ancak içeriklerin güncellenmesinin zorunlu olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Oya Tokgöz: Bugün iletişim fakülteleri bizim geliştirdiğimiz terminolojiyi kullanıyor

İletişim alanının önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Oya Tokgöz, “BYYO’dan İLEF’e Gazetecilik Bölümü” başlıklı konuşmasında, Siyasal Bilgiler Fakültesi bünyesinde kurulan Basın Yayın Yüksekokulu’nun kuruluş sürecini ve bu süreçte yaşadıklarını anlattı.

UNESCO bursuyla ABD’de yüksek lisans yaptığını aktaran Tokgöz, 1969’da asistan olarak okula döndüğünde en büyük sorunlardan birinin terminoloji eksikliği olduğunu belirtti:

“Gazetecilik, film ve radyo için terminoloji vardı ama iletişim ve televizyon alanında hiç yoktu. Basın Yayın Yüksekokulu’nda bu terminolojiyi geliştirdik. Bugün iletişim fakültelerinde hâlâ o dönemde oluşturduğumuz terminoloji kullanılıyor.”

Gazetecilik bölümünün kendisine teslim edilmesiyle başlayan süreci de anlatan Tokgöz, o dönemlerde öğrencilerin büyük bölümünün meslek motivasyonu olmadan sadece diploma almak için okula geldiklerini söyledi. ABD’de aldığı derslerde kullanılan terminolojiyi Türkçeleştirme çabalarının sonucunda ilk baskısı 1981’de yayımlanan Temel Gazetecilik kitabını oluşturduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Süleyman İrvan: Alaylı gazeteciler, gazetecilik eğitimini gereksiz buluyor

“Türkiye’de Gazetecilik Eğitiminin Geleceği: Fırsatlar ve Riskler” başlıklı sunumunda Prof. Dr. Süleyman İrvan, iletişim fakültelerinin güncel durumuna ilişkin veriler paylaştı. 2025 YKS sonuçlarına göre 46 devlet, 23 vakıf üniversitesi olmak üzere 69 iletişim fakültesine öğrenci alındığını belirten İrvan, toplamda 228 lisans programı bulunduğunu, gazetecilik eğitiminin ise 41 programda verildiğini aktardı.

Alaylı gazetecilerin mesleğe eğitimle girmenin gereksiz olduğunu düşündüklerini söyleyen İrvan, gazetecilik eğitiminin güncel sorunlarını beş başlık altında topladı:

  • Gazetecilik eğitiminin cazibesi azalıyor. Tercih sonuçları, öğrencilerin gazetecilik bölümüne ilgisinin düştüğünü gösteriyor.
  • Fakültelerin teknolojik altyapısı yetersiz. Veri gazeteciliği ve masaüstü yayıncılık gibi dersler için güncel yazılımlarla donatılmış laboratuvarlara ihtiyaç var.
  • Öğrencilerin pratik yapabileceği ortamlar sınırlı. İyi örnek olarak Görünüm, İletim ve Haber Üsküdar adlı haber sitelerini gösterdi.
  • Staj olanakları yetersiz. Büyük medya kuruluşları stajyer almada isteksiz davranırken, birçok haber sitesi verimli staj deneyimi sunamıyor.
  • Profesyonellerin ders vermesinin engellenmesi. YÖK’ün doktorası olmayan sektör profesyonellerinin ders vermesini sınırlandırmasının büyük bir kayıp olduğunu belirtti.
  • Yapay zekâ gazetecilik için hem tehdit hem fırsat. Yapay zekanın özellikle rutin haberlerde insan gazetecilerin yerini alabileceği için tehdit oluşturduğunu, ancak veri gazeteciliği ve araştırmacı gazetecilikte önemli katkılar sağlayabileceğini belirtti.