Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Filizkan: Sizlerden bilinçli gazetecilerin çıkacağı umuduyla yaşıyorum
Haber Üsküdar – Rüveyda Mina Meral
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Filizkan ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine Manisa’da gazetecilik hakkında sorular yönelttik.
Kendinizi tanıtır mısınız, kaç doğumlusunuz? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?
12 Haziran 1949 tarihinde Makedonya İştip’te doğdum. 1957 Kasım’ında ana yurda göç ettik. İlkokul, ortaokul ve liseyi Manisa’da okudum. Orta okulda spora başladım, atletizm yaptım ve futbol oynadım. Lise 1’e giderken Manisa yerel gazetesi Hürsöz’de spor muhabiri olarak gazetecilik hayatına ilk adımı attım. İzmir Ege Üniversitesi İktisadi Ticarî Bilimler Fakültesi İktisat (Ekonomi) Maliye bölümünden mezun oldum. 1970 yılında Demokrat İzmir gazetesi Manisa spor muhabirliğini üstlendim. 1972 yılında Türkiye’nin en büyük ve güçlü gazetesi yerel Yeni Asır gazetesinin Manisa bürosu temsilcisi olarak görev aldım. 1976 yılında Muhabere yedek subay olarak askerliğimi yaptım. 1977 yılı sonunda Anadolu Ajansı Manisa temsilcisi oldum. Ajansın Manisa’dan her türlü haberlerini yaptım. 1997 yılında yine Dinç Bilgin’in gazeteleri Yeni Asır, Sabah, Takvim ile televizyon kanalları olarak da ATV, A Haber ve A Spor kanallarının Manisa temsilcisi olarak görev üstlenerek 2018 yılı sonunda kendi isteğimle aktif gazeteciliği bıraktım. 1972 yılından itibaren Manisa Gazeteciler Cemiyeti’nde göreve aldım. 1981 yılından 1982 yılı sonuna kadar cemiyetin başkanı olarak görev yaparak cemiyetin dernek statüsüne uyarlamasında tüzüğü hazırladım. 1982’den 2018 yılına kadar yönetim kademelerinde yer aldım, 2018 Aralık ayından beri Manisa Gazeteciler Cemiyeti başkanıyım. 2020 yılından beri Ege Gazeteciler Federasyonu başkan yardımcısı, 2021 yılından beri de Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu yönetiminde görevdeyim. 56 yıllık meslekte şimdi gençlere yardımcı olmaya çalıyorum.
Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
Manisa Gazeteciler Cemiyeti 10 Nisan 1957 yılında kurulmuş olup 1980 yılında darbe yönetiminin yasakları ile bir yıl kapalı kaldı. Cemiyetlerin dernek statüsüne alınması ile cemiyet Manisa Gazeteciler Derneği olarak bugünlere geldi. Cemiyetin 126 üyesi bulunmakta, 52 üyesi İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartına sahip. 33 arkadaşımız emekli. 41 arkadaşımız gazetelerde sözleşmeli çalışıyor, 18 arkadaşımız sürekli basın kartına sahip. Aktif gazeteci sayısı il genelinde 73’tür. Cemiyet olarak hemen hemen hiç gelirimiz yok. Basın İlan Kurumu’ndan cemiyetlere verilen yardım ve üye aidatları ile derneği ayakta tutuyoruz. Cemiyet olarak sivil toplum ve resmî kurumlarla ortaklaşa mesleki projeleri uygulamaya çalıyoruz. Basının sorunlarını ve meslekteki aksayan yönleri federasyonumuz ve konfederasyonumuzla birlikte çözmeye çalışıyoruz. Belli dönemlerde fotoğrafçılık ve drone eğimleri düzenleyerek meslektaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Cemiyet Başkanlığını yaptığınız şehrinizde gazetecilik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç basılı gazete var, kaç bağımsız haber sitesi var? Şehrinizdeki gazeteciliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Manisa’da basın sektörü Osmanlı’dan beri var. Kentin Osmanlı hanedanlığa şehzade yetiştirmesi nedeniyle gazetelerin oluşması sağlanmıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında ise Saruhan gazetesi yayındadır. İkinci Dünya Savaşı öncesi yaşanan ekonomik krizi ile birlikte gazete yayınını sonlandırır. 1949’da Manisa Işık gazetesi, 1956’da Hürriyet Misak-i, 1964 yılında Hürsöz gazetesi Merkez ilçede yayındadır. 1970 yılında Hürsöz, Manisa’nın sesi olarak çıkmaya başlar. 1971 ekonomik krizi üç gazetenin birleşmesini sağlar, artı Merkez’de Manisa Hür Işık olarak tek gazete 1996 yılına kadar yayına devam eder. 1960 yılından sonra merkez dışında Turgutlu, Akhisar, Demirci ve Salihli’de birer gazete yayındadır. Böylece 1960’tan itibaren il genelinde gazete sayısı çoğalır. Bugün itibarı ile Merkez’de 6, Akhisar, Saruhanlı, Soma, Gördes, Demirci, Kula, Salihli, Sarıgöl, Alaşehir’de birer, Turgutlu’da 2, Kırkağaç’ta 2 olmak üzere 20 gazete yayında olup, bunların 13’ü günlük, 7’si haftada 2 gün yayımlanmaktadır. Manisa’da günlük gazetelerin internet sayfaları da mevcut olup il genelinde 70’e yakın internet gazetesi mevcut olup en çok tıklanan internet sayısı 23’tür. Manisa’da gazetecilik köklü bir temele dayanır. Ertuğrul Özkök, Hikmet Çetinkaya, Saruhan Ayber, Aydın Bilgin gibi ulusal basına gazeteci yetiştiren bir ildir. Şu anda sektör, salgın dönemi ve yaşanan ekonomik kriz nedeniyle sorunlar yaşamaktadır, özellikle ilçelerdeki arkadaşlarımız çok zorlanmaktadır. Merkez’deki 6 gazete ise sermayenin elinde olup yayınlarını sürdürmektedir. 20 gazetede ve internet yayıncılığında istihdam edilen gazeteci sayısı 70 civarındadır. İl genelinde 2 televizyon kanalı mevcut iken 1 Aralık itibarı ile 1 televizyon kanalı artan maliyetler nedeniyle kapatıldı, il genelinde tek kanal kaldı.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu konuda çalışmalarınız var mı?
İlimizdeki basının temel sorunu, Türkiye genelindeki sorunların aynısıdır. Yazılı basının ve dijital basının en önemli geliri resmi ve özel ilânlardır. Bugün itibarı ile döviz kurunun artması, asgari ücretin artması, kâğıt baskı ücretlerinin artması, Anadolu’da ve Manisa’da yazılı basını yani günlük gazeteleri etkiledi. 5 yıl öncesinde Manisa’da 24 gazetenin 22’si günlük çıkarken bugün bu sayı 13’e düştü, il genelinde 4 gazete, 1 televizyon kanalı kapandı. Nedeni gelirlerin giderleri karşılamamasıdır. Özel ilan alınamaması, basın ilan pastasının azalması, artan maliyetleri karşılamaması yazılı gazeteleri etkilemektedir. Türkiye genelinde 5 yıl önce 1350 yerel gazete basılırken bugün itibarı ile bu sayı 850’ye kadar düşmüştür, birçok ilde gazeteler birleşerek küçülürken birçok ilde ise Manisa’da olduğu gibi gazeteler kapanmıştır. Basın ilan fiyatlarının artmaması halinde önümüzdeki yıl gazetelerin kapanma sayısı artabilir. Manisa’da gazetelerin yaşaması için yaptığımız çalışmalar; sivil toplum örgütleri, belediyeler ve resmî kurumlar yanında organize sanayi bölgelerinin gazetelere abone olmaları için ziyaretler yapıp özel günlerde yazılı ve görsel basına ilan vermeleri istenmiştir. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Köklü bir gazetecilik tarihine sahip olan Manisa’da yerel basına bakış hep olumlu olmuştur. Demokrasinin teminatı olan yerel basının gücü inkâr edilemez durumdadır. Yerel basın ulusal basına oranla daha güçlü olduğu sürece demokrasi anlayışımız da artmaktadır. Ne var ki bugün yazılı yerel basın daha önce de ifade ettiğim gibi sorunlarla boğuşmaktadır. Artan maliyetler yanında dijital yayınlar gazeteleri etkilemektedir. İnternet gazeteciliğinin facebook üzerinden artması, cep telefonuna sahip herkesi muhabir, foto muhabiri ve yazar yapma noktasına getirmesi ulusal bazda ve yerelde basılı yayınların tirajını düşürmüştür. Manisa’da da bu nedenle gazete satış ve abonelikleri azalmış durumdadır. Haber sitelerinde telefonlara gelen erken haberleri okuyucu bir gün sonra okumak istemediğinden yazılı gazetelere rağbeti azaltmıştır.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Son çıkarılan, adına Dezenformasyon Yasası dediğimiz yasa için bağlı bulunduğumuz TGK (Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu) olarak, yasanın meslek adına düzgün çıkması için TBMM Dijital Mecralar Komisyonu ile görüşme yapılmasına rağmen maalesef yasa bize göre topal çıkarıldı. Diğer tabirle yasa meslek kuruluşlarını ve meslektaşlarımızı memnun etmedi. Öncelikle gazetecilik mesleğini tanımlayan bir yasamız yok. İnternet gazeteciliğinin kurallar içerisine alınması yasanın iyi tarafı ama meslek yasasının çıkmaması büyük eksiklik. Ayrıca basın kartı komisyonu teşkili ve kartın memurlara verilmesi, kartın birçok hakkını kaybetmesi bizleri üzen taraf. Ayrıca 29. maddede meslek mensuplarına yaptıkları haber nedeniyle 1-3 yıl arası hapis cezası verilmesi yasanın en olumsuz yönü. Yine Basın İlan Kurumu’nun ilan pastasını nasıl dağıtacağı da en büyük sorun. Nisan 2023’ten itibaren yürürlüğe girecek olan yasa için uygulama yönetmeliklerinin istenilen şekilde çıkarılmaması halinde maalesef basın özgürlüğünün ortadan kalkacağı görüşü tüm basın camiasında endişe yaratmaktadır. Özellikle internet gazetelerinde zorunlu olarak çalıştırılacak personelin asgari 4 mensubunun iletişim fakültesi mezunu olması isteğimiz. Bugün ülkemizde 60’ın üzerinde iletişim fakültesi var ancak buradan mezun olanların iş bulamama sorununu artmaktadır. İnternet gazetelerinde çalışma şartı bu istek doğrultusunda gerçekleşirse sizlere çalışma ortamı artacak.
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Yaygın diğer adı ile ulusal medya ile yerel yani Anadolu medyası arasındaki özgürlük tartışması bu dönemde de yaşanmakta. Elbette yerel medya ulusal medyaya göre bugüne kadar çok daha özgür ve bağımsızdı. Yerel medya daha önce de ifade ettiğim gibi ülkede demokrasinin de teminatı olarak adlandırılıyordu. Ekonomik olarak da daha bağımsızdı, ne var ki son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar ve pandemi dönemi yerel medyanın da belini bükerken, yerel basının daha çok basın ilandan gelen ilanlarla yayınlarını sürdürme durumuna gelmesi özgürlüğü de etkilemeye başladı. Son çıkarılan dezenformasyon yasası ile artık ulusalda olduğu gibi tek sesliği getirecektir. BİK yetkililerinin kontrolündeki yani iktidarların kontrolündeki basının ne derecede bağımsız olabileceğinin tayinini size bırakıyorum. Bir ülkede aynı günde aynı cümlelerle kurulu manşetler yayımlamıyorsa orada bağımsız basından söz etmek ne denli doğru olur? Dezenformasyon Yasasının uygulama yönetmeliklerinin ne getireceğini tüm Anadolu basını merakla beklemektedir. Nisan 2023’te devreye girecek yönetmelik yerel basının bağımsızlığını daha net belirleyecektir.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mıdır?
Son sözlerim gazeteciliğin kaybettiği değer üzerine olacaktır. Gazetecilik gerçekten önemli bir meslektir, etik kuralları olan, bir disiplin isteyen mesleklerdendir. Hepimizin bu konuda bilinçli olmasını basına ve medyaya yaklaşımımızın farklı açılardan da ele alınmasını isterim. Bizim ülkemizde, yandaş medya ve diğerleri diye yapılan ayrıma izin verilmemelidir. Medya hepimizin ortak kullanımında olmalıdır. Sizlerden bilinçli gazetecilerin çıkacağı umudu ile yaşıyorum. Ayrıca benimle röportaj yaptığınız için de Üsküdar Üniversitesi’ne, hocalarına ve yetişen yeni öğrencilerine teşekkür ederim.