Reklamcılık sektör temsilcileri ADTalks etkinliğinde
26.03.2024 16:02

Reklamcılık sektör temsilcileri ADTalks etkinliğinde


Haber ve Fotoğraf: Ezgi Aliye KUROĞLU

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü tarafından düzenlenen ADTalks etkinliğine, Marka Konseyi yönetim kurulu üyesi Esra Baykal, PİO Pazarlama İletişimi Okulu Direktörü Prof. Dr. Gresi Sanje, Neuro Reflect kurucusu ve nöropazarlama uzmanı Mehmet Kaya, Neuro-mar Danışmanlık Kurucusu Seda Genç, WPP Turkey Chief Entertainment Officer Sami Basut katıldı.

Esra Baykal: "Yeniliği hep takip etmek zorundasınız"

Marka Konseyi yönetim kurulu üyesi Esra Baykal konuşmasında markalara nasıl danışmanlık verdiğinden ve bu süreçlerin nasıl geliştiğinden bahsetti. Baykal, "Tüketici her mecrada beni görmeli, bana ulaşabilmeli. Verilen mesaj değişebilir ama verilen mesaj her zaman yeni kuşaklara uygun olmalıdır. O yüzden de yeniliği hep takip etmek zorundasınız. Ürün işletmenin size sunduğudur marka ise onu nasıl isterseniz o şekilde satmaya başlamanızdır. Güveni nasıl tesis edeceğinizi öğrenmek için psikoloji ve sosyoloji öğrenmeniz gerekiyor. Uzun yıllardır birlikte çalıştığım büyük markalar var. Hangi ilde satışları düşse beni ararlar ve ben de hemen ekibimle giderim ve orada 15 gün kalırım. Kadınlarla gün yaparım, şehir merkezine giderim, erkek arkadaşlarımız kıraathanelere gider ve verileri toplayıp sunarız, bunları yapmalısın deriz. Türkiye çok farklı etnik yapıların bir arada bulunduğu bir ülkedir. Bu sebeple de her ilde aynı reklam ve kampanyayı yapamazsınız” dedi.

Seda Genç: "İstatistik sadece formül ezberlemek değildir"

Neuro-mar Danışmanlık kurucusu Seda Genç, konuşmasında istatistiğin öneminden ve kendisinin bu alanda öğrencilik yıllarında yaptığı çalışmalarından bahsetti. Genç, “Ben okul yıllarında istatistiğin hayatımda nasıl bir rolü olacağının çok fazla farkında değildim. Zaman geçtikçe iş hayatında özellikle nöropazarlama alanında yaptığım araştırmalarda veriyi anlamlandırma ve doğrulama noktasında istatistiğin ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. Sadece işte değil, günlük hayatınızda da istatistik çok önemlidir. İstatistiki bakış açısı sadece bir sürü formül ezberlemek değildir. Aslında o aldığınız eğitimler birer bakış açısı kazandırıyor ve bu da sizi diğerlerinden farklı kılan bir şey haline geliyor. Yine üniversite yıllarında markalara logo tasarlıyor ve sitelerin benzerlerini tasarlıyordum ama bir süre sonra şunu fark ettim ki yaptığım şey photoshop kullanmak, dreamweaver gibi programları kullanmaktan ziyade aslında algılarla ilgilenmekmiş. Yani ben bir web sitesi yapıyorsam oradaki satın al butonuna nasıl tıklatabilirim? Markanın vermek istediği mesajı; kullandığım renklerle görsellerle nasıl bir animasyonla yansıtabilirim? gibi soru işaretleri oluşmaya başladı. Tabii bunun karşılığında pazarlama olduğunu farkında değildim. Nöropazarlamanın gelişimi 2003 yılına dayanıyor. Türkiye’de konuşulması 2009-2010 yıllarında başladı. Ben de bununla ilgilenmeye başladıkça ilgili eğitimleri almaya başladım. Sonrasında mezun oldum” ifadelerini kullandı.

Sami Basut: "Reklamcının en iyi silahı derttir"

Sami Basut konuşmasında reklamcılıkta yaratıcılığın önemini anlattı. Basut, "İnsanoğlunun doyumsuz olması, daha iyisi olması için yaratıcılık olanaklarına sebep oluyor. Yaratıcılık daha çok bir şeyler yazıp çizerek insanoğlunu yeni şeylere yönlendiriyor .Bir yaratıcının görevi hikaye anlatmaktan ziyade bir maddeyi bir yerden bir yere taşımaktır. Bazen nefret etmek güzel bir şey. O konu üstünde dikkat etmek değer vermek demektir. Bir reklamcının en iyi silahı derttir. Derdin varsa fikrin olur. Memnun olmamak özgür hissettiriyor. Bunun neticesinde iyi bir reklamcı biraz psikolog biraz terapist biraz sosyologdur. Son olarak ben bir yaratıcının yaşadığı topluma borcu olduğuna inanıyorum. Ne kadar ticari bir iş yapsak da yaptığımız işin insanlığa faydası olması için çabalıyorum” sözlerini kullandı.

Prof. Dr. Gresi Sanje: "Geleceğimizi daha iyi bir hale taşıyalım"

Prof. Dr. Gresi Sanje konuşmasında sosyal sürdürebilirlik projelerinden bahsetti. Sanje, “Sosyal sürdürülebilirlik projesi aslında refahınızı yükseltip böylelikle geleceğinizi daha iyi hale taşımaktır. Mesela down sendromluların çalıştığı kafeler var. Duymuşsunuzdur, etrafımızda da vardır. Bu çok anlamlı bir şey çünkü burada istihdam yaratıyoruz ve bundan fayda sağlıyoruz. Dezavantajlı bir grubu avantaja çeviriyoruz. İkinci bir konu olarak bugün konuşmadığımız bir Türkiye var. 2030 yılında nüfusun yüzde 16’sı 65 yaş üstü olacak. Şu demek oluyor ki biz 2030 yılında Fransa’dan daha yaşlı bir pazar olacağız. Şimdi şöyle düşünün; hepsi bir noktada emekli olacak. Bazı ülkeler emeklilik maaşı vermeyeceğini açıkladı. Bizde de 55 yaş üstünü istihdama sağlarsak yeni bir kazanım elde edebiliriz. Yeni bir sosyal sürdürülebilirlik projesi olur. Şimdi gelelim sosyal sürdürülebilirlikte neler var? Yoksulluk, sosyal adaletsizliği önleme, fırsat eşitliği, eğitim ve tabi ki toplum bilincinde standartları yükseltmek. Bugün toplumsal cinsiyet eşitliğinde gördüğümüz kampanyaların çoğu da buradalar” dedi.

Mehmet Kaya: "İnsanı tanımak beni heyecanlandırıyor"

Mehmet Kaya konuşmasında nöropazarlama kavramı üstünde durdu. Kaya, “Nöropazarlama, nörobilim ve pazarlamanın kesiştiği yerde doğan yeni bir disiplin diyebiliriz. Ama bu alanlarla sınırlı mı değil elbette. Psikoloji, sosyoloji davranışsal ekonomi ve antropoloji gibi kısacası insan davranışlarını anlamaya yönelik, insanı anlamaya yönelik bütün alanlarla sıkı bir ilişki içerisinde olan bir tane alandan bahsediyoruz. Nöropazarlamanın benim beğendiğim özet ve net ifadesi ise ‘insanın en üst yönetim merkezi eşittir tüketicinin de en üst yönetim merkezidir’ şeklindedir. Açıkçası bu işleri yaparken beni en çok heyecanlandıran insanı tanımak ve insanın davranışlarının arkasındaki nedeni anlamak oldu. Nöropazarlama ve bu alanda yapılan çalışmalar bu zamana kadar bildiğimizin dışında yeni şeyler söyleyebiliyor. İnsanların yaptıkları pazarlama alışveriş ve tüketme imkanlarını hatırlatıyor” dedi.

AdTalks etkinliği, katılımcılara katılım belgelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.