Tunceli EMEK gazetesi sahibi Hüsniye Karakoyun'dan gazetecilik dersleri
16.04.2019 14:32

Tunceli EMEK gazetesi sahibi Hüsniye Karakoyun'dan gazetecilik dersleri


Röportaj - Hilal Şeyma Yılmaz

Tunceli EMEK gazetesinin kurucusu ve sahibi bir kadın gazeteci. Gazetede çalışan muhabirler de hep kadın. Gazeteci Hüsniye Karakoyun'la gazeteciliği ve Tunceli EMEK gazetesi deneyimini konuştuk. 

Gazeteciliği nasıl tanımlarsınız?

Kamuoyunu aydınlatmak gibi bir misyonu olan, sorunların giderilmesi, mutluluğu artırma noktasında kilit konumdaki bir meslek olarak tanımlıyorum.

Türkiye gibi gündemi dinamik olan bir ülkede, gazeteci olmak özellikle de kadın gazeteci olmak nasıl bir duygu?

Hayatımın hiç bir evresinde yaşadığım zorlukları cinsiyetimin arkasına sığınarak açıklamaya çalışmadım. Bu nedenle, gazetecilikte yaşadığım hiçbir zorluğu da kadınlığım üzerinden değerlendirip kendimi bu cenderenin içine sıkıştırmayı istemiyorum. Ülkenin dinamik yapısına rağmen, medyanın statik, tektipleşen bir yapıya dönüştüğünü görmek oldukça hüzünlü. Zira; bugün medya kendi asli görevini unutup adeta bir şeylerin savunuculuğuna soyunmuş halde. O nedenle yazılı basında bazen haber yapılırken hakaret etmeyi bile hak gören bir anlayış gelişmiş adeta. Oysa haberci sadece haber yapmalı. İçerisine hakareti, şantajı, öfkeyi, kini sıkıştırdığınızda asli misyonunuzdan da uzaklaşırsınız.

Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor mu, siz zorluk yaşıyor musunuz?

Kuşkusuz tüm mesleklerin kendine özgü zorlukları var. Gazetecilik de bundan fazlasıyla payına düşeni alan bir meslek. Elbette zor. Zira insanı yazıyorsunuz. Rüşveti, hırsızlığı, yolsuzluğu yazdınız diye tarafların gelip size teşekkür etmesini beklemek afaki bir düştür. Zorlukları var ancak düzgün yapıldığında yaşattığı keyif de bir o kadar güzel. Meselâ yolda yürürken hiç tanımadığım bir kadının boynuma sarılarak “Yazdıklarınıza bayılıyorum” veya oturduğunuz bir mekânda yanınıza gelen ve daha önce tanışmadığınız birinin “Cesurluğunuza hayranım” sözleri işte düzgün yapılan bu işin ganimetleri. Demiştim ya hani; işimiz insan. İşte o insan faktörü içinde hem keyfi hem mutsuzluğu barındırıyor.

Sizi gazete çıkartmaya iten, özellikle de kadrosu tamamen kadınlardan oluşan bir gazete çıkarma fikri nasıl oluştu?

Ben Tunceli gibi yaradanın doğaya armağan ettiğini düşündüğüm bir kentinde, etkili bir medya olmamasının sonucunda gazete çıkarmaya karar vermiş biriyim. Kadroyu tamamen kadınlardan oluşturmamın da, aslında dünya üzerinde kadının çalışma dünyasında uğradığı istismarı gözlemlerimle ortaya çıkan bir durum. Klasik bir söylem olan “Kadın kadının kurdudur” tezini, kadını kadına yurt yapma şeklinde değiştirip dönüştürme çabam var bir nevi.

Çalışanlarınızı, sizin tabirinizle kızlarınızı işe alırken dikkat ettiğiniz hususlar ve kriterler nelerdir?

Ahlâklı olması dışında bir kriterimiz yok. Bu nedenle Tunceli EMEK gazetesi bir nevi kadınlar kampı gibi. Boşanmış, şiddete maruz kalmış kadınlarla dahi çalıştık. Öğrenimin verimli olmadığını da deneyimleyerek gördüm. Gazetecilik bölümü mezunu kızımızın haberlerini okurken titremeler gelirdi adeta bana. Çünkü kelime hataları ve cümle bozuklukları, imlâsız haller…Tüm bunları ortaokul ikinci sınıf terk bir başka takım arkadaşımıza verip düzelttirdiğimde, anladım ki diploma o kadar da önemli bir şey değil. Öğrenme çakrası açıksa, gerisini çabuk halledebiliriz.

Gazetenizin tamamen kadınlardan oluşmasının ne gibi avantaj ve dezantajlarını yaşadınız ya da yaşıyorsunuz?

Avantajları yok, dezavantajları ise sayısız. Tırnağı kırıldığında işe gelmemekten tutun da, tartıştığı erkek arkadaşı, yıllar önce kendisini terk etmiş kocayı hatırlayıp ağlamaları, doğum ayrı- sonrası ayrı bitmek bilmeyen izinleri…Demem o ki, erkeklerin evde tekiyle başı dertteyken, biz bunların bir düzinesiyle cebelleşiyoruz. Ah bir bilseniz nasıl eziyetli (Gülüyor).

Yerel halk gazetenize karşı nasıl bir tutum sergiliyor?

Yayına başladığında 3-5 sayı çıkar kapanır diye üzerine bahse girilen bir gazeteyken, bugün kentte insanların güvenilirliğine hiç şüphe duymadığı, “Tunceli EMEK gazetesi yazdıysa doğrudur” denilen bir yayın organına dönüştü. Ayrıca, gazeteci halkın sorunlarına, mutluluklarına ortaklığı kendine görev addettiyse, inanın halk da sahipleniyor o medya kuruluşunu.

Haber sitenizin günlük ziyaret akışı nasıl, günde ortalama kaç kişi sitenizi ziyaret ediyor, bu oran sizce yeterli mi?

Günlük ortalama 25.000 ile 30.000 insan ziyaret ediyor. Festival ve seçim dönemlerinde bu sayı daha da artabiliyor. Ziyaretçi sayısı bir yerel gazete için aslında yüksek bir rakam sayılabilir. Nitekim arama motorlarından Google da bu ziyaretçi trafiğinden ötürü sitemize reklam veriyor.

Haber sitenizde teknolojinin imkânlarını hangi ölçüde kullanılıyorsunuz? Örneğin haberlere video ekliyor musunuz, hyperlink kullanıyor musunuz, SEO haberciliği yapıyor musunuz ya da arama motorlarında önde çıkmak için çaba gösteriyor musunuz?

YouTube’da Tunceli EMEK gazetesi adıyla bir kanalımız var. Videolu haberlerimiz de var. Arama motorlarında önde çıkmak için reklam vermedik ancak zaten sitenin dinamik yapısı nedeniyle üst sıralarda çıkıyoruz.

Hem basılı gazeteniz var hem de haber siteniz. Basılı gazetenin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Basılı medyanın geleceğini çok parlak görmüyorum. Çünkü dijital dünyada habere anında ulaşıldığından, gazetede okuduklarımız haliyle bayat olmuş oluyor. Ancak Tunceli EMEK gazetesi daha uzun yıllar, hiç abonesi kalmasa dahi yazılı halini sürdürmek gayretinde olacak.