Depremzede Burak Danyıldızı hayata bacaklarıyla tutunuyor
09.08.2023 14:37

Depremzede Burak Danyıldızı hayata bacaklarıyla tutunuyor


Haber Üsküdar - Kemal Arda Ayvalıoğlu

Burak Danyıldızı, virane bir şehrin ortasında verilmiş yaşam mücadelesinin, sessizliğe gömülen sokakların, acı acı çalan sirenlerin canlı tanığı ve enkaz altında yaşam mücadelesi veren bir depremzede. İki yaşında geçirdiği ateşli havalenin ardından bacaklarına bir ömür sığdıran Burak, ayaklarıyla bilgisayar kullanıp çizimler yaparak azim etmenin insana neler yaptırabileceğini kanıtlıyor. Depremin hemen ardından Amasya’ya gelen Burak Danyıldızı ile zorluklarla dolu yaşamını konuştuk.

İki aylıkken ağır bir ateşli havale geçiren yirmi iki yaşındaki Burak Danyıldızı’nın yaşama tutunma hikâyesi görenleri kendine hayran bırakıyor. Küçük yaşta geçirdiği hastalığın etkileriyle ellerini kullanamayan ve yirmi iki yıla bir ömür mücadelesi sığdıran Burak, yaşamını yılmadan ve sanata tutunarak sürdürüyor. Kahramanmaraş merkezli depremde oturduğu binanın çökmesi sonucunda üç saat enkaz altında kalarak yaşam mücadelesi vermiş, dokuz katlı binanın enkazından sağ olarak kurtarılmış. Burak, betona gömülen binadan sadece ailesinin ve bir bebeğin sağ olarak çıkarıldığını söylüyor.

"Annem arkamda durdu, kardeşim elim kolum oldu"

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde Bilgisayar Destekli Grafik Tasarım ve Animasyon bölümünde öğrenim gören Burak, geçirdiği talihsiz hastalık yüzünden sekiz yaşına kadar bacaklarını kullanamadığını ifade ediyor. İki aylıkken geçirdiği hastalığın ardından, sekiz yaşında başladığı fizik tedavinin olumlu etkileriyle bacaklarını kullanmaya başlamış. Engeli sebebiyle ilkokula gidemeyen Burak, annesinin gösterdiği yoğun çabalarla eğitim hayatına üniversitede devam ediyor. Yaşıtlarıyla oyun oynayamadan büyüyen ve küçüklükten beri bunun hasretini çektiğini söyleyen Burak, kendisine annesinin kahramanlık yaptığını, çocukluk oyunlarını annesiyle oynadığını belirtiyor. Kardeşinin desteğine de vurgu yapan Burak, “Annem arkamda durdu, kardeşimse on iki yıl boyunca elim kolum oldu” diyor. Ayaklarıyla bilgisayar üzerinden tasarımlar yapan genç depremzede insanları hayrete düşürüyor. Burak, şimdi ise okuduğu üniversitede bilgisayar alanında çift anadal yapma hayalleri kuruyor.

"Duygularımı çizerek yansıtıyorum"

Deprem anında yaşadığı hislerin tarifsiz olduğunu ifade eden Burak, “Deprem anı öyle bir andı ki, kendimi bırakıp başkalarına yardım etme ihtiyacı duydum. Ben de enkaz altındaydım ama diğer depremzedelere yardım edememe çaresizliği beni çok üzen ve yaralayan bir olay oldu. Enkaz altındayken olay yerindeki insanlardan ve diğer enkaz altındaki kişilerden gelen yardım çığlıklarını ve o bağırışları unutamıyorum” diyor. Depremde yan binalarında oturan babaannesi ve yeğenini toprağa vermiş, acısını hafifletmek için ayaklarını kullanarak resim çizmeye başlamış. Resim çizmenin insanın ruhunu dinlendirdiğini söyleyen Burak, “Resim insanların içindeki hisleri ortaya çıkartıyor, ne hissedersen onu yansıtıyorsun” şeklinde konuşuyor. Deprem öncesinde 500 tane bir kuruş biriktirdiğini ifade eden Burak, biriktirdiği bir kuruşların enkaz altında kaldığını belirterek, yarım kalan koleksiyonuna devam edeceğini ve eğer bulabilirse bir kuruşları yeniden biriktirmeye başlayacağını dile getirdi.

"Anneme ilk defa enkaz altında yalan söyledim"

Türkiye’yi yasa boğan depremde enkaz altından canlı bir şekilde çıkarılan Burak Danyıldızı yaşadığı o acı saatleri “ölmeyi bekledim” diyerek hatırlıyor. Üstünde moloz yığınları olmasına rağmen annesinin sorduğu “Nasılsın?” sorusuna iyiyim diye karşılık vererek ilk defa annesine yalan söylediğini belirtiyor. "Üstümde üç duvar parçası olduğu halde enkazların arasından anneme ‘rahatım’ dedim ve hayatımda ilk defa anneme karşı yalan söyledim” ifadelerini kullanılıyor. Burak, babasının enkaz altında kalan ilaçlarını kurtarmak için yığınların arasına girip kendini tehlikeye attığını da belirtiyor. Depremin ardından yaşanan yağma olaylarına da değiniyor, "Bazı kişiler evleri yıkılmadığı halde camide kaldılar ve yağmacılık yaptılar. Yağmaladıkları ürünleri caminin bir köşesinde biriktirerek evlerine götürdüler. Acil bir ihtiyaç durumu olmamasına rağmen etraftan kahve makinesi aldılar. Buna gerek yoktu. Böylesi yaşanan olaylar üzüntü veriyor.”

“Çocukluk hayalim asker olmaktı”

Burak Danyıldızı depremden önce bir kafe işletmesinde sosyal medya yöneticiliği pozisyonu için göreve kabul edildiğini ancak depremin tüm planları altüst ettiğini söylüyor. Azimle dolu bir yaşam hikâyesinin kahramanı olan Burak, kemikleri için sakinleştirici niteliğe sahip bir ilaç kullanma zorunda olduğunu ve ilacı içmezse kaslarının, kemiklerini kıracağını söylüyor. Geçmişteki hayallerinden de bahseden Burak, “Küçükken asker olmak isterdim ama mümkün olmadı” diyor.