Şile esnafı pandemiden olumsuz etkilendi
Haber Üsküdar - Merve Baş ve Burcu Hançer
COVID-19 küresel bir salgına dönüşerek toplumsal hayatın birçok alanını derinden sarsan bir süreç oldu. Yerel düzeyde pandemiden oldukça fazla etkilenen esnaflar, sokağa çıkma yasakları ve yeme-içme sektörüne getirilen kısıtlamalar nedeniyle zor bir dönemden geçti. Şile’de de özellikle emlak, yeme-içme, giyim ve optik olumsuz etkilenen sektörler arasında.
Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan COVID-19, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 12 Mart 2020’de pandemik bir hastalık olarak ilan edildi. Salgından ekonomik olarak en çok etkilenen kesimlerin başında ise esnaflar geliyor. Dükkânları uzun süre kapalı kalan Şile esnafı ile pandemi sürecinde yaşadıkları sıkıntılar hakkında konuştuk.
Burak Türkel: "Lens kullanıcıları gözlük kullanımına yönlendirildi"
Şilem Optik'in sahibi Burak Türkel, pandemi döneminde numaralı gözlük ve güneş gözlüğü satışında bir problem yaşamadıklarını çünkü görme ihtiyacı olan her insanın gözlük almak zorunda olduğunu dile getirdi. Pandemi döneminde insanlar eve kapandığı için ekonomik sıkıntıların baş gösterdiğini söyleyen Türkel, bazı sektörlerin tamamen kapandığını ve bütçelerini tedarikli kullanmaları gerektiğinin altını çizdi. Türkel, “Mesela iki sene önce bin liralık gözlük alırken, bu sene de bununla idare edeyim diyen insanlar oldu. Dışarda çalışarak sürekli güneşe maruz kalan insanlar da 600 liralık gözlük almak yerine 150 liralık gözlük aldılar. Böylelikle karşı tarafın bütçesi etkilendiği gibi bizim de yüzde 35 civarında ciro kaybımız oldu” dedi.
Diğer sektörlere bakıldığında sağlık sektörünün daha pozitif durumda olduğunu ifade eden Türkel, hiç kapanmadıklarını fakat yarı yarıya bir düşüş yaşadıklarını söyledi. Türkel, 17 günlük kapanmada yaşadığı sıkıntıları şöyle ifade etti: “Bize ilk gün açacaksınız, ertesi gün kapatacaksınız dendi. Daha sonra nöbetçiye döneceksiniz dediler. En son dediler ki tamamen kapatın. Bizim de kafamız karıştı.”
Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı tarafından mikrobik koronavirüs kapma ihtimaline karşı lens kullanıcılarının lens yerine numaralı gözlüğe yönlendirilmesi konusunda optiklere talimat verildi. Pandemi döneminin negatif etkilerinden bahseden Türkel, insanların gözlükleri denemeye korktuğunu belirterek bu konuda aldıkları önlemleri şu sözlerle anlattı: “Kişi bir gözlüğe dokunuyorsa ayrı bir yere koyduruyoruz ve dezenfekte ediyoruz. Bunun dışında kişiye ürünü teslim ettiğimizde camlar zaten steril ortamlarda el değmeden kesiliyor, o yönden bir sıkıntı yaşamıyoruz.”
Sağlık sektörünün dolar ve euroya endeksli olmasından dolayı bu para birimlerindeki artışın ürün fiyatlarını da etkilediğine dikkat çeken Türkel, “Fiyat skalamızda maalesef değişiklikler oldu. Mesela 100 liraya tedarik ettiğimiz bir lens 150 liradan gelmeye başladı. Türkiye’de gözlük camı veya çerçevesinin üretim tedariki olmadığı için ithal almak zorunda kalıyoruz” dedi.
Selçuk Küçümen: "Pandemi döneminde bize daha ılımlı yaklaşabilirlerdi"
Küçümen Büfe'nin sahibi Selçuk Küçümen, bir buçuk senede 80 milyar zarara uğradığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bu süreçte kredi çekmedim, dayandım. Krediye çok karşıyım. Krediyi çekersin ama yarın çare aramaya başlarsın. Ödeyeyim de kurtulayım dersin. Ödemeye kalktığın zaman da insanlardan istersin, çevrene de maddi ve manevi zararlar verirsin. Ben dükkânım açık diye saat 17.15’te ceza yedim. Parayı zaten zor kazanıyoruz. Mesela bir bisküviyi bir liraya alıyoruz 80 kuruşa satarak 20 kuruşlarla geçim sağlamaya çalışıyoruz. Bu pandemi zamanında bize daha ılımlı yaklaşabilirlerdi.”
Mehmet Ekici: "Bıçak kemiğe dayandı"
Pilav Üstü isimli dükkânın işletmecisi Mehmet Ekici, pandemide çok kısıtlı bütçelerle çalıştıklarını ve her ay dükkânın kirasını ödemekte zorlandığını söyledi. Maddi anlamda çok etkilendiğini belirten Ekici, “Eşimle birlikte 6 aydır çalışıyoruz ve eve bir lira para götüremedik. Sadece faturaları ve kirayı ödemeye çalıştık. Çünkü hem dükkân hem de ev kira. Bir tek emekli maaşımızla geçinerek çocuğumuzu okutmaya çalışıyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı. İnşallah düzelecek diye bekliyoruz. Yasaklar kalkarsa, işler açılırsa, para kazanmaya başlarsak biz de biraz rahatlarız” dedi.
Kahraman Koç: "Fırsatçılar ortaya çıktı"
Koç Gayrimenkul'un sahibi Kahraman Koç, pandemi sürecinde emlak sektörüne Şile ve İstanbul olarak iki açıdan bakılması gerektiğini söyledi. İstanbul’da apartmanlara tıkılıp kalan insanların Şile’ye rağbet gösterdiğini dile getiren Koç şöyle konuştu: “Bu rağbetle birlikte emlak sektörünün Şile’de patlayacağını düşünüyorduk fakat bir anda fırsatçılar ortaya çıktı. Fırsatçılar bin liralık mallarını iki bin liraya sattı. Bu yüzden emlak sektörü olarak Şile’ye çok rağbet olmasına rağmen istediğimiz kar paylarını göremedik. Tabi bu sürecin geçici bir süreç olduğu yeni yeni algılanmaya başladı ve talepler de her geçen gün düşmeye başladı.”
Hafta sonu yasaklarından çok etkilendiklerini ifade eden Koç, müşterilerinin bölgeyi hafta sonu gezip hafta içi satış işlemlerini gerçekleştirdiklerini söyledi. Koç, hafta sonu yasaklarının işlerini çok sekteye uğrattığını ve devletin emlak sektörüne yardımda bulunmadığını belirtti. Koç, pandemi sürecinde yatırım yapmak isteyen 50 yaş ve üzeri kesimin evleri, gençlerin de arsaları tercih ettiğini vurguladı.
Kiralık portföyünün de bir anda yok denecek kadar aza düştüğünü söyleyen Koç, “Fiyatların çok yükselmesine rağmen kiralık daire ve villalar hemen kiralanıyor. Fiyatın ne olduğunun bir önemi kalmadı. Öyle bir hale geldik ki şu anda Şile’de kiralık kümes bile yok.”
Oktay Atilla: “Emekçi arkadaşlarımın yevmiyelerini ödeyebildim“
Suadiye Marmaris Büfe'nin işletmecisi Oktay Atilla, pandemide büyük-küçük tüm esnafın etkilendiğini söyleyerek bu süreçte paket servis yaptığı için emekçi arkadaşlarının günlük yevmiyelerini ödeyebildiğini belirtti. Kirayı ve elektriği ödeyemediklerini ifade eden Atilla, konuşmasını şöyle tamamladı: “Tamamen kapansaydık arkadaşlarımın maaşlarını ödeyemeyecektim. Onlar da işsizler kervanına katılacaktı. Zaten milyonlarca işsiz var. Herkes için çok zor bir süreçti. İstanbul’da iflas eden birçok arkadaşım oldu ama ben arkadaşlarımın maaşını ödeyebildiğim için kendimi biraz daha iyi bir konumda görüyorum.”
Mustafa Şahin: "Personel alımı yapamadık"
Şile Mersin Tantuni'nin sahibi Mustafa Şahin pandeminin etkilerini şöyle açıkladı: “Her esnaf gibi bizde olumsuz etkilendik tabii ki. Sadece devletin verdiği bin ve üç bin lira olarak verilmiş destek vardı. Onun dışında da bir destek görmedik. Bu süreçte personel çıkartmamaya çalışarak yeni personel alımı yapamadık. Yemek Sepeti ile çalışarak paket servisimize devam ettik. Ancak yine de yarı yarıya bir düşüş yaşadık.”
Çiğdem Kaymaz: "Yazın çalışacağız ki kışı döndürelim"
Miss Pide'nin sahibi Çiğdem Kaymaz, satışlardaki azalmayla birlikte borçlarının da arttığını ifade ederek kredi çektiklerini belirtti. Mülk sahibi olarak devletten destek alamadıklarını dile getiren Kaymaz, çalışanlarının geçen sene kısa dönem ödeneği aldığını söyledi. Şu an kazandıkları paranın da faiz ödemelerine gittiğine değinen Kaymaz, sözlerine şöyle devam etti: “Müşteriler de kredi kartıyla ödeme yaptı. Paket servis için de eleman alamadık, kendi şahsi arabamla paket servise çıktım. Çünkü bir elemanın maliyeti vergi ve primlerle 5 bin lira civarında. Bizim 5 bin liralık dışarıya servisimiz olmadı ki eleman alabilelim.”
Yemek Sepeti’yle çalışmadıklarını belirten Kaymaz, “Kuryemiz olmadığı için Yemek Sepeti’nde puanımız düşecekti ve bizi sona atacaktı. En az 5 tane motorlu kurye koyabilelim ki sıralama olarak üstlere çıkalım. 5 tane kuryenin maliyeti ve motorun yakıtı 3 bin lira civarında” dedi.
Kaymaz, imalatın kendilerine ait olduğunu ve fiyatı yükseltenin de bu olduğunu söyledi. Pandemi döneminde Cumhuriyet Caddesi üzerinde esnaf olmanın avantajlı olduğunu ifade eden Kaymaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün büyük marketler Cumhuriyet Caddesi'nde. Hafta sonu yasaklarında da bu cadde çok kalabalık ve ister istemez oradaki esnaf bundan olumlu etkileniyor. Bizim bulunduğumuz Üsküdar Caddesi ise yasaklarda bomboştu. Aynı zamanda burada park sorunu da var. Kışın zaten işlerimiz çok az. Yazın çalışacağız ki kışı döndürelim.”
"Şile’de kahve kültürü yok"
İsmini vermek istemeyen bir kafe işletmecisi, yeme-içme sektörünün çok sıkıntıda olduğunu söyledi. Şile’de kahve kültürü bulunmadığı için paket servis yapma ihtimallerinin olmadığını belirten işletme sahibi şu örneği verdi: “İstanbul’da insanlar işlerine giderken ellerine kahve alıp gidiyor. Mesela Şile’nin en büyük işvereni belediye. Ancak Şile’de sabah kimse eline kahve alıp da işine gitmiyor. İstanbul’da bir Starbucks sitelere yakın konumlara çok kolay paket servis uygulayabiliyor. Ama Şile halkı evinde vakit geçirmeyi seviyor kimse evlerine kahve siparişi de vermiyor, çünkü öyle bir kültür yok.” Şile’nin turistik bir bölge olduğuna değinen işletme sahibi, “Çok uzun zamandır hafta sonları kapalıyız. Hafta sonu gelen müşterilerden kazanıyorduk. Üniversitelerin de kapalı olması bizi çok etkiledi. Benim ağırlıklı olarak müşterilerim Şile’de bulunan Işık Üniversitesi’nin öğrencileriydi. Zaten Şile’de çoğu yer hafta sonu gelen müşteriden para kazanıyordu. O müşteriler gelmediği zaman da bizler zarara uğradık” dedi.
Ercan Sözen: "Emekli maaşım olmasaydı geçinemezdim"
Sözen Giyim'in sahibi Ercan Sözen, pandemiden psikolojik olarak kötü etkilendiğini, ticari olarak da çalışanı olmadığı için diğerleri kadar etkilenmediğini anlattı. Dükkânları kapatıp evlere kapanmamız gerektiğini savunan Sözen, kapanmanın gerekli olduğunu belirtti. Sözen, “Ben de emekli olmasaydım daha çok sıkıntı çekerdim. Emekli maaşım ve başka bir yerden de gelirim olduğu için çok fazla etkilenmedim ama yine de satışlarımda yarı yarıya bir düşüş yaşadım” diye konuştu. Hizmet sektörü içerisinde restoranların çok fazla etkilendiğini söyleyen Sözen, eleman maaşlarının ve kiraların çok yüksek olduğuna değindi.
Akif Delice: "Yüzde 50 civarında düşüş yaşadık"
DLC Giyim'in sahibi Akif Delice, pandemiden psikolojik ve ticari olarak etkilendiğini dile getirdi. Şile turizmle geçinen bir ilçe olduğu için kazançların, hafta sonu gelen turistlerden olduğunu ifade ederek yasaklardan dolayı yüzde 50 civarında bir düşüş yaşadığını iddia etti.
Dilek Acur: "İnsanlar internet alışverişine yöneldi"
Melisa Gümüş ve Aksesuar 'ın sahibi Dilek Acur, pandeminin etkilerini şöyle anlattı: “Pandemi hepimizi çok kötü vurdu. Dükkânımız hiç iş yapmadı. Esnaf zaten son yıllarda sıkıntı çekiyordu. Koronavirüsten sonra işler daha da kötüye gitti. İnsanların evde kalması ve daha çok internet alışverişine yönelmesi esnafı büyük bir sıkıntıya soktu. Bizim de hiçbir kazancımız olmadı. Bir sene içerisinde 100 bin lira zararımız oldu. Devletten de hiç yardım görmedik.”