Vaner Kayaçelebi: “Sanat hiçbir zaman zorlamaya gelmez”
11.05.2020 13:00

Vaner Kayaçelebi: “Sanat hiçbir zaman zorlamaya gelmez”


Haber Üsküdar – Şaban Pişkin

Şair, öykü ve şarkı sözü yazarı Vaner Kayaçelebi ile bugün sizler için sanat ve sanata bakış açısı ile ilgili konuştuk.

Merhaba. Röportaj teklifimi kırmayıp kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.

Merhaba. Ben teşekkür ederim, böyle bir teklifte bulunduğunuz için. Evden çıkamadığımız şu günlerde benim içinde bir eğlence, bir uğraş olur.

Okuyucularımız için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezunuyum. Çeşitli dizilerde yönetmen asistanlığı yaptım. Öyküler, şiirler, senaryolar yazdım. Kısa filmler çektim ama şimdilerde metin yazarlığı yapıyorum.

Öykü ve şiirler yazıyorsunuz. Kullandığınız temalar nelerdir?

Hayata dair her şey

Biraz açar mısınız?

Aşk, sevgi, dostluk, bir çocuğun ağlaması ya da bir ölü. Dedim ya yani yaşam.

Öykülerinizin sancılı bir dönemden geçtiği oluyor mu? Yani tıkandığınız ya da üretkenliğinizin bittiği dönemler oluyor mu?

Üretkenlik, kendimde hissettiğim bir şey değil zaten. Bazen aylarca yazamazken durup dururken içimden sayfalarca yazmak geçiyor. Bence yazmak, ister öykü ister şiir, öyle sıkı sıkıya bir disipline gelmez. ‘Ben yazarım’ veya ‘ben şairim mutlaka yazmalıyım’ diye düşünmemeli. İçinden geliyorsa yazmalı.

Yazınsal sanat ile görsel sanat iç içe mi?

Birbirinden tamamen farklılar. İnsan bir kitap okuduğunda sadece yazarın vermek istediğini değil, o yazıdan hayal gücü ile istediği çıkarımları yapabilir. Oysa bir sinema filmi, izleyeni daha çok yönetmenin gözüyle görmeye mahkûm eder.

Yönetmenin gözüyle görmemize mahkûm eder dediniz. Sizce yönetmenler diktatör müdür?

Sanat hiçbir zaman zorlamaya gelmez. Eğer yönetmen tamamen belli bir noktaya yönlendiriyorsa orada sanattan bahsedilemez ve yönetmenin diktatör olduğu söylenebilir.

Sanatın sınırı var mıdır?

Sınırı olan şey sanat olamaz. Sanat bir noktada ütopyadır. Toplumun değil, bireyin kendi ütopyasıdır.

Bu noktada sanat toplumsal değil de bireysel midir?

Sanatın bencil bir tarafı olmalıdır. Çünkü herkesin uzlaşamadığı bir dünyası vardır. İçinde ve sanat içerdeki bencil dünyanın aynasıdır.

Yaşadığınız şehir sanatsal açıdan bireyleri geliştiriyor mu?

Sanat şehirle ya da ülkeyle alakalı değil, bireyin kendisiyle ilgilidir. Çünkü sanat bireyin içinde olmalı. Bir kâğıt ve kalem kimseye çok da uzak değil.

Sanat okulları açılıyor. Belli zamanlarda şiir ve öykü yazım dersleri veriliyor. Sizce ne kadar doğru?

Okullarda sadece tekniği öğrenebilirsin, içeriği dolduracak olan insandır. Klasiklere imzalarını atmış birçok yazarımız, belli bir eğitime tabi tutulmamıştır. Yanlış anlaşılmasın, eğitim karşıtlığı değil, eğitimin yeteneği daha başarılı hale getireceğini düşünüyorum. Ama sanat için eğitim şart demiyorum.

Zaman ayırıp sorularımı cevapladığınız için teşekkür ederim.

Rica ederim. Ne demek, her zaman yardımcı olmaya hazırım.