28. oturumda dijital çağda halkla ilişkiler uygulamaları irdelendi
01.11.2020 15:35

28. oturumda dijital çağda halkla ilişkiler uygulamaları irdelendi


Haber Üsküdar 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından 21-23 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 7. Uluslararası İletişim Günleri / Dijital Çağda İletişim Eğitimi Sempozyumunun 28. oturumunda dijital çağda halkla ilişkiler uygulamaları irdelendi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nden Doç. Dr. Esra İlkay Keloğlu İşler'in yönettiği oturumda Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılınç, Yağmur Büşra Cingöz, Araş. Gör. Dr. Şükrü Güler ve Hülya Narsap bildirilerini sundu.

Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılınç: "Halkla ilişkiler uygulayıcılarının sosyal medya platformlarına yönelik olumlu algıları söz konusu"

Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılınç, "Halkla İlişkiler Uygulayıcıları ve Sosyal Medya" başlıklı sunumunda şunları söyledi. "Dijital iletişim, kişilerarası iletişimi aracıladığı gibi kurumsal alana yönelik iletişim faaliyetlerini de aracılamaktadır. Kurum ile kamuları arasındaki iletişim ve ilişki inşasına yönelen halkla ilişkiler, dijital iletişimin gelişmesiyle birlikte etkileşim ve içerik üretimine zemin sunan sosyal iletişim platformları temelinde de yürütülmeye başlanmıştır. Kurumlar, sosyal medya platformlarını bilgilendirme, etkileşim ve içerik üretimi gibi unsurlardan dolayı kullanmaktadır. Diğer taraftan halkla ilişkiler uygulayıcıları da bu platformları mesleki anlamda kullanmaya yönelmiştir. Dijitalleşmenin ve bu kapsamda sosyal medya platformlarının halkla ilişkiler alanında bir dönüşüme yol açtığı ifade edilmektedir. Dijitalleşme halkla ilişkilerin; sosyal sorumluluk, medya ilişkileri, kriz iletişimi, finansal halkla ilişkiler, itibar yönetimi ve kurum içi halkla ilişkiler gibi çeşitli uygulama alanlarının çevrimiçi bir şekilde yürütülmesine zemin sunmaktadır." Çalışmasında halkla ilişkiler uygulayıcılarının dijitalleşme doğrultusunda sosyal medya platformlarına yönelik algılarının incelendiğini ifade eden Özgür Kılınç, 36 halkla ilişkileri uygulayıcısı üzerinde yaptığı araştırmanın bulgularını aktardı. 

Yağmur Büşra Cingöz: "Sosyal medya üzerinden ürünle ilgili her şeyin paylaşılması doğru bir strateji değildir" 

İstanbul Aydın Üniversitesi'nden yüksek lisans öğrencisi Yağmur Büşra Cingöz, Doç. Dr. And Algül'le birlikte hazırladıkları "Çay Firmalarının Dijital Halkla İlişkiler Uygulamaları: Instagram Örneği" başlıklı bildirilerini sundu. Küreselleşmeye bağlı olarak sınırların ortadan kalkmasıyla firmaların yoğun bir rekabet ortamında radyo, televizyon ve benzeri çeşitli iletişim kanallarında halkla ilişkiler faaliyetleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Cingöz, dijital çağla ortaya çıkan yeni iletişim araçları ve uygulamalarının firmalar ile hedef kitleleri arasındaki karşılıklı etkileşimle ilgilenen dijital halkla ilişkiler alanını önemli hale getirdiğini vurguladı. Yağmur Büşra Cingöz sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bağlamda dijital çağın bir gerekliliği olarak ortaya çıkan dijital halkla ilişkiler kavramına firmaların gerekli önemi vermeleri ve sosyal medya hesaplarını etkili bir şekilde yönetmeleri beklenmektedir. Firmalar ile kullanıcılar arasındaki sosyal etkileşim, marka bilinirliği, müşteri sadakati, kullanıcılarda itibar oluşumu gibi dijital halkla ilişkilerin önemli konularını karşımıza çıkarmaktadır. Günümüzde dijital ortamları etkili bir halkla ilişkiler aracı olarak değerlendiren firmalar, halkla ilişkilerde stratejik bir öneme sahip olan dijital itibar yönetimini sosyal medya aracılığıyla özel günler kapsamında firmaya yönelik olumlu içerikler oluşturarak sağlamaktadır. Bu da kullanıcılarda firma hakkında olumlu algı oluşmasına neden olmaktadır." Yağmur Büşra Cingöz sunumunda, Instagram’da en fazla takipçi sayısına sahip çay firmalarından ilk dördü olan Çaykur, Lipton, Doğadan, Doğuş Çay firmalarının Instagram paylaşımlarını analiz ettiklerini ifade etti. Yağmur Büşra Cingöz, sosyal medya üzerinden ürünle ilgili her şeyin paylaşılmasının doğru bir strateji olmadığını vurguladı. 

Araş. Gör. Dr. Şükrü Güler: "Kurumlar öykü anlatımıyla hem mesajın etkililiğini arttırıyor hem de kendilerini öyküdeki yaşamın bir parçası olarak konumlandırıyor"

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fafültesi'nden Araş. Gör. Dr. Şükrü Güler, "Kurumsal Mesajı Destekleyen Bir Unsur Olarak Kurumsal Öyküler: Shell #Stationstories Kampanyasına İlişkin Bir İnceleme" başlıklı sunumunda, kurumsal öykülerin kurumun kimliğini, amaçlarını, değerlerini, paydaşlarına iletmek istediği mesajı aktarmak için kullanılan yollardan biri olduğunu ifade etti. Şükrü Güler şunları söyledi: "Dijital mecraların kurumlar tarafından etkin bir biçimde kullanılmaya başlanmasıyla kurumların ürün tanıtımlarının yanı sıra paydaşlarıyla duygusal ve rasyonel bir bağ oluşturmaya yönelik içerikleri de aktarabilmesi mümkün hale gelmiştir. Kurumların mesajlarını aktardığı bu içerikler, kutlama, anma, kurumsal reklam mesajı, faaliyetlere ilişkin bilgilendirmenin yanı sıra çalışanlar ya da müşteriler gibi paydaşların kurumla kurduğu ilişkiyi aktaran kurum öyküleri de olmaktadır. Kurumlar öykü anlatımıyla hem mesajın etkililiğini artırma hem de kendilerini öyküdeki yaşamın bir parçası olarak konumlandırma olanağına sahip olduğundan imaj ve itibar yaratma hususunda iletişim faaliyetlerine katkı sunmaktadır." Şükrü Güler, bu çalışma kapsamında Shell’in küresel çapta düzenlediği ve dijital mecralarından paylaştığı Shell #StationStories kampanyasına ilişkin içerikleri incelediğini ifade ederek bulgularını aktardı. 

Hülya Narsap: "Hayat boyu öğrenme kurumları, yüz yüze eğitim ile online eğitim arasında birer köprü olmalılar"

Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu'ndan Hülya Narsap, "Dijital Çağda Hayat Boyu Öğrenme ve Halk Eğitimi Kapsamında Halkla İlişkiler" başlıklı sunumunda Kadıköy Halk Eğitim Merkezi bünyesinde yürütlen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Narsap şunları söyledi: "Bütün isteğimiz, hayat boyu öğrenme kurumlarını dijital çağda e-öğrenmeye taşıyabilmektir. Avrupa'daki uzaktan eğitim kurslarını inceleyip, buradaki kazanımlarımızı sahaya yansıtmak istiyoruz. Şu anda hayat boyu eğitimde e-öğrenme biraz geriden geliyor, bunu hızlandırmak gerekiyor. Hayat boyu öğrenme kurumları, yüz yüze eğitim ile online eğitim arasında birer köprü olmalılar, böyle düşünüyoruz ve o nedenle de farkındalık yaratmak istiyoruz." Konuşmasında Kadıköy Halk Eğitim Merkezi tarafından gerçekleştirilen projelere de değinen Hülya Narsap, kurumun yaklaşık 85 yıldır topluma ışık tutan, toplumun gelişmesinde büyük katkılar sağlayan bir kurum olduğunu vurguladı.