Eczacılar da Koronavirüs tehdidi altında
Haber Üsküdar - Neslihan Urhan
2019 yılında dünya üzerinde her şey normal bir şekilde ilerlerken Aralık ayında, Çin’de hiç beklenmedik ve açıklanamayan zatürre olguları ortaya çıkmaya başladı. Araştırmalar sonucunda, zatürreye benzeyen bu vakanın daha önceden tanımlanmamış yeni bir tip coronavirüs olduğu saptandı. Bu virüse 2019 yılında ortaya çıkması nedeniyle COVİD-19 adı verildi. Hastalığın kaynağı olarak Çin’in Wuhan kentinde bulunan deniz ürünleri pazarı gösteriliyor.
Hızla dünyaya yayılan bu virüs toplumları ve bireyleri fazlasıyla etkiliyor, devletler en üst derecede önlemler alıyor. Bu salgın en çok sağlık çalışanlarını yakından ilgilendiriyor. Sağlık çalışanları içerisinde doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar var, bir de halkla iç içe olan eczacılar söz konusu. Eczacıların risklerinin fazla olmasının sebeplerinden bir tanesi, kişi grip olduğunu zannederek ilk olarak eczaneye gidip bir grip ilacı almaya kalkıyor ve farkında olmadan mesafeyi koruyamadığı için virüsü çalışana bulaştırıyor ki bu çok büyük bir tehlike. Bu süreçte eczacılar nasıl tedbirler aldı, virüs hakkında neler biliniyor, Medya doğru bilgilendirme yapıyor mu gibi soruları Eczacı Ayhan Urhan’a sorduk.
Psikologların söylediği gibi, kronovirüs salgını toplumda koronofobiye dönüştü. Hastalık belirtileri olanlar sizden en çok ne tür ilaçlar istiyorlar?
Bu konuda büyük problem yaşıyoruz açıkçası, çünkü hiçbir şey net değil, net bir bilgi yok, hal böyle olunca hastalara bu iyi gelir diye söyleyip ilaç vermek hem yanlış hem de daha kötü sonuçlara yol açabilecek bir durum. Sadece insanlar şu an uzmanların tavsiyeleri doğrultusunda bağışıklık sistemlerini güçlendirmeye çalışıyorlar, ne kadar doğru, ne kadar yanlış bu da tartışılır ama başlangıçta plaquenil başladı bakanlık yasakladı, plaquenili geçtik balgam söktürücülere yönelme var, şimdi onlar üzerinde duruluyor, onun haricinde de C vitamini, bağışıklık güçlendirici Mucovit tarzında ilaçlarla çok bağdaştırılıyor hastalık, ama ne kadar doğru hepsi askıda kalmış bir şekilde bekliyor, çünkü insanlar önce dengeli, düzenli ve sağlıklı beslenmeli, belirtileri hissettikleri anda kendilerini karantinaya almalı, bunu yapmak yerine vitamin vs. almış olsalar da pek bir işe yaramaz.
Sosyal medya fenomenlerinin tanıttığı ilaçlar, vitaminler, kürler dolaşıyor etrafta, onların tanıttıkları ilaçları sormaya gelenler oluyor mu?
Evet, özellikle Türkiye’ye hastalığın ilk geldiğini duyduğumuz zamanlarda bazı hastalar ellerinde telefonla bazı doğal kür tarzında birkaç toz ve ilaç sormaya geldi. Bu olay da çok tehlikeli, çünkü kişinin kür içerisindeki herhangi bir maddeye alerjisi olabilir, her ilaç her hastalığa iyi gelmez fakat özentilik dediğimiz kavram işin içine giriyor, o kullanmış ben de kullanayım iyi gelir mantığı ilerliyor. Soran hastalarımızı uyarmaya çalışıyoruz, anlatıyoruz ama bazı bireyler fazla ısrarcı oldukları için kimi zaman vazgeçirmek yerine ilacı veya kürü artık her ne istediyse vermek mecburiyetinde kalıyoruz. Tıp dünyasında Covid-19 için belirlenmeyen hiçbir ürün kullanılmamalı.
Eczane içerisinde aldığınız tedbirler neler, tedbirler işey yarıyor mu, bunlardan bahseder misiniz?
Aldığımız tedbirler işe yarıyor diyebiliriz aslında, çünkü hastalarla olan mesafemizi koruyoruz, her çalışanımız üzerine kıyafetlerini giyiyor, eldiven, maske, gözlük, bone bu tarz şeylerin kullanımı aşama aşama ilerledi, ilk önce mesafemizi korumaya dikkat ettik, ama şeritleri zorlayan oldu, geçmeye çalışan oldu.Şu an için eczane içerisine bir bir buçuk metre mesafeyle sınırlı sayıda hasta almaya özen gösteriyoruz, bu aşamalardan sonra en son eczaneyi dezenfekte ettirdik. Ellerimizi sık sık yıkıyoruz, tulum, maske, eldiven her birinin kullanımına özen gösteriyoruz. Alınabilecek önlemler şimdilik bunlar gibi duruyor.
Corona günlerinde eczacı olmak nasıl bir duygu?
Zor ve karmaşık, biraz da halkımız sayesinde komik hale geliyor. Ama temel olarak zor, çünkü şakası olmayan ciddi bir meseleyle karşı karşıyayız, ben şahsen akşam evime gittiğimde ne çocuklarımla ne de eşimle sosyal bir temasa girmeden onlardan kaçarak hareket etmek zorunda kalıyorum, kıyafet dolabım, portmantom dahi onlardan ayrı, bu cidden insana dokunan bir vaziyet. Olabildiğince korunuyor olsak da bu karmaşıklığa alışmamız zaman aldı, eczane içerisinde hastaya sakin yaklaşsak da bizler de onlar kadar tedirginiz, kimi zaman aile büyüklerime ilaç götürmek zorunda kalıyorum, götürdüğüm ilaçları camdan saldıkları sepetle alıyorlar, poşeti çöpe atmaları gerektiğini, ardından ellerini yıkamaları gerektiğini vurguluyorum her seferinde. Şu süreçte fark ettim ki bizler cidden çok rahat ve özgür yaşıyormuşuz ,sevdiklerimizden bu denli uzak kalmanın zorluğunu çekmek şu anda tüm sağlık çalışanları için çok zor.
Coronavirüs nasıl tedavi edilir?
Coronavirüs bir bakteri değil, öncelikle bu bilinmeli, antibiyotik tarzı ilaçlar kesinlikle işe yarar bir çözüm olmaz, şu anda zaten coronavirüse özel bir tedavi yok. Ana tedavi, semptomatik tedavidir, söylediğim gibi dengeli beslenme, yeterli uyku, bağışıklık sisteminin güçlü kalması önemlidir.
Sosyal medyadan doğru bilgilendirme yapılıyor mu?
Sosyal medya içerisinde bulunduğumuz süreçte tehlike oluşturabiliyor, hepimiz bunun farkındayız, kimi bilgiler fazla abartı ve sansasyon içeriyor, bunu atlatamayız ya da önüne geçemeyiz gibi. Yapılması gereken yalnızca tek bir şey var, her okuduğuna inanmamak, okunan bilgiyi ya da bilgi olarak yazılan şeyin doğruluğunu teyit etmek, bunu yapmak, yapabilmek önemli. Kişi ancak o zaman doğru bilgiye ulaşmış olur. Zaten Sağlık Bakanlığı her konuda bilgilendirme afişleri hazırladı, belirtileri olan hastaların hastaneye gitmeleri için duyurular yaptı. Bu konuda sosyal medyaya aşırı bağlanmadan doğru bilgiyi doğru kaynaktan almak en önemli noktadır.
Son olarak, bu röportajı okuyacaklara Koronavirüs'ten korunmaları için neler önerirsiniz?
Aslında herkesin bildiği şeyler, fakat cidden bu işin şakası yok ve çok riskli. Tehlikenin farkına varmaları lazım, evden çıkmamaları gerektiğini önemle belirtmem lazım, ki zaten şu anda belirli yaş gruplarına yasaklar geldi, çok daha iyi oldu. Bunun yanında, maske ve eldiven kullanımını arttırmaları lazım, ellerin sık sık yıkanması da çok önemli, eğer toplum olarak bunlara dikkat edersek, sosyal mesafemizi korursak virüsün yayılmasını engellemiş oluruz. Eve alınan ürünlerin kullanılmadan önce mutlaka yıkanması lazım ve en önemlisi hastaların belirti hissettikleri anda kendilerini izole etmeleri lazım. İlk önce eczaneye gidip ilaç almak ya da hastaneye gitmek daha büyük bir risk oluşturur. Virüsü yayan insandır, kişinin kendini izole etmesi, kendini karantinaya alması, ona ve sevdiklerine zarar gelmemesi manasına gelir.