Covid-19'a yakalanan taksici: "İnsanlar ölüm saçıyormuşum gibi davranıyordu"
30.05.2020 20:40

Covid-19'a yakalanan taksici: "İnsanlar ölüm saçıyormuşum gibi davranıyordu"


Haber Üsküdar - Merve Şişman

Covid-19 salgını sürecinde dünyada bugüne kadar (30 Mayıs) 6 milyondan fazla insan virüse yakalandı. Bunlardan 2 milyon 700 bin kadarı virüsü yenmeyi başararak sağlığına kavuştu. Türkiye’de de virüse yakalanan 163 bin civarındaki yurttaşın 127 bini iyileşmiş durumda. Taksici Mehmet Saydam da iyileşen hastalardan birisi. Kendisiyle hastalık sürecini ve sonrasını konuştuk. 

Mehmet Saydam 1974 yılında Karaman’ın Ermenek ilçesinde dünyaya geldi.10 yaşındayken arkadaşlarıyla para kazanmak için Ermenek’in o dönemlerde geçim kaynağı olarak görülen hayvancılıkla uğraşıyordu. Eğitimine devam edemediği için yaşamı boyunca zorluklarla mücadele eden Mehmet Saydam 17 senedir İstanbul’da taksi şoförlüğü yapıyor. 46 yaşında olan Mehmet Saydam evli ve iki çocuk babası. İstanbul’un Kağıthane ilçesinde yaşayan Mehmet Saydam, 29 Nisan Çarşamba günü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Koronavirüse yakalandığını öğrendi. 40 derece ateş ve nefes darlığı sorunu yaşayan Mehmet Saydam’a neler yaşadığını sorduk.

“Doktorlar virüsün müşteri taşırken bulaşmış olabileceğini söyledi”

Mehmet Saydam’a hastalığın nasıl bulaştığını sorduğumuzda şu karşılığı alıyoruz: “Açıkça söylemek gerekirse, her şey bir anda oldu. 27 Nisan’da işten eve geldikten sonra eşimle küçük bir bakkala alışverişe gittik. Son paramızı da yiyecek, un gibi şeylere vermiştik. Daha sonra evde akşam yemeği yerken taksi sahibi aradı. Çalışmamı istediğini söyledi. Benim yapacak bir şeyim yoktu. İki çocuk babasıyım, onların istedikleri bir şeyi alamamak beni yaralıyor. Uzun zamandır çalışmıyordum, kabul etmek zorundaydım. Ertesi gün işten geldiğimde eve geldiğimde nefesim tıkandı, astım zannettim, 3 yıl önce astım rahatsızlığı atlatmıştım. 29 Nisan’da dayanamadım artık ve Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim. Hastaneye girer girmez mesleğimi sordular ve hemen teste aldılar. Hastaneye geldiğimde ateşim de yükselmeye başlamıştı. Gözüm kararmış ve bayılmışım. Uyandığımda testin sonuçlarını beklemeden bir ilaç verdiler. Doktorlar kendi aralarında, müşteri taşırken bulaşmıştır diye konuşuyorlardı. Bir belge imzaladım, evimde tedaviyi kabul ettiğime dair. Hastanede kalmamam gerektiğini söylediler. Evimde tedavi edileceğimi söylediler. Antibiyotik alarak evime gittim.” 

“Eşimin, çocuklarımın benden uzak durması beni üzüyordu”

“Ev yaşamınızda bu süreçte neler değişti?” şeklindeki sorumuza Mehmet Saydam şu cevabı veriyor: “Evde tedavi sürecinde ambulansı sürekli çağırıp nefesi düzeltmeye çalışıyorduk. Yiyecek, içecekleri bile uzaktan mesafeli yemek beni içten içe üzüyordu. Ama daha sonra idrak ettim ki, bu onlar için en iyisi. Ölürsem ne yaparlar düşüncesi sürekli aklımdaydı, strese girmemin de büyük nedenlerindendi. Psikolojik yardım numaralarını arıyordum ve biraz kendimi kandırıyor hissine kapılıyordum. Bana verilen iki ilacı kullanmak dışında, nefes almamı sağlayan cihaz dışında elimden başka bir şey gelmiyordu.” 

“İnsanlar öğrendiklerinde ölüm saçıyormuşum gibi tavır takındılar”

“Psikolojik olarak nasıl bir süreç geçirdiniz, yakınlarınız öğrendi mi, tepkileri ne oldu?” şeklindeki sorumuza ise şu karşılığı alıyoruz: “Ben ekmek parası için çabalarken, yakınlarım çalışıyor musun bu süreçte diye beni ayıplıyordu. Ama ne yapabilirdim? Ya önlemimi alıp taksiye çıkıp para kazanmaya çalışacaktım, ya da evde açlıktan ölmeyi bekleyecektim. Belki yakınlarım yardımcı olurdu bazı konularda, ama ben 46 yaşında iki çocuk babasıyım. Başkasının eline bakmak benim onurumu paramparça ederdi. Ben önlemimi alıp çalışmak istemiştim. Yapamadım, olmadı. Yakınlarım benim yanımda olacaklarına, ‘geçer bu zor zamanlar’ diyeceklerine çocuk gibi azarladılar beni. Aynı durakta çalışan bir arkadaşımı Covid-19 yüzünden kaybettim. Onun da iki çocuğu ve eşi vardı. Aklıma sürekli onlar geldi, elimden gelen tek şeyi yaptım, o da dua etmekti. Ama ben atlatacağımı biliyordum, insanların ölüm saçıyormuşum gibi tavırlarından hoşnut değildim. Taksiciler bu süreçte çok zor durumda. İflasın eşiğinde birçok arkadaşım var. Umarım bu zor günler geçer, elimizden bir şey gelmiyor.”