Gazetecilik halktan kopma noktasına geldi
Haber Üsküdar - Ekin Yılmaz
Sarıyer Olay gazetesi sahibi Bekir Batu ile gazeteciliğe başlaması ve devamındaki süreçler hakkında bir röportaj yaptık. Gazeteciliğin zorluklarından bahseden Batu, yeni gazeteci adayları için de tavsiyelerde bulundu.
Kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Bekir Batu. 1978 Antalya doğumluyum. İlkokul ve liseyi Antalya'da okuduktan sonra 1996 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünü kazandım. Üniversiteye başladıktan bir yıl sonra ise Üsküdar'da özel bir radyoda mesleğe adım attım. Yaklaşık bir yıllık radyo serüveninden sonra Milliyet gazetesinde bir yıl çalıştım. Daha sonra Sabah gazetesinde altı yıl görev aldım. Bu süreç içerisinde her alanda haberler yaptım. Meslekle ilgili birçok ödül kazandım. Özel haberler, güncel haberler, sağlık, magazin, siyaset ve adliye haberlerine kadar pek çok haber yaptım. Uzmanlık alanım adliye muhabirliğidir. Sabah gazetesinden ayrıldıktan sonra Haber 34 adında Şişli'de yerel bir gazete kurdum. Daha sonra ise Sarıyer Olay gazetesini kurdum, on dört yıldır da devam ediyorum.
Gazete dışında başka alanlarda yer aldınız mı?
Evet. Still Life diye bir dergi kurdum Kadıköy'de. Yaklaşık iki yıl boyunca dergi faaliyetlerine devam ettik ve birçok sayı çıkardık. Bu dergi Sarıyer Olay gazetesiyle beraber eş zamanlı olarak devam ettirdiğim bir yayındı.
Adliye muhabirliğini seçmenizin özel bir sebebi var mı?
Bilinçli bir nedeni yoktu. Daha doğrusu bizlere öyle bir tercih bırakılmamıştı. Adliye muhabirlerinin sektörde daha kalıcı olduğu ve iş garantisinin daha fazla olduğu algısı vardı. Ama zor bir alan olduğu için güçlüklerle karşılaştım. Sektörde uzun bir süre kalabilmek için de vazgeçmedim. Şu anda Sarıyer adliyesi ile bağlantılı çalışmam için iyi bir imkân oldu ve bu sayede adliyeyle beraber Sarıyer Olay gazetesi olarak çok fazla haber yaptım. Hukuki konularda da kendimi geliştirmiş oldum.
Gazeteci olarak yaşadığınız zorluklar nelerdir?
Bu meslek sürekli değişiyor. Bizim zamanımızda filmleri kendimiz yıkardık. Habere gider daha sonra filmleri sarardık. O filmin belli aşamaları var, bunları yaparken haberi de yetiştirmeye çalışırdık. Daha sonra dijital makinaların çıkmasıyla gazeteci olarak yaşanılan zorluklar azaldı. Şimdi ise internet gazeteciliği denen bir sektör oluştu. Dolayısıyla bakıldığında gazetecilik sürekli kabuk değiştiren bir meslek haline geldi. Gazeteci olarak her süreç aslında zorluklarla buralara geldi. İnternetten önce daha ağırdı, daha yoğun bir çalışma durumu vardı. Şimdi ise çok kolaylaştı ve bu sayede hızlı bir dönem başladı. Diğer yandan saygınlık anlamında basın sektörü saygınlığını giderek bitiriyor. Fazlasıyla iktidarın etkisinde bir medya süreci var. Geçmişte teknoloji anlamında çok büyük zorluklar vardı ama saygınlık konusunda şu an kadar kötü bir durumda değildi.
Gazete okurları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sarıyer olarak baktığımda burada yaşayan bir insan gazete almak için bir neden bulamayabilir. Çünkü kendi çevresinden kendi etrafından bir haber bulma şansı yok. Gazete sektörü halktan kopma noktasına gelmek üzere. Siyaset odaklı bir gazetecilik anlayışı egemen olduğu için haber vermekten ziyade yazılanlarla belli bir düşünceyi empoze etme durumu söz konusu oluyor. Partilerin bültenlerine dönüşmüş bir durum oluyor. Gazeteler saygınlığını yitirdiği için de kurumlar küçülmeye, kapanmaya ve batmaya itiliyor.
Bir gazeteci objektif mi olmalıdır?
Öncelikle gazetecinin ilkesi x bir partinin yanında olup onun ideolojilerini savunmak değildir. Haber değeri taşıyan her şey gazetecinin ilkelerinden olmalıdır. Görüşünüze göre haberi değiştirmek ya da fikirlerine ters geldiği için haberi görmezden gelmek, okuyucudan saklamak gazetecilik etiğine uygun bir davranış olmaz. Haber değeri taşıyan her şey tarafsız olarak verilmek zorundadır. Ancak bu şekilde doğru bir haber yapılmış olur. Savunabileceği gibi eleştirmeyi de bilmek gerekir. Bir gazeteci hayatının her alanında okuyucuya bilgi vermek zorundadır. Bu her alan için geçerlidir.
Gazeteci olmak isteyenler için söylemek istedikleriniz nelerdir?
Öncelikle her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de lisan çok önemlidir. Gazetecilik adayı öğrencilerin bu alanda kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Sektörün içerisinde bulunup bu işi öğrenmek zorundalar. Dışarıdan bakılarak belli bir yere gelinmez. Akademik eğitim sadece belli kriterlere sahip olmanızı sağlar. Bunun dışında sürekli mutfakta olmaları gerekmektedir. Yeni dönem gazetecileri için durum eskiye göre daha da zor durumda çünkü tamamen sektörün itibarsızlaştığı bir dönemde mesleklerini ellerine almış olacaklar. Bu da büyük bir zorluk demektir.