Öğr. Görevlisi Tunç Elibol: Hayatın içerisindeki her şey haber değeri taşır
01.05.2023 09:57

Öğr. Görevlisi Tunç Elibol: Hayatın içerisindeki her şey haber değeri taşır


Röportaj: Bensu Akdoğan

Haber değeri, gazetecilerin kullandığı bir kavram. Bir olayın haber haline gelebilmesi için sahip olması gereken özellikleri anlatıyor. Temel haber değerleri arasında güncellik, olumsuzluk, çatışma, yakınlık, büyüklük gibi değerler yer alıyor. Bu konuda daha fazla bilgi almak için Fenerbahçe TV Genel Müdürü ve Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tunç Elibol ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Haber değeri nedir? Temelleri somut olarak nasıl tanımlanabilir?

Bizim sektörümüzden bahsetmek isterim. Spor alanında haber değeri nedir? İlk olarak transfer bir haber değeri taşır. Futbolcunun veya basketbolcunun sakatlığı haber değerine sahiptir. Maç içerisinde yaşananlar, yöneticinin rakip takım yöneticisine olumlu ya da olumsuz ifadesi, bir başkanın kendi takımına yaptığı konuşma, takımın kendi içerisinde yaptığı konuşmalar veya uyarılar gibi çoğaltılabilir örnekleri vardır. Bakmakla görmek arasında fark vardır. Bizim baktığımız ama göremediğimiz bütün noktalar aslında haber değeridir ya da gizli olan, herkesin duyamayacağı ama habercilerin ulaşabileceği her şey haber değeri taşır. Kulüpler yaşayan varlıklardır. O nedenle her an her saniye bir haber değeri vardır. Şu anda da kulüpte her an bir haber oluyor ama bunun yüzde kaçı duyulup haber oluyor…Aslında yaşadığımız her an bir haber değeridir. Sokakta birazdan başımıza bir şey düşse bu da bir haber değeridir. Bir kaza olsa, o da bir haber değeridir. Hayatın içerisindeki her şey bir haber değeridir ama bizim sektörümüzde daha çok insanların göremediği noktaları izleyiciye ulaştırmak haber değeridir.

Kötü haber iyi haber midir?

Haberi, doğru olup olmadığı ile değerlendiririm. Bir futbolcunun sakatlanması, futbolcu açısından kötü bir haberdir ama bu haberi ilk veren, ilk duyuran biri için de kötü haberin, iyi bir şekilde yansımasıdır. Çünkü tek başına bir futbolcunun sakatlanması haberini verebilmek, bir muhabir açısından değerlidir. Kötü haber, haberi yapan için iyi bir hale gelebilir ama duyguları çok da karıştırmamak lazım. Bakış açısına da bağlıdır biraz. Haberci karşısındaki kişiyi çok da rencide etmemeli benim habercilik anlayışıma göre. Kamuoyu önünde küçük düşürücü örneğin bir futbolcunun, bir kadın ile görüntülerinin ekrana getirilmesi beni çok mutlu etmez, bu nedenle etik ilkelere de uymak gerekir.

Yeni medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte, haber değerlerinde bir değişiklik yaşanmış mıdır?

Haber değeri gazeteler ve televizyonlar için çok eskidi. Özellikle gazeteler için çok daha kötü oldu çünkü elinde sevimli telefon olan herkes artık bir haber değeri taşıyor. Önünde olan, karşısında gerçekleşen olayı hep görüyoruz. Haber kanallarını açın, Whatsapp ihbar hatları kuruldu artık. Biri çeksin göndersin, biz de bunu kullanalım diye. Yeni medya, özellikle sosyal medya için ben sabah kalkıyorum, telefonu elime alıyorum direkt Twitter’a bakıyorum, ‘Ne olmuş?’ diye. Kötü bir örnek vereceğim fakat yaşadığımız deprem felaketini ben Twitter’dan sabah uyandığımda öğrendim. Sabah telefonu aldım elime her yerden bildirim gelmiş. Yeni medya herkesin, özellikle günümüz çağındaki yeni neslin diyebilirim çok daha kolay ulaşabileceği, teknolojiyi çok daha iyi kullanabildiğiniz için, çok daha büyük öneme sahip. Meselâ eskiden Şili’de deprem olsa bundan yirmi sene önce, belki bir gün sonra haberimiz oluyordu. Fakat şu anda bir deprem olsa Türk kanalları son dakika giriyor. Artık o kadar kolay teknoloji ile birlikte gelişti ki bu nedenle yeni medyanın hayatımıza katılması haberin hem bir an önce öğrenmemiz açısından güzel, ama bu işi yapan birisi olarak televizyon ve gazeteler için çok da iyi bir şey olmadığını söyleyebilirim.

Gazetelerin spor eklerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda yeni medyanın hayatımıza girmesi ile birlikte bir değeri kaldı mı?

Bu akşam Başakşehir-Fenerbahçe maçı var. Maçı izleyeceğiz, futbolcuların röportajlarını, hocaların basın toplantılarını, yöneticilerin açıklamalarını, maçtaki tartışmalı pozisyonlarını izleyeceğiz fakat ertesi gün gazeteyi açıp baktığımızda bir gece önce gördüklerimiz yer alacak. Gazetelerin işi çok zorlaştı. Çok farklı bir şey ortaya koymaları gerekiyor meselâ bizim maçta göremediğimiz görsel, diyalog olmalıdır. Gazeteci abilerimiz ile de görüşüyoruz çok zorlanıyorlar. Onlar da neye yöneliyor? Fenerbahçe kadın basketbol takımı Eurolig şampiyonu oldu. Bunu herkes biliyor, canlı yayımlandı maç ama onların yapmak istedikleri, ‘Şampiyonluğun perde arkasında neler var? Şampiyonluk maçına çıkarken neler oldu?’ gibi bizim bilmediğimiz yazılar, araştırmacı röportajlar ile ayakta durmaya çalışıyorlar ki doğrusu budur. Aslında bir yandan onları diri tutmak adına ‘Ben ne yapmalıyım’ sorusunu zorlayacak işleri ortaya çıkmasını sağlıyor. Yeni medyanın, televizyonun, Youtube’un bu kadar gelişmiş olması keyifli röportajları ortaya çıkartıyor ama bunun sürekli olması gerekiyor.

Kitleyi yakalayabilmek için neler yapıyorsunuz?

Biz tematik kanalın tematiğiyiz. Spor kanalı demek tematik kanal demektir. Biz kulüp kanalıyız. Biz Fenerbahçelilere hitap etmek zorundayız. Fenerbahçeli neden hoşlanır? Eski maçları izlemekten, tarihinden, Fenerbahçeli bir ünlüyü görmekten, tüm branşlardan haber almaktan hoşlanır. Biz de bunları ekrana getirerek, taraftarımızın ilgi alanlarını doldurmaya çalışıyoruz.

Fenerbahçe TV’nin kurumsal kültürünün haber değerlerine etkisi var mıdır? Varsa örneklendirebilir misiniz?

Habercilik anlamında burada biz tarafız. Kulübümüzün resmi organıyız. Bu nedenle kulübümüz için zararlı olabilecek hiçbir şeyi yayımlayamayız. Bütün kulüpler için de böyledir. Fakat x bir spor kanalında durum farklıdır. Biz burada kulübümüzün marka değerine asla zarar vermeden hareket etmemiz gerekiyor. Örneğin; Fenerbahçe’nin resmi Twitter hesabında, Fenerbahçe’nin haklarını savunmayan, aleyhine olacak bir paylaşım olamaz. Bizim televizyonumuz ve radyomuz da böyledir.