
Ömer Sakan: İyi serbest gazeteciler gündem belirleyici olabiliyor
Röportaj: Talha Arslan
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olan Ömer Sakan, mezuniyetinin ardından bir kuruma bağlı kalmak yerine dünyada yaşanan gelişmeleri kendi bakış açısıyla yorumlamayı ve yazıya dökmeyi tercih ederek serbest gazetecilik yapmaya başladı. Dünya siyaseti, jeopolitik ve Orta Doğu üzerine araştırmalar yapan Sakan, aynı zamanda kültür ve sanat diplomasisiyle de ilgileniyor. Fokus Plus’ta yayımlanan yazı ve röportajlarıyla dikkat çeken Sakan, bağımsız çalışmanın ifade özgürlüğü açısından sunduğu olanakları, serbest gazeteciliğin zorluklarını ve mesleğin geleceğine dair düşüncelerini bizlerle paylaştı.
Serbest gazetecilik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Uluslararası İlişkiler alanı dünya gündemi ve haber ile doğrudan ilişki içerisinde. Dolayısıyla dünya gündemine yoğun ilgim vardı. Mezun olduktan sonra bir kurumda yer alıp görev icra etmek yerine, yaşananları tasvir etmek ve zihnimdeki kompozisyonu yazıya dökmek daha uygun geldi.
Serbest gazeteci olmak, tam zamanlı bir gazeteciden nasıl farklı?
Tam zamanlı ve kuruma bağlı bir gazeteci, o kurumun ihtiyaçları ve perspektifi dâhilinde çıktı ortaya koymak zorundadır. Kurumların editoryal politikaları, ifade özgürlüğüne yönelik sınırları bulunuyor ve haberleri de ajanslardan alıyorlar. Serbest gazeteci ise haberini kendisi üretmek zorunda. İyi serbest gazeteciler gündem belirleyici de olabilmekteler. Dolayısıyla, serbest gazetecilik yapan kişi, kendi perspektifi ve düşünce dünyası dâhilinde üretim yapabilir. Bu, bağımsız ve esnek bir çalışmayı temin ederek önemli bir fark oluşturur.
Kaynaklara ulaşmakta zorlanıyor musunuz?
Günümüzde bilgi ve kaynaklara erişim olanakları çok gelişti. Dolayısıyla kaynaklara ulaşmakta zorlanmıyorum. Bilgiyi tasnif ve kritik etme süreci daha önemli bir durumda.
Yazı ve röportajlarınızı hangi platformlarda yayımlıyorsunuz?
Yazılarım ve röportajlarım şu anda Fokus Plus’ta yayınlanmakta.
Serbest gazetecilikten geçiminizi sağlamak mümkün mü?
Serbest gazetecilikte parça başı denilen bir ücretlendirme sistemi var. Uluslararası basında bu ücretler iyi olarak değerlendirilebilir fakat Türkiye’de istenilen seviyede değil.
Bağımsız çalışırken, tarafsızlığı nasıl koruyorsunuz?
Bağımsız çalışma zaten kurumsal editoryal politikalardan uzakta daha tarafsız bir çalışma alanı sağlıyor bence.
Serbest gazetecilikte en büyük zorluk nedir?
İnisiyatif kişinin kendisine ait olduğundan hem içeriklerin yazılması hem de çalışmaların belirlenmesi, bir kuruma bağlı olarak çalışmaya kıyasla bir zorluk olarak değerlendirilebilir. En önemli zorluklardan birisi şudur: Bir kurumsal aidiyetiniz olmadığında, sizi gazeteciliğinize göre değil de kurumunuzun büyüklüğüne veya prestijine göre değerlendiren muhataplar önyargılı olabilir. Genellikle kişisel bağlantıları kullanmak zorunda kalırsınız; ayrıca kamu kurumlarına ve uluslararası kuruluşlara akreditasyon konusunda zorluklar vardır.
Bu mesleğin en tatmin edici yanı sizce ne?
Bu kişiye göre değişebilecek bir konu. Kendi adıma şöyle söyleyebilirim: Birçok konuda bilgi sahibi olmak ve karmaşık alanlar arasında ilişki kurmak, zihnimin çalışma şekliyle uyumlu bir durum. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunuyum; bu alan da böyle düşünmeyi iktiza ediyor. Geniş bir perspektifle meseleleri ele almak, haberleştirmek, hakkında yazı yazmak benim için bir iş olmaktan ziyade günlük bir rutin anlamına da geliyor. Bu bakımdan, benim için tatmin edici yanı bu şekilde.
Dijital medyanın yükselişi serbest gazeteciliği nasıl etkiledi?
Dijital medyanın yükselişiyle birlikte, medyadaki tekelleşme bir bakıma çözülme yaşadı. Artık herkesin bir şekilde haber ve içerik üretme imkânı var. Serbest gazetecilik yapmak isteyen bir kişi, sadece bir sosyal medya hesabı kullanarak bu alanda ilerleme imkânına sahip. Ancak yapay zekânın kullanımı ile kalitesizleşme ve emeksiz kazanç durumu da gelişiyor.
Gazeteciliğin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yapay zekânın gelişimi ve erişilebilir bilginin artışı ile birlikte ele alınabilir bu soru. Gazetecilik, insanları bilgilendirme amacıyla ortaya çıkmış bir meslek. İnsanların kendi başlarına bilgi edinmesi, yaşanan süreçlerden haberdar olması eskiden mümkün değildi. Fakat bilgi ve haber artık nicelik ve ulaşılabilirlik olarak çok fazla. Bu noktada tahkik edebilen, analiz becerisi yüksek olan nitelikli gazetecilerin önemi artıyor. Yapay zekâyla beraber gelen diğer bir sorun da dezenformasyon ve bilgi kirliliğidir. Bilginin doğru akışının kontrolü zor hale gelmiştir. Sosyal medya, yer yer manipülasyon ve dezenformasyon için de kullanılmaktadır. Kitleler dijitale doğru bir dönüşüm yaşadığından, geleneksel ve teyit edilebilen haberler yerine, yapay zekâ ile üretilmiş görüntüler ve metinlerin bulunduğu sosyal medya denizinde akıntıya kapılmaktadırlar. Manipülasyon ve dezenformasyonun çok ciddi bir artış içinde olduğu dünya koşullarında, bir cerrah titizliğinde çalışan gazetecilere ihtiyaç var.
Yapay zekâ gibi teknolojiler mesleğinizi nasıl etkiliyor?
Yapay zekâ, kaynaklara erişim olanağı sunması açısından çok faydalıdır. Kişinin araştırma yaptığı konularda özet bilgilere erişimini de sağlayabilir, fakat bu ciddi tehlikeler de meydana getiriyor. Çünkü yapay zekâ asla bir insan gibi düşünemez, her zaman yüzeysel olarak bir meseleyi aktarabilir. Gazeteciler tarafından yapay zekânın kullanımının artması, yüzeyselleşen, derinlikten yoksun, gerçekliğe temas edemeyen düşüncelerin artmasına sebep olabilir. Bu da dezenformasyonun bir başka biçimi olarak değerlendirilmeli.
Serbest gazetecilik yapmak isteyen gençlere ne tavsiye edersiniz?
Kendilerini çok yönlü geliştirmelerini ve manipülasyonun her çeşidine karşı teyakkuz halinde olmalarını tavsiye edebilirim. Ayrıca yabancı dil öğrenmeleri, uluslararası düzeyde serbest gazetecilik yapma imkânı da vererek, maddi beklentilerinin karşılanmasına yardımcı olur.