Sosyal medya ile ilgili olumsuz haberler daha çok ilgi görüyor
Haber Üsküdar - Ümmü Gülsüm Dural
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Dijital Medya ve Çocuk Sempozyumu'nun ikinci oturumu Prof. Dr. Süleyman İrvan moderatörlüğünde Prof. Dr. Emel Baştürk Akça, Dr. Öğr. Üyesi Sinan Aşçı ve gazeteci köşe yazarı Esra Öz'ün katılımlarıyla gerçekleşti.
İnsan Odaklı İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi İLİMER ve Üsküdar Üniversitesi Gazetecilik bölümünün birlikte gerçekleştirdiği Dijital Medya ve Çocuk Sempozyumu'nun ikinci oturumunda akademisyen ve gazeteciler sosyal medyanın olumlu ve olumsuz yönlerini irdelediler. Konuşmacılar, sosyal medya ile ilgili olumsuz haberlerin daha fazla göründüğünü, bunun nedeninin de bu tür haberlere daha fazla ilgi gösterildiğini ifade ettiler.
Prof. Dr. Emel Baştürk Akça: "İnternete erişememek sosyal adaletsizliktir"
Siber zorbalık üzerine gerçekleştirdiği araştırmalarıyla bilinen Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emel Baştürk Akça, çocukların internet kullanım haklarına vurgu yapan konuşmasında şunları söyledi: "İnternet kullanımının yoğun biçimde artışından dolayı küçük yaş bireylerin internet kullanımı büyük kaygı yaratıyor. Türkiye'de konuya bakış kaygı ve panik üzerine kurulmuş durumda. Çocuk korunmaya ihtiyacı olan, sürekli gözetimimiz altında bir nesne mi yoksa özne mi? Tabii ki benim bakışım özne olduğu yönünde. Çocuğun 12-13 yaşından itibaren artık telefon kullanımını kontrol edemezsiniz. İnternete erişememek sosyal adaletsizliktir. Bu durum çocuklar için de söz konusudur” dedi. Türkiye'de dijital platformların eğlence odaklı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baştürk Akça, "Bu da bence medya okuryazarlığının daha küçük yaşlarda geliştirilmemesinden kaynaklanıyor" diyerek medya okuryazarlığının önemini vurguladı.
Dr. Öğr. Üyesi Sinan Aşçı: "Sosyal medya kulanımının olumlu yönlerini de görmeliyiz"
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Sinan Aşçı, çocukların dijital medya kullanımına olumlu baktığını söyleyerek başladığı konuşmasında, çocukların doğru yönlendirme ile dijital medyadan olumlu ve faydalı yararlanabileceğine değindi. Aşçı, "İnternetin ikincil bir yaşam dünyası olduğunu düşünüyorum. Kişiselleştirilmiş bir öğrenim sürecine giren öğrencinin dijitalden uzak tutulmasıyla ilgili korkumuzun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Tüm bu korkutmalar çekingen ve asosyal davranışlar göstermesini sağlıyor. Bu durumda karşılaştığınız herhangi bir sorun karşısında sesinizi yükseltemiyorsunuz. Çünkü zaten sosyal medya açma konusunda teşvik edilmeyen çocuklar ve ergenlerin paylaşımlarının daha özel yapıldığını ve bu anlamda kişisel dünyalarında kendilerini ne kadar yalnız hissedebileceklerine dair çok fazla çalışma var. Takdir edilmek, beğenilmek her birimizin beklediği ve aradığı şeylerden biri. En son okuduğum bir çalışmaya göre sosyal medya kullanan gençlerin mutluluk ölçeğiyle arasında pozitif bir korelasyon bulunuyor. Önemli olan bizim ne için zaman geçirdiklerini biliyor olmamız, hangi kanalları kullandıklarını biliyor olmamız ve sürecin böyle yürümesi hepimiz için pozitif sonuçlar doğurur. Farkındalığı geliştirmek, amaçlı bir kullanıma yönlendirmek, eleştirel düşünce yapılarını geliştirerek kişilerin kullanım düzeylerinde kendi güvenlik önlemlerini alabilmelerini sağlamak daha zor olduğu için oradan kaçıyormuşuz gibi geliyor" dedi.
Gazeteci Esra Öz: "Medya okuryazarlığı oluşmazsa cesaret ile cehalet karışır"
İletişim kurmanın küçük yaşta beyin gelişiminde çok önemli olduğunu dile getirerek sunumuna başlayan gazeteci Esra Öz, "Ebeveynler çocuklarıyla farklı bir diyalog içindeler. Dijital medyanın artmasıyla anne babalar sevgi vermekten çok çocuklarını bir meta olarak görmeye başladılar. Çocukları doğru yönlendirmek gerekiyor. Birçok kişi çocuk uzmanı oldu, ayda bir kitap çıkarıyorlar" dedi. Konuşmasında Dedektif Duru Gerçeğin Peşinde isimli kitabından da söz eden Esra Öz, "Ben Dedektif Duru kitabımın ikincisini çıkarıyorum. Psikolog, çocuk gelişim uzmanı, psikiyatristlerle çalışıyorum. Öğretmenlerin burada devreye girmesi gerekiyor fakat onlar da popüler olana yöneliyorlar. Dijital medya bizi yönlendiriyor fakat çocuklara doğru rol modeller sunmamız gerekiyor'' dedi.
İrvan: "Çocukları doğru yönlendirmek önemli"
Konuşmacıların ardından genel bir değerlendirme yaparak oturumu kapatan Prof. Dr. Süleyman İrvan, ''Türkiye'de çocukların asıl sorunlarından biri de internete erişememe sorunu. Haberlerde internet sıkıntısı yüzünden derslerine katılamayan öğrencileri görüyoruz. Bu konunun da tartışılması gerektiğini düşünüyorum" dedi. Sosyal medyada dolaşan hurafelere de değinen İrvan, ''Mavi balina konusunda hiçbir somut örnek yok ama gerçek olduğunu iddia edenler hala var. Dijital medya okuryazarlığını ciddiye almamız gerekiyor. Sosyal medyadan uzaklaşmak ya da kapatmak çözüm değil. Çocukları doğru yönlendirmek gerekli" ifadelerini kullandı.
Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan İLİMER Müdürü Doç. Dr. Gül Esra Atalay ise sempozyumun başarılı biçimde tamamlanmasından ve farklı fikirleri duymaktan büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi.