Bisiklet yolları yalnızca sahil kesimlerinde var
Haber Üsküdar - Batuhan Kuruçay
Türkiye’de bisiklet bir spor ve bir ulaşım aracı olarak yaygın şekilde kullanılmıyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Yaşadığımız şehirler genellikle motorlu araçlar için tasarlanmış durumda, bisikletler için yapılmış yollar yok. Gitmek istediğiniz yere vardığınızda bisikletiniz için bir park yeri de bulamayabilirsiniz.
Ancak bisikletin Türkiye’de yaygın olarak kullanılmamasının tek sebebi yalnızca fiziki zorluklar değil. İnsanların düşünce yapısı da ele alınması gereken ikinci bir etken. Türkiye’de bisiklet denilince ilk akla gelen şey çocuklara karne hediyesi oluyor. Bir başka neden de bisikletin hem ulaşım aracı olarak kabul edilmemesi hem de bir spor veya hobi olarak bile görülmemesi. Oysa dünyadaki pek çok büyük şehirde insanlar şehirlerin kalabalığından, gürültüsünden birazcık da olsa uzaklaşabilmek, hem spor yapıp hem boş vakitlerini doğayla baş başa geçirebilmek için bisiklet turlarına çıkıyor.
Ülkemizdeki fiziksel koşulların elverişsizliğine rağmen yine de etrafımızda bisiklet tutkunları yok değil. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Çağla Alptekin de bisiklet sürmeyi sevenlerden. Çağla Kadıköy’de oturuyor ve birkaç defa Kadıköy’den Altunizade’deki fakülteye kadar bisikletle gelme cesareti göstermiş. Bisiklet sürmeyi çok sevse de okula devamlı bisikletle gelme fikrinden vazgeçmek zorunda kalmış.
Çağla bize İstanbul’da bisiklet sürmenin zorluklarını anlatıyor. “İlk sorun, düzenli bir bisiklet yolunun olmaması, bisiklet yollarının yalnızca sahil kesimlerimde belirli alanlarda olması. Eğer şanslı değilseniz,sahil kesimine yakın oturmuyorsanız, bisiklet yolunun olduğu yere ulaşabilmek için çok zorlu yollardan geçmeniz, bisikletinizi yanınızda taşımanız gerekiyor. Bisiklet sürerek seyahat etmek pek mümkün olmuyor. Yollar, kaldırımlar her yer arabalar tarafından işgal edilmişken, yaya olarak bile yürümekte zorlanırken bisiklet sürebilmek imkansız gibi. Bisiklet yolunun olmadığı yerlerde ya ana caddeden sürmeniz ya da kaldırımı kullanmanız gerekiyor.Cadde üzerinden gittiğiniz takdirde arabalar sizi görmezden geliyor, hatta bazen üzerinize bile sürebiliyorlar. Bir de bisiklet süren kişinin bir kadın olduğunu fark ederlerse bilerek sizi zor duruma sokmaya çalışabiliyorlar. Birçok defa başıma geldi böyle durumlar. Kaldırımdan sürmeyi tercih ettiğiniz vakitlerde de yayalardan azar işitiyorsunuz. Bir diğer sorun ise bisiklet yollarının işgal ediliyor olması. Çok kısıtlı olan bisiklet yollarını bulduğunuzda da maalesef yayalar size pek geçiş hakkı tanımıyor. Israrla bisiklet yolundan yürümeye devam ediyorlar. Haliyle normal yürüyüş alanını kullanmanız gerekebiliyor bazen. Bu sefer de bisiklet yolları pek anlam ifade etmiyor. Keşke şehirler boydan boya şehir içerisinde sürebileceğiniz bisiklet yollarına sahip olabilse, biz de rahatça ana caddeyi ve kaldırımları işgal etmeden güvenli bir şekilde sürüş yapabilsek.”