Okuru kaybeden markayı da kaybeder
15.04.2019 17:15

Okuru kaybeden markayı da kaybeder


Röportaj: Emre SERTDEMİR, Onur HAMZAOĞLU, Ömer KARAOĞLU

Türkiye’nin en çok ziyaret edilen teknoloji haber sitelerinden Shiftdelete.net’in kurucusu Hakkı Alkan ve Genel Yayın Yönetmeni Tolga Cem Küçükyılmaz'la bir araya geldik, teknoloji medyasının bügünü ve geleceği üzerine konuştuk.

Shiftdelete.net hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Shiftdelete.net nasıl ortaya çıktı?

Shiftdelete.net, insanların günlük hayatlarında teknolojiyi daha verimli kullanabilmeleri için dünyada neler olup bittiğine dair çeşitli konularda haber, makale ve video yayımlayan bir portaldır. Çıkış hikâyesinden şöyle bahsedebilirim. Dergiler vardı ama biz dergilerin yetersiz olduğunu düşündük. Türkiye’ye geniş bant internetin gelmesiyle birlikte videoların öne çıkacağını öngörerek böyle bir portal hazırlamaya karar verdik. Önceki dönemlerde dergi okuyucusu yazara sadece mektup yazarak ulaşabiliyordu ve o mektuplara hiçbir şekilde yanıt alamıyordu. Günümüzde gelinen noktada ise sitemizin takipçisi bana günaydın diyor, ben de ona günaydın diyorum.

Shiftdelete.net’in misyonu nedir?

Teknoloji güzel bir şey. Hatta insanların hayatını verimli hale getiren bir yardımcı. Biz insanların günlük hayatlarında teknolojiyi daha çok ve daha verimli biçimde kullanmalarını istiyoruz. Teknoloji kullanıcılarının kendilerine daha fazla zaman ayırabilmelerini sağlamayı kendimize misyon edindik.

Shiftdelete.net olarak takipçileriniz ile aranız nasıl? Ne tür etkileşimler yaşıyorsunuz?

Takipçim bana iyi geceler mesajı atabiliyor. Bazen uyudun mu yazıyor, biz de cevap veriyoruz. Kimi zaman da hakaret içeren mesajlar geliyor. Biz bu mesajları da uygun bir şekilde cevaplıyoruz. Ondan sonra mesajı atan kişi yaptığına pişman oluyor. Bizim en büyük farkımız sadece sanal ortamlarda değil, gerçek ortamlarda da bir araya gelmemiz. Ben Güney Kore’nin başkenti Seul’e gittim ve orada takipçilerimle buluştum.

Shiftdelete.net’i diğer teknoloji platformlarından farklı kılan nedir?

Bizi diğer teknoloji platformlarından farklı kılan samimiyetimiz. Takipçilerimize fiziksel olarak dokunuyoruz.  Gerçekten çok çalışıyoruz. İşin kurucusu olan kişi, aynı zamanda bu işin uygulayıcısı konumunda. Diğer sitelerden en büyük farkımız da bu. Diğer sitelerin kurucuları pek işin içinde yer almıyorlar. Bu kimine göre avantajken kimine göre dezavantaj, ama bana göre bu durum büyük avantaj sağlıyor. Çünkü günümüzde Shiftdelete’i diğer platformlarla kıyasladığımızda, diğer platformlara göre ayrı bir yere sahip olduğunu görüyoruz.

Shiftdelete.net olarak şu anki konumunuza göre şirketi gelecekte nerede görüyorsunuz?

Gelecekte farklı dillerde de hizmet vermeyi düşünüyoruz. Bazı yeni servislerimiz var. Bu servisleri geliştirmeyi planlıyoruz. Kullanıcı bir mobil uygulamayı sadece haber almak için değil, çok farklı servisler alabileceği bir kaynak olarak görecek. En büyük hedeflerimizden birisi ise farklı dillerde içerik üretmek.

Teknoloji sitelerinin ürün incelemeleri sık sık tartışma konuşu oluyor. İncelemelerde sponsorların etkisini ya da baskısını hissediyor musunuz? 

Bizde asla böyle bir durum söz konusu değil.  Biz okuru kaybedersek markayı da kaybederiz. Çünkü okurumuz olmadığı zaman marka bizi önemli görmeyecektir. Bu kadar gerçekçi bakıyorum olaya. Son bir aylık sürece bakıldığında, çok sayıda internet sitesi olduğunu görmek mümkün. Son zamanlarda gündemde olan Türk Telekom’un limitsiz haberi ve Turkcell’in mobil internet paylaşımına ek ücret göndermesine yönelik haberlerin ilk önce kimler tarafından ele alındığına bakalım. Biz tarafsızız diyenler yerinde otururken, ben gece yarısı video çektim ve yayımladım. Hatta bunu ilk sizin röportajınızda söyleyeyim; biz o içerikleri yayımladığımız için bize verilen reklamlar durduruldu. Bundan sonra bize reklam vermeyeceklerini söylediler. Bizim yaşanan bu durumu okur ile paylaşmamız gerekiyordu ve yaptık. Onlar bize reklam vermeseler de olur. 

Sizinle aynı alanda faaliyet gösteren bazı web sitelerinin firmaların baskısından kaçınmak amacıyla ücretli üyelik sistemine geçmeye çalıştığını biliyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizin böyle bir planınız var mı? 

TeknoSeyir bunu yaptı ama Türkiye’de ücretli üyelik pek tutmaz, çünkü Türkiye’de kullanıcı bir şeye para verince o işin sahibi olduğunu düşünüyor.  Ekşi Sözlük’te bu konu hakkında kimin ne yorum yaptığını takip ediyorum. Ancak yapılan yorumlar çok acımasızca. Bu yüzden bizim böyle bir hizmet vermek gibi bir düşüncemiz yok. İleride başka bir gelir modeli planlayabiliriz. Reklamlar gelir modellerinden bir tanesidir. 

Hakkı Alkan

Ürün incelemelerinizin Türkiye’deki teknoloji tüketimini etkilediğini düşünüyor musunuz? 

Çok düşünüyoruz. Kullanıcı, almayın dediğimiz bir ürünü tercih etmezken, olumlu yorum yaptığımız ürünleri satın alıyor. En son DJI Osmo Pocket ürününü inceledim ve takipçilere tanıttım. Bir hafta olmadan firmadan stoklar bittiğine dair haber geldi. Ben bunu paralı yapmadım. Ürünü kendim aldım, denedim, paylaştım ve bitti. Canon firması EOS M50 model bir vlog kamerası getirdi. İncelemeye karar verdim ve satın aldım. Firmaya inceleme sayfasında kendi linklerini de paylaşabileceğimi söyledim. Kabul ettiler ve 500 ürün stoku verdiler. Kısa sürede tükeneceğini ve yetersiz olacağını söyledim. Firma ise kısa sürede bu kadar çok ürünün satılmasının mümkün olmadığını ve hayallerde yaşadığımı söyledi. Ancak tanıtım videomdan sonra ürünler kısa sürede bitti. 

Türkiye’deki teknoloji medyası ile dünya teknoloji medyasını karşılaştırdığınızda gördüğünüz olumlu ya da olumsuz farklılıklar nelerdir? 

ilk olarak diğer ülkelerde yaşayan bireylerin imkânları ve gelirleri çok iyi. Ben bin sayfa haber okuttuğum zaman reklamlardan kazancım 80 kuruş oluyor. Diğer ülkelerde ise aynı durumda 15 dolar kazanıyorlar. 80 kuruş ile 15 dolar arasında büyük fark var. Yurt dışında yaşayanlar 900 dolara Iphone alırken, biz Iphone ilk ülkeye girdiğinde bile 2500 liraya satın aldık. Sonraki süreçte fiyatlar arttı ve şu an 12 bin lira. En büyük dezavantajımız bu. İkincisi, her ürün Türkiye’ye gelmiyor. Bu ürünlere ulaşarak inceleyebilmem için çok ciddi masraflara katlanmam gerekiyor. İlk Iphone incelemesi için 20 bin liraya yakın masraf ettim. Üçüncüsü ise yetişmiş insan kaynağımız pek yok. Haberi yazan çalışana kamera ile çekim yapmasını öneriyorum ve öğretiyorum. Çekim yapan adama kurgu yapmasını öğretiyorum. Olumlu yanları ise kişi yaşamak için bunları öğrenmek zorunda. Bunları öğrenince çevreye 360 derece bakabiliyor. Ben bir toplantıya BBC veya CNN ile gittiğim zaman orada çalışan sadece soru soruyor ama soru sorduktan sonra sosyal medyada paylaşım yapmıyor. Ürünü ilk gören adam detaylı fotoğraflarını çekiyor. Ürünün videosunu başka birisi çekiyor. Neden böyle çalıştıklarını merak ediyor ve soruyorum. Çünkü başka birisi bu işi yapıyor ve benim işim bu değil diyor. Bu da hız kaybını beraberinde getiriyor. Bizim daha hızlı ve pratik olduğumuzu düşünüyorum.

YouTube gibi sosyal ağlar aracılığı ile günümüzde çok sayıda insan bireysel olarak ürün incelemesi yapabiliyor. Bu sürecin teknoloji medyasını nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? 

Bizim boş bıraktığımız yerler var. O boş bırakılan yerler dolduruluyor. Bunu yapanlar için güzel bir deneyim. Yani boş bırakılan yerleri doldurmak ve bunu iyi bir enerji ile sürekli yapabilmek bence başarılı olabilecek işler arasında.

Bu alanda çalışmak isteyen yeni medya ve gazetecilik öğrencilerine tavsiyeleriniz nelerdir? 

YouTube kanalı olmayan bu bölümden mezun olmasın. İkincisi, sosyal medya hesaplarını nasıl büyüteceğini bilmesi gerekiyor. Google’ın yayıncılık üzerindeki etkisinin ne olacağını bilmesi şart. Arama motoru optimizasyonunu, trend takibini, reklam politikasını öğrenmesi oldukça önemli. Bölgenin kültürel kriterlerini bilmesi de önem arz ediyor. Yani bu halk neyi sever neyi sevmez, takip etmesi gerekiyor. Ve bu alanda samimiyet de çok önemli.