Yüksek şeyler arayan adam: Cengiz Koçak

Röportaj: Şahan ŞENGÜL

Kişinin kendisini metrelerce yüksekten atıp, aşağıya ulaşmadan bir süre önce paraşüt yardımıyla yere güvenli bir şekilde inmesine dayanan Base Jump sporunu yapan Cengiz Koçak yaptıklarını ve hedeflerini anlattı. İlk atlayışını 1991 yılında yapan Cengiz Koçak, 1992 yılında askeri okuldan mezun oldu. 1995 yılında Hava İndirme Tugayı’nda komando tim eğitmenliği, paraşüt ve kayak eğitmenliği yaptı. 1997 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri Paraşüt Milli Takımı’na seçildi. 1998 yılında 25 bin feetten oksijen tüpü kullanmadan atlayarak Türkiye rekoru kırdı. 1998’de Türk Milli Takımı’na çağrıldı. Her iki takımda da toplamda altı bin atlatış yaptı. 2012 yılında ordudan emekli oldu. İlk Base Jump atlayışını o yılda yaptı. Uçurum atlayışını Avusturya’da, bina atlayışını Slovakya’da, anten atlayışını Bulgaristan’da, köprü atlayışını Türkiye’de yaparak uluslararası Base numarası alan ilk Türk unvanını aldı. Türkiye’nin ilk Gyrocopter atlayışını yaptı. Base Jump Dünya Şampiyonası’nda dördüncü oldu. Türkiye’nin ilk anten atlayışını yaptı.

“Ben uçaktan atlıyorum, düşüyorum, düşmeyi seviyorum”

Dünya’yı Geri Sayanlar ismiyle çektiği belgeseli için, Türkiye’nin ilk Rope Swing’ini yaptı. Dünya’nın ilk obruk atlayışını Mersin’de gerçekleştirdi. 2015 yılında Şemdinli’deki şenliklerde Güney Doğu Anadolu bölgesinin ilk Base Jump atlayışını yaptı. İranlı ünlü dublörlere Base Jump eğitimi verdi. Eğitim esnasında kendisinin ve İran’ın ilk vinç atlayışını yaptı. Dünya’da sadece on kişinin davet edildiği Dünya Base Jump Şampiyonası’na katılarak üçüncü oldu. 2017 yılında Galata Kulesi’nden atlayarak Hezarfen Ahmet Çelebi’den sonra atlayış yapan ikinci Türk oldu. Paraşütçü olmaya 7 yaşında karar verdiğini söyleyen Koçak, “19 Mayısta gökyüzünde paraşütçüleri gördüm. O gün dedim ki paraşütçü olacağım.  Eve gittim ve çarşafla ikinci kattan aşağıya atladım. Hastanede açtım gözlerimi. Hayatım paraşütçü olacağım yöne gitmiyordu. Memur çocuğuydum. Askeri okula gitmeye karar verdim. Çünkü anladım ki askeri okula gidersem ben istediğim her şey olabileceğim. Sınavlara girdim ve kazandım. Kayseri Hava İndirme Tugayı’nda görev yaptım. Base Jump ile 2011 yılında tanıştım. Kemaliye Karanlık Kanyon’da gerçekleştirdim.  O günden sonra da hayatımda başka bir şey yapmak istemedim” diyor. Uçaktan korktuğunu ve uçmayı sevmediğini dile getiren Koçak, “Paraşütle atlamak için uçağı sevmek, uçaktan korkmak zorunda değilsin. Meselâ ben yamaç paraşütü yapmıyorum. Yamaç paraşütü demek, uçmak demek. Ama benim yaptığım paraşütçülük, yani paraşütün seni yere indirmek için bir araç olarak kullanma hali. Ben uçaktan atlıyorum, düşüyorum, düşmeyi seviyorum” şeklinde konuşuyor.

“Yüksek şeyler arıyorum”

Kaldığı sabit bir yer olmadığını, arabasında yaşadığını dile getiren Cengiz Koçak ,aralıksız yollarda olduğunu, hep bir yerlere gittiğini belirtiyor. Koçak, “Yüksek şeyler arıyorum. Aslında düşüncede yüksek şeyler aramakla ilgili bir söylem, fakat ben Base Jump olduğum için yüksek şeyler arıyorum. Şu ana kadar 118 bin km yol yapmışım ve 650 gün geçmiş. O günden beri hiçbir fatura ödemiyorum sadece arabama yakıt alıyorum. Yoldayım, ‘Yüksek Şeyler Arıyorum’ projem hâlâ devam ediyor. Amacım Türkiye’de gidilmemiş yerlere gitmek, bulunmamış uçurumları, binaları, antenleri, köprüleri bulmak. Bunların hepsinden atlayıp Türkiye’nin Base Jump haritasını oluşturmak” diyor. Atlayışlarını gördüğü anda yapmadığını söyleyen Cengiz Koçak, “Gördüğüm yerden atlamak için o yeri görüp onun üzerine bir gece uyumam gerek. İniş alanına bakıyorum, çıkış yerine bakıyorum. Bana ne katacağına bakıyorum. Daha sonra atlayışa karar verip çıkıp atlayışımı yapıyorum. Ben bir yerden çok atlayış yapmayı seven değil, çok yerden tek atlayış yapıp devam eden biriyim. Bir yerden atlamadan önceki Cengiz’le o yerden atladıktan sonraki Cengiz arasında fark var. Bir şeyi ilk defa sen yapıyorsan eğer, o şey seni başkalaştırır. Önceden, gidilecek çok yer, öğrenecek çok şey, tanışacak çok insan var derdim. Artık kendimi profesyonel bir Base Jump olarak tanımladıktan sonra gidecek çok yol, atlanacak çok yer var diyorum” şeklinde konuşuyor.

“Hezarfen Ahmet Çelebi atladığı noktaya bir miras bıraktı”

Hezarfen Ahmet Çelebi’den sonra Galata Kulesi’nden atlayış yapan ikinci kişi olan Cengiz Koçak, “Galata Kulesi’nden atlamaya karar vermem şu şekilde oldu. O zamanlar hiçbir yer bilmiyorum, köyden gelmişim gibi aslında. Galata Kulesi’nin önünden geçerken bir anda gördüm büyülendim. Sonra Galata Kulesi’nin hikâyesini yani Hezarfen’i okudum, bilinmeyene merak duyan, bilgiyi seven bir adam, o yüzden çok saygı duyuyorum. Hezarfen Ahmet Çelebi Galata Kulesi’nin tepesinden atladığı noktaya bir miras bıraktı. O mirası bırakırken de bana bir ilham verdi. Ben de o ilhamı almış, atlama becerisini edinmiş bir birey olarak çıktım, o mirası aldım ve indim” diye konuşuyor. Unutamadığı atlayışlardan ve bu spordaki hedeflerinden de bahseden Koçak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Benim için yeni ve ilk defa atladığım her yer unutamadığım atlayışlar. Ama Kolombiya’daki atlayışlar çok önemli. Özellikle final atlayışları benim için çok önemliydi. Bunun yanı sıra tehlikeli atlayışlarım var beş altı tane, Bulgaristan’da, Avusturya’da, Ölüdeniz’de ölümden döndüğüm zamanlar oldu. Bu spordaki hedefim Türkiye’de atlanabilir her noktadan atlamak, ki az kaldı. Bu birinci önceliğim ve aynısını dünya için devam etmek ve dünyanın her yerinde ses getireceğine inandığım daha önce denenmemiş atlayışlar yapmak.”