
Fizyoterapist Sedat Yıldız: Dijital dünya, sağlığımızı tehdit ediyor!
Röportaj: Güljin Kaya
Günümüzde teknolojinin hayatımızdaki yeri giderek artarken, bu durum bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik ürünlerin uzun süreli ve bilinçsiz kullanımı; boyun, sırt, bel ağrıları ve duruş bozukluğu gibi fizyolojik sorunlara neden oluyor. Özellikle boyun ve sırt ağrıları artmış durumda. Araştırmalar, genç yetişkinlerde ekran kullanımına bağlı boyun ağrısının ciddi oranda arttığını gösteriyor.
Teknolojik cihazların uzun süreli kullanımı sorunlara yol açıyor
Fizyoterapist Sedat Yıldız, son yılarda özelikle çocuklarda ve gençlerde yaygınlaşan teknoloji tabanlı sağlık sorunlarındaki artış konusunda şunları söyledi: “Dijital dünya ciddi anlamda sağlığımızı tehdit ediyor. Teknolojik cihazların uzun süreli kullanımı sonucu en sık ileri baş postürü, yani “text neck” (başın sürekli öne eğik durduğu bir pozisyona bağlı olarak omurga üzerinde aşırı yük binmesi sonucunda ortaya çıkan duruş bozukluğu) dediğimiz durum, boyun ve sırt ağrıları, karpal tünel sendromu ve omuz problemlerini görüyoruz. Uzun süreli statik duruş ve tekrarlayan hareketler, kaslarda dengesizlik ve eklemlerde strese yol açıyor. Özellikle telefon kullanımı, boyun kaslarında ciddi gerginlik yaratabiliyor.”
En çok etkilenenler, ofis çalışanları, yazılımcılar, grafik tasarımcılar ve öğretmenler
Sedat Yıldız, teknoloji tabanlı sorunlardan etkilenen meslek gruplarını şöyle sıraladı: “Ofis çalışanları, yazılım geliştiriciler, grafik tasarımcılar ve öğretmenler gibi ekran başında yoğun zaman geçiren meslek grupları teknoloji tabanlı sorunlardan en çok etkilenen gruplardır. Bu mesleklerde ekran kullanımı çok yoğun. Bu da, boyun ve sırt ağrısı, göz yorgunluğu ve el-bilek problemlerine yol açıyor. Ergonomik olmayan çalışma ortamları, bu sorunları daha da kötüleştiriyor. Literatürde, ofis çalışanlarının yüzde 60’ında boyun veya sırt ağrısı çıktığı belirtiliyor. Masa başı iş yapan kişilerde en yaygın görülen fiziksel rahatsızlıklar daha çok bel ağrısı, boyun ağrısı, omuz sertliği ve el-bilek bölgesinde tendinit veya karpal tünel sendromu (el bileğinin ortasında bulunan ve ilk üç parmağa dağılan medyan sinirin bası altında kalması sonucu ağrı ve uyuşukluk) en sık karşılaştığımız sorunlardır. Bunlar, uzun süreli oturma, kötü duruş ve tekrarlayan klavye-fare kullanımından kaynaklanıyor. Ergonomik olmayan sandalye ve masa düzenleri de bel bölgesinde ciddi yüklenmeye neden oluyor.”
“Bu tür rahatsızlıkları daha çok gençlerde ve genç yetişkinlerde görüyoruz”
Hizmet verdiği klinikte bu tür şikayetlerle gelen hasta sayısında belirgin bir yükseliş olduğunu ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tür rahatsızlıkları daha çok gençlerde ve genç yetişkinlerde görüyoruz. Çünkü bu yaş grubu, akıllı telefonları, tabletleri ve oyun konsollarını çok daha yoğun kullanıyor. Örneğin, 18-34 yaş arasında “text neck” ve duruş bozuklukları oldukça yaygın. Ancak, yaşlılarda da teknoloji kullanımı arttıkça benzer sorunlar görmeye başlıyoruz. Uzun süreli teknoloji kullanımı genellikle 20-40 yaş arasındaki çalışan nüfusta daha yaygın. Bu grup, iş hayatında yoğun bilgisayar kullanımıyla karşı karşıya. Gençlerde kas gücü ve esneklik daha fazla olsa da uzun süreli kötü postür ciddi sorunlara yol açıyor. Ayrıca, çocuklarda ve ergenlerde de oyun ve telefon kullanımıyla bu şikayetler artıyor. Teknolojinin iş yerlerinde yaygınlaşması, fizyoterapiye olan talebi ciddi şekilde artırdı. Ergonomik farkındalığın düşük olması ve hareketsiz yaşam tarzı, kas-iskelet sistemi şikayetlerini çoğalttı. Özellikle pandemi sonrası uzaktan çalışma, evde ergonomik olmayan ortamlar nedeniyle bize olan başvuruları daha da artırdı.”
“Ekran başında geçirilen süreyi 20-30 dakikada bir kısa molalarla bölmek gerekiyor”
Teknoloji kaynaklı sağlık sorunlarıyla baş etmek için tavsiyelerde bulunan fizyoterapist Sedat Yıldız, şunları söyledi: “Bireyler, günlük yaşamlarında birkaç basit ama etkili adımla bu sorunları azaltabilirler. Öncelikle ekran başında geçirilen süreyi 20-30 dakikada bir kısa molalarla bölmek gerekiyor; bu sırada omuzları gevşetmek ve boynu esnetmek çok faydalı. Ayrıca, düzenli olarak germe ve güçlendirme egzersizleri yapmak, özellikle boyun, sırt ve omuz kaslarını destekler. Telefon kullanırken cihazı göz hizasına kaldırmak ileri baş postürünü önler. Son olarak, haftada en az 150 dakika yürüyüş gibi orta yoğunlukta fiziksel aktivite öneriyorum. Araştırmalar, düzenli hareketin kas-iskelet sistemi sorunlarını yüzde 30’a kadar azalttığını gösteriyor. Küçük alışkanlık değişiklikleri büyük fark yaratabilir. Ergonomik sandalye ve masa düzeni çok önemli. Ekranın göz hizasında olması, her 30 dakikada bir mola verilmesi ve esneme egzersizleri yapılması gerekiyor. İş yerlerinde postür eğitimi ve fiziksel aktivite programları da uygulanmalı. Dünya Sağlık Örgütü’nün haftada 150 dakika orta yoğunlukta hareket önerisi de bu tür sorunları önlemede çok etkilidir.”