Üsküdar esnafından korona önlemleri
17.05.2020 22:20

Üsküdar esnafından korona önlemleri


Haber Üsküdar - Orkun Genç

Koronavirüs salgını esnafların gelenekselleşmiş satış yöntemlerini de değiştirdi. Karpuzlar artık vurarak değil uzaktan bakarak seçiliyor, nakit yerine kart tercih ediliyor. Üsküdar Güzeltepe semti esnafı, salgın döneminde aldıkları tedbirleri ve değişen alışkanlıkları anlattı.

Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan yasaklar ve alınan önlemler yalnızca devlet kuruluşları ya da büyük şirketler tarafından değil, küçük esnaf tarafından da uygulanıyor. Salgına karşı kendi imkânları ile tedbir almaya çalışarak bu zor dönemde ekmek teknelerini ayakta tutmaya çaılışan Üsküdar Güzeltepe semti esnafları ile salgının etkilerini konuştuk.

Yeni dönemde karpuz gözle seçiliyor

Üsküdar esnaflarından Ramazan Bey, on üç yıldır Güzeltepe semti ve çevresinde karpuz satarak geçimini sağlıyor. Ramazan Bey salgının yalnızca ekonomik etkilerine değil gelenekselleşmiş satış yöntemlerine de dikkat çekiyor: “Bütün bu olaylardan önce insanlar karpuzlarını gelir dokunarak, koklayarak, tokatlayarak kendilerince doğru olduğunu düşündükleri yöntemlerle seçerdi. Artık yeni bir dönemdeyiz ve hijyen her şeyden daha önemli. Maalesef insanlar artık karpuzlarını, kavunlarını kendileri seçemiyor. Ben tezgahı açtıktan sonra karpuzları poşetlemeye başlıyorum, üstlerine kaç kilo olduklarını yazıyorum ve müşterilerime istedikleri kilogram ne kadar ise ona göre ürünü veriyorum. Ara sıra dokunup karpuzları kendileri seçmek isteyen insanlar oluyor fakat şu an kimde hastalık var bilemeyiz. O yüzden ben buna müsaade etmiyorum. Ne kadar isterlerse istesinler önceden paketlenmiş karpuz veya kavunları alabiliyorlar sadece. Sonuçta marketlerde de artık çoğu meyve sebze paketlenmiş şekilde sunuluyor, benim tezgahımın da artık bir farkı yok.”

Nakit para yerini temassız kartlara bıraktı

Güzeltepe semtinde yimi yıldan fazla bir süre anahtarcılık ile uğraşan ve civardaki çoğu insanın anahtarlarını yapan, kapıda kaldıklarında akıllarına gelen ilk isim olan Bülent Bey, önlemleri ilk günden itibaren uyguladıklarını belirtiyor. Bülent Bey bir zamanlar en makbul ödeme şekli olan nakit paranın yerini temassız kartlara bıraktığını şöyle ifade ediyor: “Sağlık Bakanımızın ilk vakayı açıklamasının ertesi günü dükkâna geldiğimde ilk iş olarak çalışanlarıma eldiven ve dezenfektan gibi ürünleri temin ettim. Sosyal mesafe kuralları oluşmaya başlayınca dükkânın tezgâhı ve müşteri arasında mesafe olması için bir bariyer yaptırdım. En azından doğrudan temasta bulunmadan işlerimizi hallediyoruz. Kapı açmaya gittiğimiz zaman her işte farklı maske, farklı eldiven kullanmaya çalışıyoruz. Çünkü insanların en çok dokunduğu yerlerden biri de kendi kapılarıdır. Kim bilir belki virüs taşıyorum, belki müşterim gün içerisinde virüslü biri ile görüştü. O yüzden elimizden geldiğince tedbirli olmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Kapıyı açmaya gittiğimde, sağolsun anlayışlı bir müşteri kitlem var, birkaç metre uzakta bekleyip öyle seyrediyor yaptığım işi. Bilirsiniz bizim insanımız biraz meraklıdır ve yapılan işleri izlemeyi çok sever. Bu yüzden bazen de biraz uzakta durmaları için uyarıyoruz. Ödeme yöntemini ise mümkün olduğunca temassız kredi kartları ile yapmaya çalışıyoruz.”

Şarküterilerdeki tadım reyonları kaldırıldı

Yine Güzeltepe semtinde bulunan ve uzun süredir şarkütericilik yapan Alaattin Bey ise gıda sektöründe hijyenin en temel konu olduğunu belirtip en ciddi önlemlerin bu sektörde alınması gerektiğini söylüyor. Hemen her şarküteride bulunan tadım reyonlarının kaldırıldığını belirten Alaattin Bey, geleneksel açık gıda satışının da azaldığını belirtiyor: “İnsanların en temel ihtiyacı karınlarını doyurmaktır, bu yüzden bizim burada yaptığımız iş diğerlerine nazaran biraz daha önem kazanıyor. Çünkü burada yapılacak bir hata insanlarda ciddi sıkıntılara yol açabilir. Normalde de her zaman dikkatli iken bu yeni dönemde tedbirleri birkaç kat daha arttırdık. Bilirsiniz şarküteri işinde insanlar peynir, zeytin almadan önce tadına bakmak isterler. Ve her şarküteride olduğu gibi bir tadımlık reyonu olur, bu yeni dönemde artık insanlarımız maalesef ürünleri tadamadan alıyor. Bazen ürünün tadının tamamiyle sürpriz olacağına dair espriler yapıyorlar. Firmalardan mümkün olduğunca fabrikada paketlenmiş ürünler talep ediyoruz. Ürünler paketli halde gelmediği zaman biz elimizden geldiğince paketleyip öyle satışa çıkarıyoruz. Gelen paketleri ya da kendi yaptığımız paketleri temizleyerek reyonlara diziyoruz. Yapılacak küçük bir hata bile insanları risk altına sokabilir. Bundan dolayı dikkatli olmak zorundayız. Umarız her şey vakitlice normale döner.”