Uzmanlar uyarıyor: Coronavirüs (Covid-19) ile enfekte olan kişilerle temas etmekten kaçının
Haber Üsküdar: Merve Şişman
Dünyada yaşayan tüm canlılar için tehlike arz eden Coronavirüs (Covid-19) hakkında uzmanlarla konuştuk, tarihini, etkilerini ve hastalığın aşamalarını sorduk.
Birleşmiş Milletler’e bağlı olarak faaliyet gösteren Dünya Sağlık Örgütü (WHO/DSÖ) Coronavirüs (Covid-19) için alarma geçti. Virüsün yayıldığı ülkelerdeki insanlar medyada dolaşan yalan yanlış haberlerin de etkisiyle panik içinde. En doğru bilgileri almak için Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji alanlarında uzman olan akademisyenler, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer ile Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda Öğretim Görevlisi olan Tuğçe Soylamış’a sorularımızı sorduk.
Koronavirüs nedir, adını nereden almaktadır?
Öğr. Görevlisi Tuğçe Soylamış: Coronavirüs (CoV), soğuk algınlığı ve ağır akut solunum yolu enfeksiyonlarından sorumlu olan SARS- CoV ve MERS-CoV gibi dünya üzerinde daha ciddi salgınlara neden olmuş virüs ailesidir. Corovirüsler zarflı bir RNA virüstür ve pozitif polaritelidir. Yüzeylerinde uzantıları bulunur ve bu çıkıntılara Latince’de “Güneş Tacı” anlamına gelen Corona adı verilmiştir. Hayvanlardan insanlara bulaşarak hastalık etkeni oluşturma kabiliyetine sahiptirler. İnsanlara bulaşmamış, hayvanlarda izole edilen birçok coronavirüs olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslararası acil durum olarak bildirdiği Coronavirüs etkeni, ilk olarak Çin’de 2019 yılının Aralık ayında bazı pnömoni vakaları ile bildirilmiş ve daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni bir Coronavirüs olarak tanımlanmıştır. Virüse 2019-CoV adı verilmiş ve yaptığı hastalığın ise Covid-19 olarak isimlendirilmesi gene DSÖ tarafından kararlaştırılmıştır. Hastalığın etkeni olan virüsün kaynağı henüz netlik kazanmamıştır. Ancak edinilen bazı verilere göre, Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarı’nda yasa dışı satılan canlı vahşi hayvanların virüsü yaydığı düşünülmektedir. İnsandan insana solunum yolu ile ve sağlık merkezlerinde bulaşmalar bildirilmiştir. Hastalığın havadaki aerosoller içinde asılı kaldığı ve damlacık yolu ile bulaştığı düşünülmektedir. Öksürme, hapşırma ile kontamine olmuş yüzeylerden bulaşabilir. Esas bulaşma hasta bireyden oluşmaktadır.
Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer: Coronavirüsler, büyük bir virüs ailesidir. Orta kısmında “genetik materyali”, etrafında “zarf” adı verilen kısım ve “protein çıkıntılar”dan oluşur. Şekil olarak kral tacına benzediğinden dolayı Latince taç anlamına gelen “corona” adı verilmiştir.
Coronavirüs, hangi canlılarda hastalık yapabilir?
Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer: Coronavirüsler, kuşlarda ve memelilerde hastalık yapabilirler. İnsanda hastalık yapanlara “Human coronavirus ( HCoV)” adı verilir. Sıklıkla kış ve ilkbahar aylarında hafif üst solunum yolu enfeksiyonları meydana getirirler.
Coronavirüsünün tarihsel seyri nasıl gelişti?
Dr.Öğr. Üyesi Songül Özer: 2002 yılına kadar insanlarda enfeksiyona neden olan sadece iki tip HCoV biliniyordu. HCoV-229E ve HCoV-OC43. Ama 2002 yılında Uzak Doğu’da, bilinen bu tiplerden farklı bir HCoV daha saptandı. SARS-CoV, misk kedilerinden insanlara ağır bir virüs hastalığı bulaştırdı. Hastalık yaklaşık olarak 30 ülkeye yayıldı, 8273 kişi bu virüsle enfekte oldu, 774 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. 2002-2012 yılları arasında SARS-CoV’dan farklı olan 2 HCoV daha belirlendi. Bunlar hafif solunum yolu enfeksiyonu yapan türlerdendi. Hâlâ insanlar arasında dolaşmaya ve hafif şiddette hastalık yapmaya devam ediyorlar.
2012 yılında Arabistan Yarımadası’nda bulunan HCov’lerden farklı bir başka tür Coronavirus daha saptandı. MERS-CoV adı verilen bu virüsün tek hörgüçlü develerden kaynaklandığı saptandı. Develerden insanlara geçen ve ağır bir enfeksiyon tablosuna neden olan virüs, yaklaşık 27 ülkeye yayıldı, 2494 kişi bu virüsle enfekte oldu. Virüsü alan kişilerden 858’i bu virüsün oluşturduğu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. Sayısı az olmakla birlikte, MERS-CoV halen hastalık yapmaya devam etmektedir.
2019 yılı Aralık ayının son haftasında, Çin’in Wuhan eyaletindeki canlı hayvan pazarıyla bağlantılı olduğu saptanan 4 kişide, hemen hemen aynı zamanlarda ağır solunum yolu enfeksiyonu belirtileri ortaya çıktı. 31 Aralık 2019 tarihinde 44 kişide benzer bulguların ortaya çıkmasıyla yeni bir solunum virüsünden şüphelenildi. Çin’deki ulusal yetkililer tarafından 3 Ocak 2020’de yeni bir virüsle salgın olasılığı Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirildi. Hastalardan alınan solunum yolu örneklerinin incelenmesi ile virüsün daha önceki SARS-CoV ile yüzde 80 oranında benzer olduğu anlaşıldı ve 7 Ocak 2020’de Çin’de bulunan Coronavirüsün bu güne kadar rastlanmayan bir tür olduğu kabul edildi. Bu yeni virüse Novel Coronavirus (2019-nCoV) adı verildi.
Bu virüsün de bir hayvandan kaynaklanarak insanlara geçtiği düşünülüyor olmasına rağmen, halen kaynak kesin olarak saptanmamıştır. İlk vakaların sadece Çin’de görülmesinden sonra, farklı ülkelere de yayılma gerçekleşmiştir. Bu hastaların hepsinde Çin’e seyahat öyküsü bulunmamaktadır. Tüm bu bilgiler nedeniyle, hastalığın insandan insana da geçebildiği anlaşılmıştır.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Dr. Öğretim Üyesi Songül Özer: Hastalık 2-14 gün süren bir kuluçka süresinden sonra birden başlayan yüksek ateş (39 derece ve üst dereceler), öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolu belirtileri ile kendini gösterir. Bazı hastalarda boğaz ağrısı ve burun akıntısı da olabilir. Hastalık genellikle orta-ağır bir klinik seyir göstermektedir. Hastalığı ağır olarak geçiren ve bu hastalık nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin ileri yaştaki (65 yaş ve üzeri), altta yatan hastalıkları olanlar; akciğer hastalıkları, organ yetmezlikleri, kanser, diyabet, bağışıklığı baskılayan hastalıklar, organ nakilleri olanlar ile bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan kişilerden oluştuğu görülmektedir. Genç, sağlıklı erişkinlerde hastalık nispeten hafif seyretmektedir.
Hastalık nasıl bulaşır?
Dr. Öğretim Üyesi Songül Özer: Yeni Coronavirüsün (Covid-19) diğer Coronavirüsler gibi solunum salgıları ile bulaştığı düşünülmektedir. Hasta kişilerden öksürük, hapşırık, gülme, konuşma sırasında çevreye saçılan virüs içeren solunum salgısı damlacıkları, sağlam kişilerin ağız, burun ve gözlerine temas ederek bu kişilerin hastalanmasına neden olur. Hastalığın bu şekilde insandan insana bulaşması için 1 metreden daha yakın temas gereklidir. Bugünkü bilgiler ışığında yeni Coronavirüsün (Covid-19) et, süt, yumurta gibi gıdalarla bulaşmadığı kesindir.
Bulaşıcı hastalıklardan uzak durmak için neler yapmalıyız?
Öğr. Görevlisi Tuğçe Soylamış: Enfeksiyonel hastalıklardan korunmak için öncelikle bulaşma yollarına yönelik önlemleri almalıyız. El hijyeni bulaşıcı hastalıklarda enfeksiyon zincirini kıran en önemli yöntemdir. Ellerimizi sabunla en az 20 saniye yıkamalıyız. El antiseptikleri ya da ıslak mendil ile gün içinde el dezenfeksiyonu sağlayabiliriz. Hayvansal kaynaklı et, süt ve yumurta gibi gıdaların çok iyi pişirilmesi gerekmektedir. Bağışıklık sistemimizi güçlü ve ayakta tutmalıyız. Yeterli sıvı alarak, kaliteli protein, doğal sebze ve meyve, mineral ve antioksidan yönünden zengin beslenmeye çalışmalıyız. Hasta kişilerden, kalabalık mekânlardan mümkün olduğunca uzak durmalıyız.
Hastalığın tedavisi var mıdır?
Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer: Bugün için Coronavirüslere etkili olduğu gösterilmiş, özel bir ilaç yoktur. Bu nedenle hastalara şikayetlerini azaltacak ve varsa bozulan organ fonksiyonlarını destekleyici tedaviler verilmektedir. Son 14 gün içinde Çin’e ve hastalığın görüldüğü diğer ülkelere bizzat seyahat etmiş olan veya seyahat etmiş biriyle yakın teması olan kişiler; ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi belirtileri olursa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar.
Öğr. Görevlisi Tuğçe Soylamış: 2019-nCoV için spesifik bir antiviral tedavi yoktur. Uygulanan tedaviler destekleyici ve sekonder enfeksiyonları ve komplikasyonları önlemeye yöneliktir. Günümüzde Coronavirüslere karşı geliştirilmiş bir aşı henüz bulunmamaktadır.
Coronavirüsünün psikolojik etkileri var mı?
Öğr. Görevlisi Tuğçe Soylamış: Bulaşıcı hastalıklar genel olarak insanlar için bir korku kaynağıdır. Bu korku insan hayatının seyrini değiştiren davranışlara neden olabilmektedir. Hapşırma ve öksürme gibi fizyolojik durumlardan irkilen, toplu taşımadan kaçınan, kapalı ortamlara giremeyen insanlar rutin hayatlarını sürdürmekte zorlanmaktadır. Küresel alarm sebebi olan 2019-nCoV’a karşı insanlar bilgisizlikten korku ve kaygı geliştirmektedirler. Bu salgınla birlikte insanlarda ölüm korkusu ve hastalık kaygılarında artışlar görülebilir.
Hastalıktan korunmak mümkün müdür?
Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer: Hastalıktan korunmak için henüz geliştirilmiş bir aşı yoktur. Bu nedenle korunmada şimdilik en etkili yöntem virüsle enfekte olan kişilerle temas etmekten kaçınmaktır. Bugün için ülkemizde Covid-19 ile enfekte olan kişi saptanmamıştır. Bu nedenle, şu an için toplumda özel bir önlem alınmasına gerek yoktur. Ancak çok sayıda grip, nezle yapan virüsün insanlar arasında dolaşmakta olduğu kış aylarında sadece Covid-19’dan değil, diğer tüm solunum virüslerinden korunmak için de önlem alınmalıdır.
Öğr. Görevlisi Tuğçe Soylamış: 2019-nCoV varlığı olası ya da kesin tanısı almış vakalara karşı; standart, temas ve damlacık izolasyon önlemleri alınmalıdır. Hasta olan ve kesin tanı almış bireyler sağlık kuruluşunda bulunduğu sürece izolasyon önlemlerine devam edilmelidir. Temas edecek sağlık personeli için eldiven, önlük, N95/FFP2 veya N99 maske gibi koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir.
Hastalıktan korunma yöntemleri nelerdir?
Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer: Üst solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını önlemek için aldığımız önlemler, yeni Coronavirüs (Covid-19) için de geçerlidir. El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca normal sabun ve suyla yıkanmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur. Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir. Hasta insanlarla temastan kaçınılmalıdır. (Mümkün ise en az 1 metre uzakta bulunulmalı). Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle temas ettikten sonra eller yıkanmalıdır. Bugün için ülkemizde Coronavirüs enfeksiyonu tanısı alan kişi olmadığı için, sağlıklı kişilerin maske kullanmasına gerek yoktur. Herhangi bir viral solunum yolu enfeksiyonu (grip, nezle gibi) geçirmekte olan kişinin öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağzını tek kullanımlık kağıt mendil ile örtmesi, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanması, kullanılan mendilin mutlaka çöpe atılması ve sonrasında ellerin yıkanması önerilir. Yine hasta olan kişinin mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek zorunda kalıyorsa ağız ve burnunu kapatması, tıbbi maske kullanımı önerilmektedir. Tek kullanımlık maskenin en fazla 6-8 saat kullanılması, yenisi ile değiştirilmesi ve kullanılan maskenin çöpe atılması ve sonrasında ellerin yıkanması önerilir.
Yeni Coronavirüs, bulaştığı her kişide ölüme neden olur mu?
Dr. Öğr. Üyesi Songül Özer: Yapılan incelemeler sonucunda, 65 yaşın üzerindeki kişilerde ve astım, diyabet, kalp hastalığı, KOAH gibi eşlik eden hastalığı olanlarda, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanmak zorunda olanlarda virüsün ağır hastalık oluşturma riskinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bugünkü bilgilerimize göre virüsle enfekte olan kişilerin yüzde 10-15’inde hastalığın ağır seyrettiği, yaklaşık yüzde 2 olguda da ölümle sonuçlandığı bilinmektedir.
109 ülkede 110 bin kişi Covid-19’a yakalandı
Coronavirüs (Covid-19) istatistiklerini sürekli güncelleyerek yayımlayan worldmeters.info/coronavirus isimli web sitesindeki güncel (9 Mart 2020) verilere göre Covid-19 109 ülkeye yayılmış durumda. Bugüne kadar 110 bin 99 kişiye virüs bulaştı. Bunlardan 3831'i öldü. İstatistiklere göre, vaka sayısında Çin 80 bin 738 vaka ile ilk sırada yer alıyor. Çin’i 7 bin 382 vaka ile Güney Kore, 7 bin 375 vaka ile İtalya, 6 bin 566 vaka ile İran, 1209 vaka ile Fransa ve 1040 vaka ile Almanya izliyor.
Linkte, Johns Hopkins Üniversitesi tarafından sürekli güncellenen Coronavirüs (Covid-19) haritası yer alıyor.